- IMKB
% - Altın
4301.153
%0.00 - Dolar
40.2499
%0.06 - Euro
46.5642
%0.36
- 22:48 - Ege Bölgesi’nin ihracatı haziran ayında yüzde 7,3 arttı
- 22:39 - Domates yüklü kamyon şarampole devrildi: 1 ölü
- 20:59 - Şehitler anısına pedallar döndü
- 20:24 - "Beni bugün askere alsalar giderim"
- 19:56 - ‘Türk Milleti’ne çadır tiyatrosu izlettiler!’
- 19:00 - Yangın düğmeli evlere sıçradı
- 18:51 - Kolon kanseri vakalarında artış
- 13:36 - Şehitlikte duygusal anlar
- 11:47 - Şehitin anne babasına acı ziyaret
- 11:27 - Büyükbaş hayvanların tırnak bakımı ve tedavisi yapılıyor
- 09:50 - Konya'daki orman yangını Isparta sınırına dayandı
- 23:32 - Oykun Başar’ın oğlu Ege Başar vefat etti
- 23:10 - "Kardeşimi kimseye göstermedim, görülmeyecek haldeydi"
- 22:36 - Nem oranı yüzde 85'e çıktı, kent görünmez oldu
- 20:15 - ALKÜ'de 15 Temmuz etkinliklerle anıldı
Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK





Turizmde özeleştiri zamanı…
Özeleştirinin olmadığı yerde, yanlışlıklar ve hatalar adeta cirit atar… Hangi alanda olursa olsun, hangi iş kolunda ve sektörde olursa olsun bu tanımı hayatımıza koymak zorundayız.
Artık turizmde deyim yerindeyse en verimli ay olan Ağustos’tayız. Bu günlerde daha fazla turisti nasıl ülkemize ve şehrimize getirebiliriz; düşüncesini canlı tutmalıyız.
Turizm; çok yönlü ve katma değer yaratan sektörlerin başında gelmesi bakımından stratejik öneme sahip.
Turizmin uzun soluklu ve tüm yıl boyunca dolu dolu yaşanabilmesi için çok yönlü düşünülmesi gereken bir sektör.
Yıllarca ülkemizde turizmi 5-6 aylık bir zaman dilimine yaydık ve öyle düşündük.
Yani; Mayıs ayı ile başlayan ve Ekim ayının sonu itibariyle sona eren bir süreç…
Oysa ‘’12 Ay Turizm’’ bir hedef değil, bir yaşam biçimi olmalı.
Bunun için olmazsa olmaz denilen kriterler var.
Her şeyden önce yerli ve yabancı turistleri tüm yıl boyunca şehrimize çekebilecek sinerjiyi yaratmamız gerek.
‘’Her şey Dahil’’ sistemi yıllarca tartışıldı, yazıldı, çizildi.
Kimisi, ‘’Her şey Dahil’’ sistemi turizm için son derece zararlı dedi, kimisi kesinlikle olmalı dedi.
Sektörün içinden gelenler bile bu sisteme çok sıcak baktı.
Halen bu tartışmalar devam ediyorken, Bodrum, Kuşadası, Alaçatı gibi tatil beldelerinde fiyatların aşırı yüksek olmasının sonrasında özellikle yerli turistlerin Yunan adalarına gitmesi gündemdeki yerini koruyor.
Her zaman vurguladığım gibi turizmin çeşitlendirilmesi gerek ve turizmi sadece yiyecek – içecek konseptine sığdırmamak gerek.
Her şey Dahil sisteminde 5 yıldızlı otellerin farklı konseptlerinden ‘’fırsat bulabilen’’ yerli ve yabancı turistleri zorunlu olmadıkça kent merkezinde göremiyoruz.
Örneğin; bu günlerde Kazım Özalp Caddesi diye tanımlanan Kapalı Yol, Işıklar ve Atatürk Caddesi gibi alanlarda renkli görüntüler var.
Ama ya diğer cadde ve sokaklar?
Aynı şeyi şehrin bütünü için söylemek mümkün değil!
Turizmin lokomotifi Antalya’da akşam ticaretinin yıllardan beri yaygınlaştırılamaması en büyük eksiklik olarak gösteriliyor.
Örneğin bugünlerde Şarampol Kapalı Yol olarak adlandırılan Kazım Özalp Caddesi’nde bir canlılık göze çarparken, aynı canlılık ve hareketliliğin şehrin bütününe yayılması gerek.
Kazım Özalp, Güllük ve Atatürk Caddesi hariç Antalya’nın büyük bir bölümünde akşam ticaretinin yok denecek kadar az olması, esnafın turizmden yeteri şekilde yararlanmasını engelliyor.
Antalya’ya yeni cazibe merkezlerinin oluşturulmasının ‘’kaçınılmaz’’ olduğunu söyleyen vatandaşlar; ‘’Çok değil 2 -3 ay sonra yaz sezonu bittiğinde kent merkezinde akşam ticaretinin tamamen kaybolmaya başlayacağını söylüyorlar.
Bunda da haklılık payları var.
Akşam ticaretinin sürdürülebilir olması için şehrin, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerle desteklenmesi gerekiyor.
Bu noktada Antalya’da maalesef akşam ticareti yok denecek kadar az. Hatta yok. Durum böyle olunca turistler ‘’Her şey Dahil’’ sistemine bağlı olarak otellerde kalmayı tercih ediyor. Yerli turisti de şehir merkezine çekecek bir proje yıllardır hayata geçirilemedi.
Yeni çekim merkezleri oluşturma konusunda aslında kaybedecek zaman yok.
Şehir merkezindeki esnafların da fiyat standardı konusunda denetlenmesi gerekiyor.
Bodrum, Kuşadası ve Alaçatı gibi tatil beldelerinde yaşanan sıkıntının Antalya’da da olmaması için başta ilgili belediyeler, ATSO, AESOB gibi meslek odaları etkin çalışma yapmalı.
VERGİ ÖDEMEDEN EV ALMAKRaziye Gök Aktaş
BAŞKANLARI KİMLER YAKAR?Gürsel Kaya
YORGUN TÜRK, YORGUN TÜRKİYEEşref Ural
BİREY OLMAK YA DA OLAMAMAKGazanfer ERYÜKSEL
Bitmeyen sorun…Ömer Yetgin
YERALTINDAN FUTBOLKahraman Köktürk
Güvensizlik Çağında EkonomiMustafa Yıldıran
Trump, Evanjelizm ve Yeni Dünya DüzeniMuharrem Yellice
Kaldırım işgalleri meselesiMustafa Yetgin
Bayram tatilleri; kamu ve özel sektör çalışanı arasındaki derin farklarİSA KAVLAK
CUMHURİYET NEDEN İSTENMEZNuri Sezen
NAZIM’I ABARTISIZ ANMAKYALÇIN DUMAN
MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…Binali Efe
Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
SEÇİMEyüp Koçak
Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
Tel : 0532 474 99 63 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim