- IMKB
% - Altın
4345.061
%0.45 - Dolar
39.3952
%-0.20 - Euro
45.2707
%0.25
- 17:47 - KONYSİAD’dan muhteşem gala
- 16:53 - Cittaslow Fikir Maratonu ödül getirdi
- 15:24 - Ali Bahar AOSB Teknik Koleji’nde İlk Mezuniyet Coşkusu
- 15:13 - Başkan Kocagöz’e, Moğol heyetinden ziyaret
- 14:54 - Ferdi Zeyrek İçin Muratpaşa’da helva dağıtıldı
- 10:43 - Yediemin otoparkları araç mezarlığına döndü, 25 yıldır bekleyen araçlar var
- 10:43 - Antalya’da Diz Kireçlenmesine Çift Aşamalı Tedavi: Yürüyemeyen Hasta Ayağa Kalktı
- 10:43 - Alanya’da kurban satış yerleri doldu
- 10:43 - Sigarayı Bırakmak Uzun Vadede Depresyon Ve Anksiyete Belirtilerini Azaltıyor
- 10:43 - Prematüre Bir Bebeğin Yaşam Mücadelesi, Yapay Zekâ Destekli Uygulamaya Dönüştü
- 16:48 - Alanyaspor, Sivasspor maçı hazırlıklarına başladı
- 16:25 - Akdeniz Üniversitesi'nde KAP çalıştayı
- 16:23 - 1. Hukuk Fakültesi Mezunları Pilav Günü
- 15:39 - Meyve fiyatları rekor kırıyor!
- 15:37 - ‘’BU YOLLAR YAKIŞIYOR MU?!’’
Yusuf Katrağ





Doğayı hapsedemezsiniz…
Dünkü yazımda, şehir merkezlerini vuran sellerin oluşma nedenlerinin dere yataklarını da içine alan yanlış yapılaşma ve altyapı yetersizlikleri olduğuna dikkat çekmiştim.
Böylesine çok sebepli ve önemli bir konunun sadece iki nedene bağlı olduğunu düşünmek elbette yanlış olur.
Eğer ki, şehir merkezlerinde oluşan sellerin ve yüksek sıcaklıkların nedenleri arasında aşırı betonlaşma ve yanlış dönüşümü de görmezsek şehirlerimizi yanlışlar üzerine inşa etmeye devam ederiz.
Aşırı betonlaşmayla başlayacak olursak, maalesef bizler özellikle rantı yüksek olan yerlerde binlerce yılda oluşan en verimli topraklarımızın üzerini betonlarla kaplıyoruz.
Öncelikle toprağa sadece verimlilik açısından bakmamayı da öğrenmeliyiz.
Doğanın en değerli parçalarından biri olan toprağın, hem güneşin aşırı sıcak ışınlarını içerisine alarak sıcaklığı düşürdüğünü hem de yağmur sularını emerek sellerin oluşumunu engellediğini de göz önüne almalıyız.
Doğada verimlilikle birlikte böylesine önemli bir görevi de bulunan toprağın üzerini betonlarla kaplamak, doğal dengede bozulmaya neden oluyor.
Toprakla buluşamayan güneş ışınları betona çarpıp geri dönerek daha fazla sıcaklık olarak dünyayı etkilerken, betonun üzerinde biriken yağmur suları da sel olup, önüne geleni sürükleyip götürüyor.
İkinci konumuz ise yanlış dönüşüm.
Ülkemizdeki yapılaşma şekline baktığımızda kırsalda gecekonduyla başlayıp şehir merkezlerinde apartmanlara döndüğünü, daha sonra bu döngünün kat artışlarıyla devam ettiğini görüyoruz.
Yani; bir zamanların gecekondu mahalleleri kırsalda varlığını sürdürürken, bugün şehir merkezlerinde yerini yüksek katlı binalar, apartmanlar almış durumda.
Gecekondudan apartmana olan yanlış dönüşüm de hem sıcaklıkların artmasında hem de sellerin oluşmasında önemli bir etken.
İsterseniz sizler de internetten karşılaştırma yapabilirsiniz ama şu iki resme dikkatlice bakmanızı istiyorum.
Birisi gecekondu mahallesinin, birisi de apartman mahallesinin fotoğrafı.
Sizce hangisi daha yeşil ve doğaya uygun?
Elbette gecekondu mahallesi.
Gecekonduların sıklığına veya seyrekliğine göre yeşillik oranı değişmekle birlikte doğanın dengesine daha uygun.
İşte bu noktadan hareketle bizim yapmamız gereken dönüşüm, varoş olarak görülen gecekonduları yok etmek değil, onları daha modernize ederek varoşluktan kurtarmak olmalıdır.
Yeryüzünü güneşin aşırı sıcak ışınlarından koruyan, yağan yağmur sularının önemli bir kısmını hapsederek sellerin oluşmasını engelleyen, gecekonduların arasından bir koruma kalkanı gibi yükselen ağaçları yok etmek olmamalıdır.
Yok edilen gecekondu bölgelerindeki ağaçların yerine parklar yapılarak yenileri dikiliyor diyebilirsiniz ama unutmamak gerekir ki siz doğayı bir yere hapsedemezsiniz, onunla savaşamazsınız.
Düşünen ve akıllı bir varlık olan insanoğlunun belki de şu dünyada tek baş edemediği şey olan doğa, gün gelir kaybettiklerini geri alır.
Sel de doğanın kaybettiklerini geri almak için kullandığı silahlardan sadece biridir.
Büyükşehir haşerede yine sınıfta kaldı!Ömer Yetgin
Analitik OkumaGazanfer ERYÜKSEL
ORTADOĞU YENİDEN ALEV ALDIGürsel Kaya
Trump, Evanjelizm ve Yeni Dünya DüzeniMuharrem Yellice
İçim yanıyorKahraman Köktürk
Kaldırım işgalleri meselesiMustafa Yetgin
ÖLDÜRÜLMESİ GEREKEN ÖLÜLEREşref Ural
Bayram tatilleri; kamu ve özel sektör çalışanı arasındaki derin farklarİSA KAVLAK
CUMHURİYET NEDEN İSTENMEZNuri Sezen
SANAL OFİSRaziye Gök Aktaş
NAZIM’I ABARTISIZ ANMAKYALÇIN DUMAN
Bakü’de iklim anlaşmazlığı: Dünyayı kirletenlerin YüzsüzlüğüMustafa Yıldıran
MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…Binali Efe
Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
SEÇİMEyüp Koçak
Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
Yediemin Otoparkları Araç Mezarlığına Döndü, 25 Yıldır Bekleyen Araçlar Var
Antalya’da Bayram Öncesi Marketlerde Etiket Denetimi
Antalya Ekonomisinin Nabzı Tutuldu
Kepez’de Öğrenci Kent Lokantası Hizmete Girdi
Cw Enerji Bayilik Ağını Genişletiyor
Türkiye Kasaplar Besiciler Et Ve Et Ürünleri Federasyonu Başkanı Yardımcı: "İ̇nsanlar Zincir Marketler, Avm’lerin Kilo İle Et Gi
Bayram Tatili 4,5 Güne Düştü, Tatil Planlarını Bütçeler Şekillendirecek
Türkiye Dünyanın En Çok Takip Edilen Turizm Ülkesi Oldu
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim