ÖMER YETGİN / BUGÜNLÜK

            Geride bıraktığımız günlerde en çok merak edilen ve açıklandığında en çok yorum yapılan konu kuşkusuz ki asgari ücret oldu…

            Asgari ücret  2 bin 324 TL oldu; ancak özellikle son 3 ayda temel tüketim maddelerine  o kadar çok zam geldi ki; bu zammı çoktan aldı götürdü…

            Yeni yılın ilk günlerini yaşadığımız bugünlerde 2020 yılına  zamlarla girmemiz kuşkusuz ki satın alma gücümüzü yine etkileyecek.

            Bu noktadan baktığımızda; her yeni yıl sonrasında tuttuğumuz dileklerin yanı sıra, peş peşe gelen zamlarla irkiliriz…

            Yani; 2020 yılının bu ilk günlerinde  sanırım en çok kafa yoracağımız olgu; yeni yıl zamları olacak…

            Asgari ücrette özellikle dar gelirliye birazcık da olsa nefes aldıracak bir artış oldu; ancak peş peşe gelen zamlar bu heyecanı bir anda aldı götürdü…

                        2020  yılının “zor” bir yıl olacağı ile ilgili yorumlar, tahminler ve öngörüler özellikle dar gelirli vatandaşlarımızı şimdiden tedirgin etmiş durumda.

                                   Özellikle dar gelirlinin hayal kırıklığına uğradığı bugünlerde, yeni yılla birlikte zam yağmuru satın alma gücümüzden çok şeyler alıp götürecek.

            Temel tüketim maddelerinden eğitime, sağlıktan gıdaya kadar bir çok konuda yeni zamlar yine yaşam standardımızı etkileyecek.

            Satın alma gücümüzün azalması, işsizlikteki artış, ekonomideki kırılgan tablo gelir düzeyi düşük kesimi oldukça etkiliyor.

Görüleceği üzere yeni yıla yeni zamlar ve yeni karamsarlıklarla girdik…

            2020  yılı; özellikle dar gelirli ve yoksullar açısından sıkıntılı geçecek gibi görünüyor.

            Asgari ücretli çalışan zaten çok zor şartlarda geçinmeye çalışıyor.

            Diğer taraftan  turizmde  canlanmayı 2020’de yine bekliyoruz.

            Turizm kadar tarımı, sanayiyi ve özellikle hayvancılığı kalkındırmamız kaçınılmaz bir gerçek.

            Ve en önemlisi üretim ekonomisini canlandırmalıyız.