Bugün 27 Ağustos 2025 Çarşamba
  • Antalya33 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    4458.634
    %-0.32
  • Dolar
    41.0426
    %0.00
  • Euro
    47.6159
    %-0.50

PROF DR RAMAZAN DEMİR / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
PROF DR RAMAZAN DEMİR / KONUK YAZAR

MALAZGİRT ZAFERİ VE TARİHİ ALGI ÜZERİNE

27 Ağustos 2025 Çarşamba 13:39

 

Giriş
Tarih, milletlerin kimliklerini oluşturan en önemli unsurlardan biridir. Ancak tarihi gerçekler saptırıldığında veya farklı ideolojik bakış açılarıyla yeniden kurgulandığında, milletlerin hafızası zedelenir. Son yıllarda özellikle Malazgirt Zaferi’nin “Türklerin değil, Kürtler ve Arapların başarısı” olduğu yönünde iddialar gündeme getirilmiştir. Bu makalede söz konusu iddialar akademik yaklaşımla ele alınacak, Türklerin tarihsel rolü ve 26 Ağustos’un taşıdığı çift yönlü anlam (Malazgirt ve Büyük Taarruz) üzerinde durulacaktır. Yanlışa yanlış, doğruya doğru demeyen bir akademiye görevini yapmıyor. Bunda ısrar eden siyasi erk ise sapkın zihniyetin esiri olarak ülke için kötülük kaynağıdır.
*
Malazgirt Zaferi’nin Tarihsel Bağlamı

1071 Malazgirt Zaferi, Türklerin Anadolu’nun kapılarını açtığı bir dönüm noktasıdır. Sultan Alparslan’ın Bizans’a karşı kazandığı bu zafer, yalnızca askerî bir başarı değil, aynı zamanda Türklerin Anadolu’da kalıcı olmalarının da başlangıcıdır (Cahen, 1994).
Türklerin bu zaferdeki rolünü görmezden gelerek Kürtler ve Arapların katkısını öne çıkarmak, tarihî gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Bunu iddia edenler tarih bilgisi cahillerdir. Zira savaş sırasında Bizans ordusundaki Türk kökenli askerlerinin Alparslan’ın safına geçmesi, ortak kültür, dil ve töre bağının bir göstergesidir (Kafesoğlu, 1992). Bizans ordusundaki Türklerin de Alparslan’ın ordusundaki askerler gibi atlarının kuyruğunu toplayıp bağlamaları, aynı dili konuşmaları, karşı düşman değil soydaş oldukları için taraf değiştirmiş olmaları savaşın kaderini değiştirmiştir. Ayrıca zaferin ardından ortaya çıkan mezar taşları, mimari eserler ve süsleme sanatları, Selçuklu-Türk sanatının damgasını taşımaktadır. (Bu gün Ahlat’taki ilk Türk Müslüman Mezarlığı olan yerdeki mezar taşları ve kümbetlerdeki sanatsal ruhu tarif etmek mümkün değildir. Yıllar önce bizzat orada o her biri bir sanat eseri olan mezar taşlarını resimlerken hayran kalmıştım. Daha sonra onların atlas olarak yayını yapıldı ) Buna karşılık Kürt veya Arap mimarisine ait herhangi bir özgün örneğin bulunmaması, bu iddiaları desteklemekten uzaktır.
Öte yandan, Mervaniler gibi bazı hanedanlıkların “Kürt devleti” olarak tanıtılması da tarihî kaynaklarla çelişmektedir (Hallaçoğlu, 2023). Bu iddiaya Bitlisi’nin yazdığı ve “Kürt tarihi” olarak tanıtılan “Şerefname” 1597’de yazılmış olup, Mervanilerin yıkılışından yaklaşık beş asır sonra kaleme alınmıştır (Şerefxan, 1998). Dolayısıyla bu tür kaynakların mutlak tarihî gerçek olarak sunulması yanıltıcıdır.
*
26 Ağustos’un Çift Anlamı: Malazgirt ve Büyük Taarruz

Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından biri de 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz’dur. Altı gün süren Dumlupınar Baş Komutanlık Meydan Muharebesi sonundaki büyük zaferdir. 30 Ağustos Zaferi ile sonuçlanan bu savaş, Türk milletinin bağımsızlık iradesinin simgesidir. 23 Ağustos 1921 başlayan ve 22 gün ve 22 gece süren subaylar savaşı olarak anılan, meydanların kan gölüne çevrildiği Sakarya Meydan Muharebesi’nin ardından gelen bu zafer, yalnızca askerî değil, siyasi bir dönüm noktası olmuş, 9 Eylül’de Batı emperyalizminin kuklası olan Yunanın denize döküldü. Böylece İstiklal Savaşı, İzmir’in dolayısıyla vatanın kurtuluşuyla sonuçlanmıştır (Atatürk, 1927/2003).
Böylesine kritik bir süreçte Türk milleti canıyla, kanıyla mücadele ederken, işgal altındaki İstanbul’da Sultan Vahdettin’in şahsi hayatına (Henüz 20 yaşına bile gelmemiş bir hatunla nikah kıyıp zevk hayatını yaşıyordu) dair tutumları tarihî bir çelişkiyi gözler önüne sermektedir. Bu da devlet adamlarının tarihe nasıl bakmaları gerektiği sorusunu gündeme getirmektedir.
*
Tarih Bilinci ve Devlet Adamlığı

Atatürk’ün ifadesiyle, “Tarih yazmak, yapmak kadar mühimdir. Yazan, yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır” (Atatürk, 1927/2003, s. 336). Bu bağlamda devlet adamlarının tarihe sahip çıkması, tarihi çarpıtmaması ve halkın değerlerini küçümsememesi gerekir.
Geçmişte Amerikan başkanlarının Ortadoğu politikalarında Bernard Lewis gibi tarihçileri danışman olarak kullanmaları, tarih bilgisinin devlet yönetiminde ne denli önemli olduğunu gösterir (Lewis, 2001). Bir devlet adamı, milletine ve onun tarihine saygı göstermek zorundadır. Aksi takdirde ülkeyi felakete sürüklemesi kaçınılmazdır.
*
Sonuç

Malazgirt Zaferi’ni Türklerin rolünü küçümseyerek farklı milletlerin başarısı gibi göstermek tarihî gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Aynı şekilde, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin zirvesi olan 26 Ağustos Büyük Taarruz ’un önemi de göz ardı edilemez.
Tarih, ideolojik nedenlerle yeniden yazılamaz. Bir milletin hafızasıyla oynanması, geleceğini de tehdit eder. Bu nedenle, tarih bilinciyle hareket etmek, hem devlet adamlarının hem de toplumun sorumluluğudur. Sorumlu konumda olup da sorumsuzca davranan ve lafazanlık eden siyasilerin ülkeye zarardan başka bir katkısı olamaz. Türk milleti böyle sapkın ifadeleri dikkate almayıp, Malazgirt’ten Büyük Taarruz’a uzanan bu kutlu mücadele zincirini sahiplenmeli ve gelecek nesillere aktarmalıdır.
*
Kaynakça
* Atatürk, M. K. (2003). Nutuk (C.1-2). Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi. (Orijinal eser 1927’de yayımlandı)
* Cahen, C. (1994). Türklerin Anadolu’ya ilk girişi. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları.
* Hallaçoğlu, Y. (2023) Bireysel görüş aktarımı.
* Kafesoğlu, İ. (1992). Selçuklu tarihi. İstanbul: Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları.
* Lewis, B. (2001). The Middle East: A brief history of the last 2,000 years. New York: Touchstone.
* Şerefxan, B. (1998). Şerefname: Kürt tarihi (M. Emin Bozarslan, Çev.). İstanbul: Ant Yayınları. (Orijinal eser 1597’de yazıldı)

Bu yazı toplam 142 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim