ÖMER YETGİN / BUGÜNLÜK

            Hiç dikkatinizi çekti mi; özellikle son 10 yıla dönüp baktığımda Antalya ile özdeşleşmiş bir mega proje yok!

            Mega proje derken; geniş kapsamlı çevreci proje ve projelerden söz ediyorum.

            Mega proje anlamında ise zaten dile gelebilecek özgün bir proje maalesef yok!

            Özellikle Muratpaşa’da bu anlamda çok ciddi eksiklikler var.

            Kepez’de vatandaşın doğal doku ile buluşabileceği bazı projeler hayata geçirilse de, örneğin Kent Parkı gibi, Muratpaşa’da eski başkanlardan Süleyman Evcilmen’den sonra dikkate değer proje eksikliği Muratpaşa’da göze çarpıyor.

            Bu temel eksikliği zaman zaman gazete sütunlarında, haberlerde ve köşe yazılarında dile getiriyoruz.

            Oysa Muratpaşa’nın çok önemli bir potansiyeli var.

            Arada sırada park açılışı yapmak, kurs merkezleri yapmak, bozuk yolları yama tarzı asfalt yapmak Muratpaşa için gerçekten çok rutin hizmetler!

            Özellikle yapısal tıkanıklığın, ticari yaşamın ivme kazandığı birçok mahallede kelimenin tam anlamıyla bir kaderine terk edilmişlik var.

            Muratpaşa ilçesi bugün hızla cazibe merkezi tanımından uzaklaşırken, denize yakın mahallelerinde hizmetten söz edebiliyoruz…

            Ama çevreci projeler oralarda da yok!

            Muratpaşa bu anlamda hizmet anlamında adeta kendi kendine  ‘’patinaj’’ yapıyor.

            Tam da bu noktada doğal dokunun önceliğimiz olması gerekirken; bugünkü Antalya portresinde daha çok çarpık yapılaşmanın net izleri var.

            Yılların ihmali ve geleceğe dönük planlamada hep günü kurtarma ve rant olgusu bugünkü Antalya resimlerinde kendini çok net biçimde tanımlıyor.

            Örneğin Muratpaşa’da kaderine terk edilen mahallelerden birisi de Ermenek…

            Hizmet alamayan mahallelerin başında gelen Ermenek’te başta alt yapı eksiklikleri, görüntü kirliliği ve bozuk yollar karşılıyor sizleri.

            Evet… Muratpaşa’da sorunlar her geçen gün artarken, ve ‘’birikirken’’ bu görüntülerin her şeyden önce Antalya’ya yakışmadığını söylemem gerekiyor.