Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

   Yerel basının zorluklarını, sıkıntılarını yazmaya kalksam; sanıyorum sayfalar yetmez; sözcükler ‘’yetersiz’’ kalabilir.

            Elbette teknoloji geliştikçe; imkanlar yenilendikçe ve değiştikçe bazı konularda eski yıllara oranla yerel basında işler biraz daha kolaylaşsa da, değişmeyen tek şey gazeteciliğe özveri eklemek zorundasınız.

            Sabır eklemek zorundasınız.

            Ve en önemlisi bu mesleği gerçekten çok seviyor olmanız gerekiyor.

            Şurası bir gerçek ki; teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin; yerel basının içeriğinde, özünde ve ruhunda mücadele, azim, kararlılık ve özveri vardır.

            Bu mesleğin tüm kademelerinde görev yapmış birisi olarak yerel basının bir ömür törpüsü olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

            39 yıl… Kurşun metallerle, hurufatlarla, metal kumpaslarla, intertiplerle, mürekkep kokusuyla geçen bir zaman dilimi…

            Yerel basında 38 yılı geride bırakmak; sözcüklerle ifade edilir gibi değil…

            39 yaş insan ömründe yolun yarısından fazlası olarak ifade edilir. Yerel basında ise bu zaman dilimi çok daha anlamlı ve bir o kadar da mücadelelerle dolu bir süreçtir.

   38 yılın geride kalması  yerel basın için gerçekten önemli bir süreç…

            Evet… Ömür törpüsü deyimini, tanımını bilenler bu yakıştırmayı gazetecilik ve özellikle yerel basın için  benzetme yapılır…

            Bu sözün içeriğine bakacak olursak; zor şartlarda ayakta kalma mücadelesi vermek, özveriyle çalışmak ve sürekli kendini yenileyebilmenin özetidir.

  Hani zaman zaman kullandığımız bir söz vardır;  “Daha dün gibi…” Bu söz aslında yerel gazetecilik için en son söylenebilecek bir yakıştırma… Çünkü; özellikle yerel basının hangi şartlarda okuyucusuyla buluştuğunu yakından bilenler; “Ömür törpüsü…” demiştir gazeteciliğe…

            Bu söz; yerel basın için çok uygun bir tanımlamadır; çünkü ömür törpüsü gibi birçok zorlukları aşarak bu noktaya gelmek; çok farklı bir iz düşümüdür…

38 yılı geride bırakırken, bu gazetenin ilk sayısını çıkaranlardan birisi olarak; yaşadığımız tüm zorluklar bir film şeridi gibi gözümün önünden gelip geçiyor…

            Bugün bilgisayarın tuşlarında şekillenen gazete sütunları, teknolojik açıdan büyük bir mesafe almasına karşın, gazeteciliğin özündeki mücadele ve zorluk tanımlamaları değişmiş değil…

                                    Yerel basının karşılaştığı zorlukların sürekli arttığı ve işin içinden çıkılmaz boyuta geldiği bugünlerde; bir yılı daha geride bırakmak ve siz okurlarımızla bütünleşmek gerçekten çok özge bir heyecan…

            Bu bağlamda; 20 Nisan tarihi; ANTALYA SON HABER GAZETESİ çalışanları için çok farklı duyguları ifade eder. 20 Nisan 1987 yılında yayın hayatına atılan gazetemiz 38 yıl gibi çok önemli bir süreci geride bıraktı ve 39 yayın yılına girdi.

            Yıldönümleri; çok farklı duyguları, düşünceleri, heyecanları, coşkuları, bazen de hüzünleri çağrıştırır insanlara… Yıldönümünü farklı kılan olgu ise ayrıcalıklı oluşudur.

            Bu duygularla gazetemizin yeni yaşında her zamankinden çok daha gururluyuz ve siz değerli okurlarımızla birlikte olmaktan mutluyuz.