Bugün 09 Aralık 2024 Pazartesi
  • Antalya13 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2945.964
    %0.00
  • Dolar
    34.757
    %0.00
  • Euro
    36.7352
    %0.00

Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

Öncelikler ve ekonomi…

05 Kasım 2024 Salı 00:03

            Şurası bir gerçek ki, asgari ücret bugün piyasa gerçeklerinin çok altında… Öyle ki, asgari ücretin belirlendiği 2024 yılının ilk günündeki 17 bin liranın satın alma gücü ile bugünkü durum çok farklı.

            Çok farklı hesaplar yapmaya gerek yok!

            Kira ücretinin bile asgari ücreti geride bıraktığı gerçeği ile baş başayız!

  Ekonomi; günlük motivasyonumuzdan tutun da, geleceğe dair bakışımızı bile çok yakından ilgilendiriyor.

            Bugün satın alma gücünün giderek tükenmesi, çarşı – pazardaki fiyatların sürekli olarak artması, ay sonunu getirmede büyük güçlük yaşayan dar gelirli, asgari ücretli ve emeklilerin karamsar bir ruh haline bürünmesi gerçekten üzerinde durulması gereken önemli ayrıntılar.

           

            Böylesi bir ortamda kredi borcunu düşünen çalışan , ay sonunu nasıl çıkarabileceğini düşünen bir aile bireyi, borçlarını düşünen bir çiftçi, ailesinden para gelip gelmeyeceğini planlayan bir öğrencinin mutlu olabilme şansı nedir?

            Evlilik hayali kuran gençlerin yüksek fiyatlar karşısındaki hayal kırıklığı ya da umutsuzluğa neyle tarif edilir?

            Ay sonu gelmesin diye adeta dua eden kiracının, ya da semt pazarlarında fiyat biraz olsun ucuzlar diye defalarca tur atan sabit gelirli bir vatandaşın serzenişine kulak vermek gerekiyor.

            Hayat şartları zor ve bu durum daha da işin içinden çıkılmaz boyuta gelmiş durumda.

            Peki ya emekliler?

            Emeklilerin durumu daha da düşündürücü…

                        Büyük umutlarla emekli olan, ancak aldığı 10 – 12  bin lirayla nasıl geçineceğinin hesabını yapmaktan yorulan bir emeklinin yaşadığı mutsuzluğu nasıl tarif edebiliriz?

            Ekonomik veriler, satın alma gücü, kişi başına düşen gelir, asgari ücret, enflasyon verileri…

   Tüm bunlar ekonomik kavramlar ve aynı zamanda yaşantımızda etkin olan faktörler.

            Ekonomik veriler her açıdan iç açıcı değil.

            Bu bakımdan ekonominin iyiye gitmesi bir temenni olmaktan çıkarılıp daha kapsamlı ve gerçekçi projeler ortaya konulmalı.

            Mali disiplin, vergi artışı, zam, tasarruf tedbirleri ekonominin düzeltilmesi adına zaten yapılıyor.

            Tasarruf yapılacaksa tüm kalemlerde yapılmalı.

            Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında, devlet dairelerinde tasarrufa gidilmeli.

            Ay sonunu getirmekte büyük sıkıntı yaşayan emeklinin, asgari ücretlinin, dar gelirlinin üzerindeki yük alınmalı.

                        Dövizde kısmen bir durgunluk yaşanmasına rağmen marketlerde, çarşı – pazarda, kısacası yaşamın her alanında peş peşe gelen zamlar satın alma gücümüzü ciddi anlamda etkilerken, özellikle dar gelirliler, asgari ücretle çalışanlar, işsizler ve emekliler zor durumda.

            Öncelikle bu gerçeğin altını çizmemiz gerekiyor.

            Emeklilerin, dar gelirlilerin, sabit gelirlilerin durumu iç açıcı değil.

                        Bir emeklinin bugünkü tabloda aldığı emekli maaşıyla geçinebilmesi artık imkansız gibi bir şey!

            Asgari ücretli bir çalışanın da maaşıyla ayakta kalabilmesi çok zor.

            Diğer taraftan kira ücretlerinin neredeyse asgari ücrete yaklaştığı, hatta ikiye katladığı, bazı semtlerde 25 – 30 binlere kadar çıktığı günümüzde diğer zorunlu giderlerin de artmasıyla ortadaki tablo gerçekten karamsar…

                        Zamlar; ekonomideki olumsuzluğun bir göstergesi.

            Sadece zamlar değil elbette.

            Vergiler, cezalar ve fiyat güncellemeleri…

                                    Dar gelirliler, emekliler, asgari ücretle çalışanlar ve işsizler için şartlar gerçekten her geçen gün biraz daha zorlaşıyor.

            Ekonomik anlamda düzlüğe çıkabilmek için tüm dengelerin gözetilmesi ve somut projeler oluşturulması şart.

            İhracatı artırmak, üretimi canlandırmak ve her sektörde rekabeti öne çıkarmak atılacak ilk adımlardan birisi olmalı…

 

Bu yazı toplam 219 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim