Son 30 yılını bir film şeridi gibi gözümün önüne getirdiğimde Antalya’nın ciddi anlamda yeşil dokusunu kaybettiğini söyleyebilirim.
Elbette bir deniz şehri olan, tarihi dokusuyla ön plana çıkan, 649 kilometre sahil şeridi ve güneşi olan Antalya’nın hızlı bir göç dalgasına maruz kalacağı belliydi.
Üstelik bir de turizm kimliğiyle çok daha fazla doğal doku tahribatı yaşayacağı tahmin ediliyordu.
Tahminlerin de üstünde hızlı bir şekilde nüfusu artan ve birer birer sembollerini kaybeden bir kent görüntüsü var şimdilerde…
Kötü bir planlama ile ve geleceğe göre hareket edilmeden, geleceğe göre kararlar alınmadan bu şehirde planlama sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmedi.
Rant olgusu maalesef çok katlı yapılaşmayı tetikledi.
Şimdi çok geç de olsa şöyle bir soru aklıma takılıp duruyor. Tarım alanları daralan, yeşil dokusu her geçen gün beton bloklara “yenilen” Antalya’da kaybettiğimiz semboller neden cadde ve bulvarlarda yaşatılmıyor?
Her geçen gün biraz daha betonlaşan Antalya’da narenciye ağaçlarına özlem giderek artarken, ilgili belediyelerin ağaçlandırma seferberliği başlatması çok mu zor?
Hızla sembollerinden uzaklaşan Antalya’da cadde ve bulvarlara neden yeterli sayıda narenciye ağaçları dikilmiyor?
Bu konu ile ilgili olarak aslında Muratpaşa, Konyaaltı ve Kepez ilçelerimiz çok uygun olmasına rağmen portakal ağacı ile çevrili alanların en az olduğu bölgeler maalesef Muratpaşa ve Kepez bölgesi…
Sadece kent merkezindeki birkaç cadde ve bulvarda değil tüm ilçelerde cadde ve bulvarların portakal ağaçları ile donatılmalı.
Anımsarsanız Antalya’nın bir zamanlar sembolü narenciye ağaçlarıydı. Plansız ve çarpık yapılaşma yüzünden portakal ağaçları yok edildi.
Şimdi bazı caddelerde göstermelik ağaçlar dikilerek bu özlem giderilmeye çalışılıyor.
Şehrin tamamında bu yönde bir seferberlik başlatılmalı.
Cadde ve bulvarlar artık 70’li yıllarda olduğu gibi portakal kokmalı.
Bu çok zor olmasa gerek!
Bu şehirde yeni doğan neredeyse çocuklar portakal çiçeği kokusundan mahrum…
Korkarım yakın bir gelecekte doğal dokudan da mahrum kalacaklar!
Prestij proje üretme, yeni cazibe merkezleri yaratma ve insan odaklı mega projeler üretmede ‘’beklenileni veremeyen’’ belediye başkanları hiç olmazsa şehrin kaybolan sembollerini anımsamalılar ve yaşatmalılar…
Bu yazı toplam 562 defa okunmuştur.