Anımsayacağınız uzere Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve 2019 yılının son günlerinden itibaren yayılarak etkisini hızla arttıran Corona virüs yaşantımızı sekteye uğratmaya devam ediyor.
Tüm Dünya deyim yerindeyse teyakkuz halinde bu salgına karşı hem tıbbi, hem ekonomik anlamda mücadelesini sürdürüyor.
Bununla birlikte Korona virüs; tüm Dünya’da dengeleri alt üst ederken, her ülke de bu salgından nasıl kurtulacağının hesabını yapıyor.
Kısıtlama ve sokağa çıkma yasaklarının yeniden tartışılmaya başlandığı bugünlerde bir anlamda tıbbın ve tarımın ne denli önemli olduğuna tanıklık ediyoruz.
Tarım ve üretim bugünümüz ve geleceğimiz açısından kritik öneme sahip.
Yazılarımda sık sık turizme verdiğimiz önem kadar tarıma da önem vermemiz gerektiğini ‘’ısrarla’’ dile getiriyorum.
İnsanlar böylesi bir salgında doğal olarak gıda ürünlerine, meyveye, sebzeye; yani tüketime yöneldi.
Önce aklımıza ve belleğimize yaşamsal faktörler olan bu ürünler geliyor.
Acilen tarıma dört elle sarılmalıyız artık!
Bunun ötesinde çağdaş ve nitelikli bir eğitim modeline hızla geçmeliyiz. Tıp alanında, bilim alanında yetişmiş konusunda uzman kişileri hızla arttırmalıyız.
Çünkü görüleceği üzere yeni Dünya modelinde tıp, bilim, eğitim, biyoloji, tarım ve hayvancılık söz sahibi olacak…
Diğer taraftan ölüm vakalarının tüm Dünya’da arttığı, mutasyonlu virüs ölümlerinin arttığı bu kritik günlerde kesinlikle işi çok ciddiye alarak, paniklemeden hareket etmemiz gerek.
Evde kalmak; temizlik kurallarına uymak ve kendimizi izole etmek bu salgınla mücadelede en etkin önlem.
Bu panik halinden bir an önce kurtulmamız kişisel hijyenik önlemlere yoğunlaşmamız gerek.
Ve elbette duyarlı, sorumlu ve titizlikle kurallara uyma noktasında kararlı olmalıyız.
Bu yazı toplam 573 defa okunmuştur.