Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

    Antalya; her yönüyle turizm için büyük bir potansiyel barındıran bir şehir…

            Tarihi dokusu bile başlı başına turizm için çok güçlü bir kulvar.

            Medeniyetlerin beşiği Anadolumuzda Antalya’nın kendine özgü çok farklı bir tarihi geçmişi var.

            Bu anlamda tüm ilçelerde farklı medeniyetlerin izlerini rahatlıkla görmek mümkün.

            Her ilçesinde geçmişin derin izlerini barındıran Antalya; bu değerinin ne kadar farkında?

            Ya da tarihi dokularının korunması, bakımı ve çevre düzenlemesi ile ilgili konularda ne kadar duyarlıyız?

   Tam da bu noktada Antalya ve ilçelerdeki tarihi eserlerin bakım, çevre temizliği ve tanıtım çalışmalarının  yetersiz olması eleştirilere neden oluyor.

            Tarih, güneş, deniz ve iklim özellikleriyle her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapan Antalya’da tarihi dokunun yeterince korunamaması ve çevre düzenlemesinin yetersiz olması eleştirilere neden oluyor.

            Özellikle ilçelerdeki tarihi dokunun “ilgisizlik” nedeniyle adeta yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Antalyalılar; müzelere ziyaretin de teşvik edilmesi gerektiğini belirtiyorlar.

                        Örneğin özellikle Aksu’daki tarihi değerlerin etrafına cazibe merkezlerinin oluşturulamaması, turizmde büyük bir eksiklik olarak göze çarpıyor.

            Korkuteli, Elmalı, Kaş, Demre, Kalkan ve Aksu gibi ilçelerdeki tarihi zenginliğin yeterince tanıtılamaması, yabancı turistlerin de şaşkınlığına neden oluyor.

            Şehir merkezinde tarihi Hadrianus Kapısı başta olmak üzere tarihi dokunun üzerindeki alanların sprey boyalarla kaplanması, çevre düzenlemesinin yetersizliği, ışıklandırmasının olmaması da büyük bir eksiklik.    

  Birçok şehirde olmayan tarihi zenginlik fazlasıyla Antalya’da var. İlçelerimiz ve beldelerimiz bu anlamda medeniyetlerin boy gösterdiği kalıntılarla dolu. Bu potansiyeli öncelikle gün ışığına çıkarma ve en iyi biçimde koruma anlamında projeler geliştirilmeli. Bugün birçok tarihi kalıntı ilgisizlik nedeniyle yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya. Side’deki tarihi kalıntılar buna en acı örnek. Tarihi kalıntılar çevre düzenlemesiyle turizme çak daha etkili kazandırılabilir. Antalya bu anlamda turizmden çok daha fazla gelir elde ederken, tanıtımını daha güçlü yapabilir…

Özellikle ilçelerdeki tarihi dokunun “ilgisizlik” nedeniyle adeta yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Antalyalılar; müzelere ziyaretin de mutlak surette teşvik edilmesi ve müze kültürünün geliştirilmesi gerektiğini söylüyorlar.