- IMKB
% - Altın
4893.447
%0.16 - Dolar
41.3125
%0.03 - Euro
48.7331
%0.18
- GÜNCEL
- RESMİ İLANLAR
- SPOR
- SAĞLIK
- POLİTİKA
- EKONOMİ
- YAZARLAR
- EĞİTİM
- KÜLTÜR SANAT
- DÜNYA
- GENEL
- YEREL
- ASAYİŞ
- ÇEVRE VE İKLİM
- 09:18 - ÇEŞİTLİ SUÇLARDAN ARANAN 10 ŞAHIS YAKALANDI
- 09:08 - HATAY’DA BALIKÇILAR "VİRA BİSMİLLAH" DİYEREK MAVİ SULARA AÇILDI
- 09:08 - DEVRİLEN TRAKTÖRÜN ALTINDA KALAN GENÇ HAYATINI KAYBETTİ
- 00:48 - MERSİN’DE ANNE 5 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUNU BIÇAKLAYARAK ÖLDÜRDÜ
- 00:19 - ALANYA KİTAP FUARI AÇILIYOR
- 00:04 - ATSO HEYETİ MADRİD'DE
- 23:32 - KAYA, MÜZENİN YIKIMINA SERT TEPKİ GÖSTERDİ
- 23:18 - AKDENİZLİ BALIKÇILAR ’VİRA BİSMİLLAH’ DEDİ
- 22:59 - AKSU'DA 1 BAŞKAN YARDIMCISI DAHA İSTİFA ETTİ
- 22:58 - ANTALYA’DA CHP’Lİ AKSU BELEDİYESİ’NDE 3 BAŞKAN YARDIMCISI ART ARDA İSTİFA ETTİ
- 22:08 - MERSİN’DE 73 YAŞINDAKİ ADAM İNTİHAR ETTİ
- 21:52 - İSTİFALARIN ARDINDAKİ GERÇEK!
- 21:43 - BURDUR’DA YAKLAŞIK 2 BİN SAMAN BALYASI YANDI
- 20:08 - ISPARTA’DAKİ MODİFİYE FUARINDA TEPKİ ÇEKEN GÖRÜNTÜLERE SORUŞTURMA BAŞLATILDI
- 20:06 - ANTALYA MÜZESİ'NDE YIKIM BAŞLADI
EŞREF URAL / JOURNAL-KONUK YAZAR





TUTKAL
PKK’nın kendisini feshettiği ve dolayısıyla silahlı mücadele döneminin kapandığını ifade etmiş olması, iyimserlikle birlikte endişeleri de beraberinde getirdi. MHP gibi bir partinin ansızın geleneksel politikasından radikal bir şekilde dönüş yapması ve elli yıllık bir şiddet örgütünün birdenbire kendisini feshetmesi, elbette anlaşılması ve hazmedilmesi kolay şeyler değil. Ne oluyor, kim ne kazandı, devlet savaş mı kaybetti, ne alındı, ne verildi…. Bu minvalde onlarca soru var insanların toplumun aklında. Böylesi önemli süreçlerde bu tür soruların sorulması anlamlıdır ve doğaldır. Siyasi iktidarın görevi de, zihinlerdeki bu soruları, kaygıları ve endişeleri giderecek açıklamalar yapmak ve süreç hakkında toplumu bilgilendirmektir. Amma ve lakin, örgütün fesih beyannamesinde Lozan’a eleştirel bir vurgu yapılmış olması, pek doğal olarak, “ne oluyor yahu, savaş mı kaybettik?” endişesini besleyen önemli bir argüman olarak orada duruyor. Ve ben de izninizle bu hususta bir şeyler söyleyeceğim.
Bu ülkede iki sosyal kesim var ki, Türkiye’nin kuruluş senedi olarak adlandırılan Lozan’ı hiçbir zaman içlerine sindiremediler; İslamcılar ve Kürtler! İslamcılar, Lozan antlaşmasının Türkiye’nin islamdan vazgeçmesi karşılığında ve bu taahhüt neticesinde imzalandığını iddia ettiler ve pek çoğu da halen böyle düşünmektedir. Kürtler ise, Lozan’da Mustafa Kemal Paşa’nın kendilerine ihanet ettiğini, satıldıklarını, aldatıldıklarını hep düşündüler ve cumhuriyet tarihi boyunca gösterdikleri her türlü siyasi tavrın kaynağının Lozan ve onun doğal uzantısı olan 1924 Anayasası olduğunu dile getirdiler.
Peki 1924 anayasasının ruhu neydi? Ulus-devlet anlayışına bağlı bir ülke kurmak ve bu sayede elde kalan Anadolu-Rumeli topraklarını salimen ayakta tutmak. Ziya Gökalp’in Türkçülük anlayışı burada devreye girdi ve Anayasa’daki “Türk” tanımı şu şekilde formüle edildi; “vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk’tür”. Tanım bu. Bu formülasyonda “Türk” kavramı bir kavmi, bir ırkı, bir ulusu değil, esasen bireyleri ve toplumu ifade eden kapsayıcı bir kavram, bir nevi “tutkal” olarak arz ediliyordu. Tutkala ihtiyaç vardı, çünkü imparatorluk artığı bir ülke kuruluyordu ve Anadolu’da kavimsel anlamda Türk olmayan başka topluluklar da vardı; Kürtler, Çerkezler, Araplar, Boşnaklar, Ermeniler, Ezidiler vsvs. O günkü kurucu önderlik, “Türk” tanımını bir nevi tutkal olarak gördü ve böylece Anadolu’da birleştirici bir kavram olarak düşündü ve resmileştirdi, mesela tam olarak budur.
Türk meselesini bu şekilde formüle ettiler, peki din meselesi? Genç Cumhuriyet, ta Selçuklu dönemlerinden başlayan ve Osmanlı ile devam eden geleneğe bağlı kalmayı seçti; Sünni-Hanefi bir islam anlayışı, bu topraklara en uygun dinî yorum olarak kabul ettiler. Çünkü Türkler ve Kürtler sünni islam anlayışına bağlıydılar ve islamın bu yorumu, Anadolu için bir diğer “tutkal” işlevi görebilecekti. Sonradan anayasaya “laiklik” maddesini de ekleyerek, bilhassa Alevî inancına mensup toplum kesimlerini de bir miktar rahatlatmış ve sisteme entegre etmiş oldular.
Şimdi gelelim meselenin en ince noktasına; peki yukarıda kısaca izah etmeye çalıştığım “tutkal” projesi amacına ulaştı mı? Bu günden bakıldığında görünen o ki, hayır, maalesef başarıya ulaşamamış görünüyor. Çok açık ki 1924 Anayasasında vurgulandığı şekliyle “Türk” tanımı, tarihsel olarak Türk olmayan toplum kesimleri açısından, en başta da Kürtler, ikna olmamış görünüyor. Yani bu anlamda “tutkal” işe yaramamış, amacına ulaşmamış. Geldiğimiz aşamada görünen budur.
Bu noktada benim aklımı tırmalayan asıl “zor soru” şudur; tamam, eski paradigmadan vazgeçilecek, orada yol tükendi, artık 24 Anayasasında ifade edilen “kavmî olmayan Türklük” stratejisinde sona geldik, tamam. Artık “Türk” kavramı tutkal olmaktan çıkıyor, anlaşıldı. Peki ama, yeni dönemin “yeni tutkalı” ne olacaktır? Yani bu Anadolu toprağı önümüzdeki yılları, yüzyılları, dağılmadan, bozulmadan, yıkılmadan, hangi kavramların, yani “hangi tutkalın” sayesinde geçebilecektir? Sakın ola bana, “demokrasi, hak, hukuk, adalet, kardeşlik, eşit yurttaşlık…” gibi kavramlarla gelmeyin, çünkü Ortadoğu coğrafyasında bu kavramların yeri ve anlamı yoktur. En azından geçen beş bin yıl içinde hiç olmadı.
Bu can alıcı soruyu tekrar formüle edelim ve bitirelim; yeni dönemde “tutkal” ne olacaktır? Fikri olan beri gelsin.
FLAMİNGO İLE FLAMENGOGAZANFER ERYÜKSEL
CEMAATLER VE TARİKATLAR EVRENSEL DEĞER SUNAMAZLAR MI?TARIK ÇELENK
12 MART 1971'DEN 12 EYLÜL 1980'E UZANAN SARMALMUHARREM YELLİCE
SİZİ GİDİ KÜÇÜK HESAPÇILAR!SÜLEYMAN EKİN
AKIL, DİN VE HAYATHASAN YAKUP CANGÜVEN
GAZETECİLİĞİN VİCDANI VE CESUR KALEMİGÜRSEL KAYA
ANTALYA TRAFİĞİNİN HÂL-İ PÜR MELÂLİAV CENGİZHAN GÖKÖZ
TÜRKİYE'DEKİ AKADEMİK YOZLAŞMA VE BİLİMSEL HAYSİYET SORUNUPROF DR RAMAZAN DEMİR
SUYU ARAYAN ÜLKEEŞREF URAL
DURUŞMA / TARTIŞMA AŞAMASIPROF DR SAMİ SELÇUK
GEÇMİŞİYLE TERS DÜŞEN ERDOĞANALİ İHSAN DİLMEN
OKULLAR AÇILIRKENHALİL ERDEM
PASSOLİGİN ANTALYASPOR'A GARAZI MI VAR?KAHRAMAN KÖKTÜRK
DEMOKRASİ SANDIKTAN DEĞİL, MAHKEME KORİDORUNDAN MI ÇIKACAK?ERDOĞAN KAHYA
2026 İÇİN ZORUNLU BİR DÖNÜŞÜMHÜSEYİN BARANER
SAHTE İŞLERİN SORUMLUSU KİM?RAZİYE GÖK AKTAŞ
EFSUNKÂR DEMOKRASİNURİ SEZEN
78 KUŞAĞI BİR ROBİN HOOD KUŞAĞI MIYDI?YALÇIN DUMAN
Bitmeyen sorun…ÖMER YETGİN
GÜVENSİZLİK ÇAĞINDA EKONOMİPROF DR MUSTAFA YILDIRAN
Kaldırım işgalleri meselesiMustafa Yetgin
Bayram tatilleri; kamu ve özel sektör çalışanı arasındaki derin farklarİSA KAVLAK
MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…BİNALİ EFE
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim