Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

            Ekonomik veriler, satın alma gücü,  gelir dağılımı, kişi başına düşen milli gelir ve ekonomik göstergeler.

            Tüm bunlar yaşantımızın olağan kareleri…

            Ekonomik göstergeler; dar gelirli, asgari ücretli, emekli, sabit gelirli ve işsizler için hiç de iç açıcı değil!

            Aylık ve yıllık enflasyon oranlarının rasyonel olarak karşılığı marketlerde, pazarlarda, alış-veriş yapılan her kalemde kendini ‘’fazlasıyla’’ hissettiriyor.

            Gelir dağılımındaki dengesizlik ve eşitsizlik makası açılırken, özellikle asgari ücretle çalışanlar için hayat şartları gerçekten çok zor!

            Emekliler için de durum farksız!

            Gerçek olan şu ki, asgari ücret 1 yıl içerisinde gelen zamlarla zaten çoktan eridi gitti.

            Ay sonunu getirebilmek biraz daha zorlaşırken, çalışanın gözü kulağı da işçi ve işveren sendikalarının görüşmelerinin sonucuna odaklandı doğal olarak.

            Milyonlarca işçinin gözü Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun önümüzdeki günlerde alacağı kararda. Mevcut haliyle 17 bin TL olan asgari ücret 2025 yılında ne kadar olacak?

            Bu konu ile ilgili olarak işçi ve işveren temsilcilerinin farklı tahminleri var ve herkes kendi penceresinden olaya yaklaşıyor.

            Doğal gazdan elektriğe, akaryakıttan temel tüketim maddelerine yapılan zamlar asgari ücretli ile dar gelirliyi zaten zor durumda bırakmış durumda.

            İşverenler de ücret artışının makul olması noktasında bir beklenti içerisindeler.

            Asgari ücret rakamının ne olacağı sorularının sıkça sorulduğu ve farklı yorumlar ile tahminler yapıldığı bugünlerde işsizlik ve enflasyon konusu ise aslında birbiriyle bağlantılı olarak değerlendirilmesi gereken konular.

            Bir de işsizlik sorunu var ki, bu da ayrı bir konu.

            Nedense “işsizlik” gerçeğine çok fazla takılı kalmayız.

            Ya da kalmak istemeyiz.

            Maalesef işsizlik; satın alma gücünün düşüklüğü, yaşam şartlarının zorluğu acı gerçeklerimiz. Bu gerçekleri yok sayamayız…

            Asgari ücretin yıllardır sorgulandığı ülkemizde bir kişinin maaşıyla bir evin geçindirilmesi mümkün değil!…

            Ve işsizlik gerçeği…

            Yıllardan beri işsizlik sorunu ile baş başayız.

            Hiç düşündünüz mü? Üniversiteyi bitiren gençler; daha okulu bitirmeden kara kara düşünüyor.

            Olumsuz tablonun etrafımızı sardığı böylesi bir ortamda gerçekten konusunda uzman ve donanımlı gençlerin işsiz dolaşması  son derece üzücü.

            Hiçbir sosyal etkinliğe katılmayan, sadece ay sonunu getirmeye çalışanların bir de işsizlik kabusu ile yatıp kalkması ne kadar trajik bir ayrıntı.

            Enflasyon oranları gerçek anlamda çarşı ve pazardaki fiyatlarla orantılı.

            Tam da bu noktada asgari ücret 2025 yılında ne kadar olacak?

            Tahminler, ortaya atılan rakamlar piyasa gerçekleriyle örtüşmüyor.

            Asgari ücretin kira fiyatlarının bile gerisinde kaldığı bir ortamda rasyonel ve gerçekçi bir düzenlemeye gereksinim var.

            Bu genel görüntüde yeni asgari ücretin ne olacağını hep birlikte göreceğiz.