Kesinlikle atlamamamız gereken çok önemli bir kulvardır çağdaş bir eğitim modeli.
Zaman zaman karşılaştığımız acı ve tatlı sürprizler, olağan kareler kadar, olağandışı davranış biçimlerinin yaşantımıza yön vermesini bekleriz. Bu bekleyiş; çoğu zaman bizi yanıltabilir. Kendi kararımızı veremediğimiz sürece de başarısızlıkla sonuçlanır.
Yaşam maratonunu koşarken hedefimiz başarı, huzur, mutluluk ve sağlık olarak şekillenir. Bu koşuda tüm bu olguları hak edebilmek için iyi insan olma, topluma, çevremize, ailemize ve ülkemize; hatta tüm Dünyaya faydalı bir birey olabilmenin hedefini ortaya koyabilmeliyiz.
Etrafımıza şöyle bir bakalım…
O kadar çok tutarsızlık, o kadar çok çelişkiler var ki…
Ancak… Bir o kadar da güzellikler var.
İşte doğru ve yanlışın sentezini kurup, tüm güzelliklerin, huzurun, güvenin ve daha yaşanası bir ortamın bir parçası olabilmek tüm mesele…
Doğrularla, güzelliklerle bir bütün olabilmek…
Bütünleştirici ve birleştirici tüm adımları başkalarının atmasını beklemeden; önyargısız, karşılıksız, yalansız ve dolansız dostlukların, arkadaşlıkların, sevgilerin ve güzelliklerin tohumunu serpiştirmeliyiz…
Etrafımızı kara bulutlar sarsa da, karamsar bir tablo ile karşılaşsak da, zorluklar, imkansızlıklar kol gezse de; ufukta güneşin doğuşunu görebileceğimizi unutmamak gerek.
Birbirimizi anlamanın yolu; bencillikten kurtulup, hoşgörü, tevazu ve alçak gönüllü olmaktan geçiyor.
Birbirimizin düşüncesine, dünya görüşüne, değer yargılarına saygı ve sevgi göstermek her zorluğu aşar…
Yeter ki; zorlukları kolaya çevirme adına ‘’samimi’’ ve ‘’kararlı’’ olalım…
Bu yazı toplam 667 defa okunmuştur.