Eyüp Koçak / Muhabir Türk

 Önceki gün Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde,  AR-GE ve İnovasyon Proje Pazarı etkinliğine katıldım. Programa katılanlar arasında, CNN Türk Ekonomi Programı sunucusu Cem Seymen de vardı.  Seymen, yaklaşık 1 saat boyunca sanayicilere muhteşem bir sunum yaptı. Sanayiciler, her anlatılanı büyük bir dikkatle dinledi.  Gazeteci ve program yapımcısı Cem Seymen, Türkiye’nin mevcut ekonomik durumunun fotoğrafını çekti, Türkiye’nin tarıma yönelmesini gerektiğine vurgu yaptı. 

Bu sunumu dinledikten sonra ne kadar üzüldüm size anlatamam. Çünkü verimli topraklarımızın nasıl kaybolduğu aklıma geldi. Dünyanın tarıma en elverişli ülkesinde yaşamımıza rağmen,  dünyanın en pahalı tarım ürünlerini yediğimiz aklıma geldi.

Cem Seymen, Hollanda’nın tarımda nasıl ilerlediğini ve milyarlarca dolar ihracat yaptığını anlattıkça, benim aklıma Çiftlik Bank geldi, üzüldüm. Almanya’nın tarıma verdiği önemi anlattıkça, tarımdan kopan çiftçilerimiz aklıma geldi.

İngiltere, en popüler kentindeki bir metronun 40 metre altına sera yapmış biliyor musunuz?   İzlediğimde dehşete kapıldım. Yerin 40 metre altına, toprağa ihtiyaç duyulmadan, hem de uzun süre yenilebilecek ürünler yetişiyor bu yerde.  Söz konusu yerde BBC bir belgesel çekmiş. Merak edenler YouTube’dan videoyu Türkçe alt yazılı olarak izleyebilir.  Moralinizin bozulmasını göze alın ve lütfen bu videoyu izleyin.  Dünya devletlerinin tarıma nasıl önem verdiğini, neler yaptığını kendi gözlerinizle görün.

Ülkemiz yaklaşık 20-30 yıl önce tarımda söz sahibi bir ülkeydi. Hayvancılığımız bu kadar kötü durumda değildi. Orijinal, sağlığa yararlı besin maddelerini bulmak zor değildi. Organik denilen kavramla daha tanışmamıştık. Çünkü her yediğimiz besinin gerçek tatlarını alabiliyorduk. Oysa bugün, inanılmaz durumdayız. Tarıma üvey evlat muamelesi yapan yöneticiler, bizleri her alanda olduğu gibi tarımda da geri duruma düşürdü.  Bugün Sırbistan’dan et almayı düşünüyorsak kimi suçlamalıyız?

Seymen yaklaşık 1 saatlik bir sunumda muhteşem ve en can alıcı sözleri büyük bir cesaretle söyledi. Dünyanın en pahalı tarım ürünlerini yediğimizi, gözümüzün içine baka baka söyledi. Dünyada en fazla Ziraat Fakültesi’ne sahip bir ülkenin, neden tek bir tohum yetiştiremediğini sordu.  Tarımda herkesin dert yandığını, kimsenin para kazanamadığını ancak bizdeki gıda fiyatlarının her yıl arttığına dikkat çekti. Kim kazanıyor bu kadar parayı diye sordu…

Ardından da kendi sorduğu sorunun cevabını kendi verdi.

“Çiftçi aracının, tefecinin, komisyonun elinde heba oluyor. Sizler dünyanın en pahalı ürünlerini yiyorsunuz. Enflasyon sürekli tarımdan yükseliyor diye Merkez Bankası bas bas bağırıyor. Bütün dünyada gıda fiyatları düşerken Türkiye’de sürekli yükseliyor. Herkese soruyoruz, kimse kazanmıyoruz diyor. Peki, kim kazanıyor” diyen Seymen’e katılamamak mümkün?

Çiftçilerin sırtına binen tarım tefecileri, komisyoncuları ve aracıları ortadan kaldırılmadıkça daha kötü günler bizleri bekliyor.