Bugüne kadar çok farklı seçimler gördüm, takip ettim ve analiz ettim. Özellikle yerel seçimlerin nabzını anlık olarak seçmenlerin bakış açıları ve yaklaşımlarıyla objektif olarak değerlendirmeye çalıştım.
Şurası bir gerçek ki 31 Mart seçimleri öncesinde özellikle bazı adayların siyasi partiler tarafından geç belirlenmesi nedeniyle eski seçimlerdeki heyecan fazla yok!
Daha da önemlisi ekonomik koşullar seçmeni farklı düşünmeye sevk etmiş durumda…
Sanki bir yerel seçim öncesini değil de, genel seçimler atmosferini yaşıyor gibiyiz!
Çarşı – pazarda genel anlamda konuşulan ortak konu fiyatların çok yüksek oluşu ve özellikle emeklilerin durumu…
Aday belirlenmesi noktasında da siyasi partilerin isimleri çok geç açıklamaları da siyasi tansiyonu farklı noktalara kaydırmış durumda.
Böylesi bir tabloda yerel seçimlere doğru yol alıyoruz!
Öte yandan 31 Mart seçimlerini irdelerken ve analiz ederken, çözüm odaklı projelerin gündeme gelmesi artık kaçınılmaz.
Daha önceki yazımda da vurguladığım üzere Büyükşehir ve ilçe belediye başkanlığı kadar belediye meclis üyeliğine seçilecek isimler ve hatta muhtarların bu şehre ilçelere, mahallelere, sokaklara ne kadar katkı koyabileceklerini tartışmalı ve değerlendirmeliyiz.
Koordineli bir çalışma ve siyasi popülizmden uzak hizmet anlayışı artık ‘’kalıcı’’ olmalı.
Görev dağılımı ve hizmet anlayışı öncelikli çözüm bekleyen sorunlara endeksli olmalı.
Bu noktadan hareketle turizmden tarıma, hayvancılıktan, balıkçılığa, ticarete ve sanayiye kadar her alanda yeni projeler şart!
Elbette ki bunu yaparken doğayı koruma, hatta geliştirme gibi çok önemli bir sorumluluk üstlenilmeli.
Tarım alanlarının yok olmasını izlerken, tarımın gelişmesi ve kalkındırılması adına sorumluluk almaktan kaçan bir anlayışla Antalya’nın tarımsal kalkınmasını bekleyemeyiz…
Kent planlamasının olmadığı, çarpık yapılaşmanın en “çarpıcı” örneklerinin gözlemlendiği Antalya; tarım alanlarını bir bir kaybederken, geleceğe dönük şehir planlamasındaki yanlışlıklar nedeniyle adeta betondan bir şehir haline döndü.
İşte kent planlamasındaki hataları konuşmamız gerekirken, ulaşımı, trafiği, otopark sorununu konuşmamız gerekirken, hayat pahalılığı ve işsizlik gibi temel sorunlar yerel seçim atmosferinin ve heyecanının önüne geçmiş durumda!.
Bu yazı toplam 474 defa okunmuştur.