Orman yangınları için çok kritik günler ve haftalar içerisindeyiz… Bir ihmal, bir unutkanlık; bir sorumsuzluk, duyarsızlık ve en önemlisi sabotaj ciğerlerimizin yanmasına neden oluyor!
Manavgat’ta çıkan can kayıplarının olduğu ve dekarlarca alanın yanıp kül olduğu orman yangını felaketi gösterdi ki hepimize büyük görev düşüyor.
Yangınlarda sabotaj ihmalini unutmadan, geleceğimiz açısından büyük önem taşıyan doğal dokunun korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması konusunda bu aylarda her zamankinden çok daha dikkatli ve duyarlı olmalıyız… Antalya’nın da ormanlık bir yaşam alanı olduğunu düşündüğümüzde son derece duyarlı olmamız gerekiyor.
Yaz aylarının en sıcak günlerini yaşadığımız bugünlerde sanıyorum en çok dikkat etmemiz gereken olguların başında orman yangınları geliyor.
Hava sıcaklığının mevcut yangınlar sonrası nasıl dayanılmaz boyuta geldiğini de bu kentte yaşayanlar olarak hepimiz gözlemledik!
Ülkemizin en dikkat çekici özelliklerinden birisi orman alanlarımız…
Çaresizce izlediğimiz ve 15-20 yılda büyüyebilen ağaçların dakikalar içerisinde yanarak kül olması, ormanlık alanda yaşayan hayvanların, böceklerin küle dönmüş görüntüleri gerçekten yüreğimizi yakıyor!
Şurası bir gerçek ki; yanan her ağaçla, geleceğimizin de yanıp kül olduğunu sanıyorum son yangınlarla maalesef bir kez daha görmek hepimizi kahrediyor…
Manavgat ilçemizde çıkan can ve mal kayıplarının olduğu ve hektarlarca ormanlık alanın yandığı son yangında bir kez daha yüreğimiz yandı.
Çaresizce evini boşaltan, ahırdaki hayvanlarını kurtarmaya çalışan, göz yaşları içerisinde yanan evlerini izleyen vatandaşlarımızın görüntüleri yüreğimizi yaktı.
Can kayıplarının giderek arttığı, Gündoğmuş ve Akseki’ye kadar etki alanını genişleten yangın felaketi gerçekten belleğimizde derin travmalar bırakıyor.
Bir çok noktadan çıkan bu yangında sabotaj ihtimali çok yüksek görünüyor maalesef.
Manavgat’ta çıkan yangınla birlikte Marmaris’te de yangın çıkması üzüntümüzü daha da arttırdı.
Bu acı görüntüler de gösterdi ki, orman yangınlarıyla mücadele konusunda çok daha etkili ve donanımlı hale gelmeliyiz. Ve eksiklikleri süratle tamamlamalıyız. Bu acı görüntülerden ders almalıyız!
Son yıllarda büyük bir ağaçlandırma kampanyasıyla yeşil alanlarımız daha da arttırıldı. Ancak her çıkan yangın yılların birikimini, gayretini, emeğini ve özverisini bir anda kül ediyor…
Antalya; zaten yeşil dokudan yavaş yavaş uzaklaşan bir kent…
İlçelerde özellikle ormanlık alanların korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması bu bakımdan çok önemli…
İhmalkarlık, tedbirsizlik ve ilgisizliği de unutmamalıyız.
Ve sorumsuzluğu!
Ama; böyle günleri fırsat bilen insanlıktan nasibini almamışları da göz ardı edemeyiz!
Daha geniş alanlarda ve sık noktalarda kontrol merkezleri oluşturmamız gerekiyor.
Geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler, çok daha dikkatli ve hazırlıklı olmamız gerçeğini, ve daha da önemlisi orman yangınlarıyla mücadeledeki ekip ve ekipman desteğini arttırmamız gerektiğini gözler önüne serdi.
Manavgat’ta çıkan ve sabotaj ihtimalinin yüksek göründüğü, farklı noktalarda çıkarak büyüyen yangın gerçekten ciğerlerimizi yaktı!
Bu acı görüntüler hepimizi kahretti.
Canla başla yangını söndürmeye çalışan görevlilerin özverisi, çevre ilçelerden gelen yangın söndürme ekiplerinin dayanışması ise teselli veren görüntüler oldu.
Hepimize büyük geçmiş olsun…
Bu yazı toplam 608 defa okunmuştur.