Söylemleri ve eylemleri farklı kişilerin çevremizde her geçen gün arttığı bir süreci yaşıyoruz.
Güven olgusu o kadar ‘’değerli’’ hale geldi ki, bu özge kavramı ‘’değersizleştirmek’’ için ne gerekiyorsa yapıyorlar.
Kimlerden de mi söz ediyorum? Etrafınıza dikkatlice bakmanıza da gerek yok, her an farklı yerlerde onları görebilirsiniz.
Verdiği sözü tutmayan, bencil, tahammülsüz, hoşgörüsüz ve kindar…
Gözünüzün içine baka baka sürekli oyalama taktiği ile zamanı lehine çevirme gibi son derece basit işlerle uğraşırlar.
İşte tam da bu noktada güvenilir kişiliklere olan saygı ve özlem her geçen gün artıyor.
Küçük gibi görünen ayrıntılarda gizlidir çoğu zaman çözüm. Ayrıntılara dikkat etmeyen ise resmin bütününe bakamaz.
Yaşantımızın her evresinde mutlaka başarısızlıklar vardır. Başarıya giden yolda başarısızlıkların verdiği yaşamsal tecrübeler hayati önem taşır.
Herkes bakmak ve görmeyi aynı sanıyor.
Oysa; küçük ayrıntılarda o kadar çok yalın gerçek var ki!
Dün olduğu gibi bugün de alışkanlıklarımızı değiştirecek pozitif bir bakış açısını sorunların çözümüne yönelik yansıtabilmeliyiz.
Alışkanlıklarımızı bir tarafa bırakarak resmin bütününe bakmayı akıl edemiyoruz ne yazık ki…
İddialı olmak güzel bir huy; ancak körü körüne iddiacı olmak çok farklı bir şey!
Bencillikten ödün vermediğimiz sürece doğruları, güzellikleri ve en önemlisi haklı olmayı başarabilmemiz olası değil!
Mutlaka sizler de fark etmişsinizdir; son dönemlerde en büyük gereksinimimiz olan değerlerden anlayış ve saygı kavramını maalesef kaybettik.
Öyle bir noktaya geldik ki; herkes bakmak istediği pencereden görmek istediğini görüyor…
Küçük hesaplar peşinde koşan insanlara, güvensizliğini, sorumsuzluğunu ve ciddiyetini kaybeden kişiliklere inat ‘’güven’’ ‘’anlayış’’ ve ‘’vicdan’’ olgularına sımsıkı sarılalım.
Tahammülsüz, sorumsuz, hoşgörüsüz ve bencil yaklaşımlara asla prim tanımayalım…
Bu yazı toplam 554 defa okunmuştur.