Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

Antalya’nın en önemli sorunu nedir diye sorulsa; sanırım genellikle trafik ve ulaşım ilk sırayı diğer sorunlara bırakmaz!

Özellikle 2 binli yıllarla birlikte  ciddi anlamda  göç  dalgası bu sorunu daha da tetikledi. Aynı şekilde imar planlamasında da artan nüfusa göre yatırımlar, düzenlemeler maalesef yapılmadı.

 Antalya  dünya kenti diye ve özellikle iklimi sebebiyle göç aldı.

 İlçelerde bile ciddi biçimde bir nüfus artışı yaşandı ve halen yaşanmaya devam ediyor.

 Öte yandan son yıllarda bu şehrin en dikkat çekici özelliği süratle nüfusunun artarken mevcut yolların ihtiyaca cevap verememesidir.

 Bu konu ile ilgili olarak  gerek vatandaşlar, gerekse sürücüler oldukça dertli.

 Yine aynı şekilde hızla nüfusu artan Antalya’da nüfus artışının yarattığı alt yapı meseleleri, araç sayısının artmasıyla da kaldırım işgalleri, otopark sorunu ile ulaşımda yaşanan sıkıntıları hep beraber yaşıyoruz maalesef!

 Durum böyle olunca  Antalya; iklimi, doğası ve tarihi ile dikkat çeken bir özelliği de bünyesinde taşıyor.

 Nüfus arttıkça doğal olarak araç sayısı da artıyor.

 Sadece araç sayısı değil, ‘’rekor’’ biçimde motosiklet ve elektrikli scooter sayısı da artıyor.

 Neredeyse trafikte otomobil, kamyonetten çok motosikletli sürücüler olmaya başladı.

 Bu durumda trafik kazalarında da ciddi bir artış yaşanmakta.

 Özellikle Manavgat, Serik, Korkuteli, Alanya, Aksu gibi ilçelerimizde trafik kazaları bu anlamda oldukça çoğaldı.

 Şüphesiz sizin de dikkatini çekmiştir, son aylarda meydana gelen motosiklet kazaları hepimizi derinden üzüyor.

Ölümlü ve yaralanmalı kazalarda gencecik çocuklarımızın hayatını kaybettiğini üzülerek görüyoruz.

 Daha ekonomik ve daha pratik olması, ucuz olması nedeniyle tercih sebebi olan motosikletler, bir taraftan da zaten kördüğüme dönen şehir içi trafiğinde adeta tehlikeye davetiye çıkarıyor.

 Araçların arasından son sürat giden, sinyal nedir bilmeyen ve daha çok kaldırımları tercih eden sorumsuz motosiklet sürücüleri sık sık da tartışmalarla gündeme geliyor.

 Geçtiğimiz günlerde yolu karşıdan karşıya geçmek isteyen yayanın adeta üzerine motosikleti süren bir kişinin kendisini uyaranlara verdiği tepkiyi gördükten sonra artık bu soruna acilen çözüm bulunması gerektiğini düşünüyorum.

 Kurallara uyan motosiklet sürücülerini tenzih ederek yazıyorum ki, şehir içi yollarda ciddi bir tehlike hızla büyüyor!

 Her an kavga etmeye hazır öyle motosiklet sürücüleri var ki, başında kask var diye trafikte her şeyi yapabileceğini sanıyor ve öyle davranıyor.

 Motokuryeler zamanla yarıştığı için zaten her an bir kazaya davetiye çıkarıyor.

 Ara sokaklardan araçla ya da yaya olarak geçerken, yürürken son derece dikkat etmek zorundasınız!

 Çünkü yıldırım hızıyla üstünüze gelen bir motosikletliyle burun buruna gelebilirsiniz!

 Trafikte yollar tıkandığı zaman ise, kaldırımlar sağ olsun!

 Ne kural var, ne trafik eğitimi…

 Bu yüzden tıpkı araç denetimleri gibi motosiklet sürücülerine karşı caydırıcı denetimler artırılmalı…

Bir diğer dikkatimi çeken husus, elektrikli scooter kullanımı kısmen azalsa da, bu defa da motosiklet sayısında çok ciddi artış yaşamaktayız.

 Neredeyse trafikte otomobil, kamyonetten çok motosikletli sürücüler olmaya başladı.

 Bu durumda trafik kazalarında da ciddi bir artış yaşanmakta.

 Özellikle Manavgat, Serik, Korkuteli, Alanya, Aksu gibi ilçelerimizde trafik kazaları oldukça arttı.

 Bu sorunların bir an çözümlenmesi dileğimle.