İSA KAVLAK / BENCE

Her hafta cuma günü, camilerimiz dolup taşıyor. Müslümanlar, Allah'ın huzurunda ibadetlerini yerine getirmek için bir araya geliyorlar. Ancak cami kapılarında, sıraya dizilmiş dilencilerle karşılaşmak artık alışılmış bir manzara oldu. Bu dilenciler, cemaatin gönlünü kazanmak ve merhamet duygularını harekete geçirmek için ağızlarından dualar eksik etmiyorlar.

Camilerin önündeki dilenciler bir yana, buralarda düzenin sağlanmasından sorumlu zabıtaların ortada gözükmemesi başka bir sorun teşkil ediyor. Yetkililerin denetim yapmadığı bu alanlarda, dilenciler adeta kendilerine çalışma alanı yaratmış durumdalar. Peki, bu durum toplumsal yapımıza nasıl etki ediyor?

Bu soruna el atmak, sadece zabıtaların değil, toplumun tüm bireylerinin görevi olmalı. İnsanların dini ibadetlerini huzur içinde yerine getirebilmesi için cami önlerindeki düzenin sağlanması şart. Herkesin eşit ve adil bir ortamda ibadet edebilmesi için yerel yönetimlerin ve cemaatin iş birliği içinde çalışması gerekiyor.

Dilencilik, sosyal devlet anlayışı içinde çözüme kavuşturulması gereken bir sorun. Toplumumuzun hassas noktalarından biri olan bu konu, yalnızca ibadet edenleri değil, genel olarak tüm vatandaşları ilgilendiriyor. Bu bağlamda, toplumsal duyarlılık ve yetkililerin aktif rol almasıyla, cami önlerinde yaşanan dilencilik sorununun üstesinden gelebiliriz.