Görüntü kirliliğine yazılarımda farklı parantezler açıyorum. Yayaların en çok şikayetçi olduğu sorunların başında gelen bu olumsuzluk, her geçen gün daha da artıyor.
Binaların üstünü kaplayan güneş enerjilerinin yarattığı görüntü kirliliğinden tutun da; yollara kadar taşan kaldırım işgallerine kadar geniş bir alanda görüntü kirliliği kavramı ile baş başayız!
Peki bu sorunun çözümü için neden somut bir adım atılmıyor?
Ya da atılamıyor?
Yüzüncü Yıl, Güllük, Şarampol, Işıklar, Mevlana, Meydan, Burhanettin Onat Caddesi başta olmak üzere diyebilirim ki her cadde ve sokakta görüntü kirliliği var.
En çok da kaldırım işgalleri…
Dükkan önlerindeki teşhir reyonları, masalar, sandalyeler yollara kadar inmiş durumda!
Tabela kirliliği ise doruk noktada…
Antalya gibi bir turizm şehrinde bence olmaması gereken önemli sorunlardan biri kaldırım işgalleri.
Öyle ki; Avrupa şehirlerinde böyle görüntü kirliliği göremezsiniz.
Yollara kadar taşan işgaller, yayaların yaya kaldırımlarından geçmelerini adeta zorlaştırır hale gelmiş durumda.
Kazım Özalp caddesinde kaldırım işgalleri çok daha fazla!
Bir diğer husus da, ana caddelerin otopark olarak kullanılır hale gelmesi Antalya’da önemli bir sorun olmaya devam ediyor.
Antalya’da nüfus arttıkça bu sorunlar da çoğalıyor.
Bu sorunlara ek olarak diğer mahallelerde de ara sokaklar otopark olarak kullanılmaya başlandı.
Bu kronikleşen sorunlara acilen çare bulunmalı.
Bu yazı toplam 581 defa okunmuştur.