Ülkemizde et fiyatlarının oldukça pahalı olduğu artık bilinen bir gerçek.
Asgari ücretin 4 bin 253 lira olduğunu düşünürsek, bir kilogram etin 165 – 170 liraya çıktığı günümüzde gerçekten bırakın dar gelirliyi, orta gelirli bile yeterince et yiyemez halde!
Geçmişten gelen sıkıntıların bugün daha da içinden çıkılmaz boyuta geldiğini görmek üzücü…
Tarım ve hayvancılık…
Siz buna balıkçılığı da ekleyebilirsiniz…
Maalesef; bir çok ürünü dışarıdan getirdiğimiz, ithal ettiğimiz bir ortamda tarım ve hayvancılık adına atılması gereken ‘’kararlı’’ adımlar var.
Bunun da ötesinde tarım ve hayvancılıkla ilgili politikalarda reform tarzında icraatlara gereksinim var.
Antalya gerçekten çok potansiyelli bir şehir… Tarım için de, hayvancılık için de, turizm için de çok özgün bir iklim ve toprak yapımız var.
Tarım ve hayvancılığa o kadar ‘’uygun’’ bir coğrafyamız var ki; pilot şehirler belirleyerek besiciliğin ayağa kaldırılması ve vatandaşın ilk etapta ‘’makul bir fiyattan’’ daha sonra da ucuz et yemesi mümkün.
Oysa son yıllarda tarım ve hayvancılık ciddi anlamda kan kaybediyor.
Dışarıdan ithal getirilen etler; fiyatları aşağıya çekmediği artık bir gerçek!
Bir tarım ülkesi dediğimiz ülkemizin dışarıdan et ithal etmesi çözüm değil; çözümsüzlüğü tetikliyor…
Burada bir çelişki var.
Belirsizlik ve daralan meralar sorunu arttırıyor.
Maliyetler o kadar artmış durumda ki besicilerin kazanç elde edebilmeleri giderek zorlaşıyor.
Çünkü; kilosu 160 lira ile 170 lira arasında değişen rakamlarda kırmızı et yiyebilmek gerçekten zor değil imkansız duruma geldi!
Özellikle dar gelirli vatandaşlar bu durumdan oldukça dertli.
Aslında besiciler de dertli.
Bu anlamda besicilerin sorunları aslında yıllardır çözülebilmiş değil…
En önemlisi de bana göre yem fiyatlarının çok yüksek olması ve vatandaşın satın alma gücünün her geçen gün kötüye gitmesi.
Dar gelirlinin ucuz et yemesi artık giderek zorlaşıyor.
Mera alanlarının daralması, yanlış hayvancılık politikası ve sürekli artan maliyetler nedeniyle besiciler zor günler geçiriyor.
Yaklaşan Kurban bayramı öncesinde böylesi bir karamsar tablo ile karşı karşıyayız.
Bu yazı toplam 463 defa okunmuştur.