Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

Yerel seçim rüzgarının “sert” esmeye başladığı bugünlerde Antalya’da yerel belediyecilik hizmetleri ne durumda?

     Vatandaşlar bu hizmetlerden ne kadar memnun?

   Ya da değil…

Siyasetin yerel dokuda odaklandığı bugünlerde tüm gözler 31 Mart 2019 tarihine yönelmiş durumda…

AKP, CHP, İYİ Parti, MHP ve HDP  milletvekilleri ile mevcut belediye başkanları, siyasiler ve yerel belediyelere aday  olmayı hedefleyen isimler yine bu “bildik” sorunların çözümü üzerine siyaset yapıyorlar.

31 Mart’ta  yapılacak yerel seçimlerde ülkemizi yakından ilgilendiren önemli sorunların çözümü ya da çözümsüzlüğünün etkili olacağını düşünüyorum.

Yerel noktadaki sorunlar; ülke sorunlarının gölgesinde kalacak gibi görünüyor…

Her ne kadar yerel seçimlere 65 gün kadar  bir zaman dilimi olmasına karşın, etrafımdaki birçok seçmenin karar aşamasında olduğunu, birçoğunun da kararını verdiğini gördükçe; yerel seçim stratejisinin bu kez çok değişken olacağı izlenimi doğuyor.

Kent ölçekli olarak genel manzaraya bakacak olursak; çok da değişken bir yapı yok aslında…

Oysa turizm ve tarımın lokomotifi bu kentte yıllardan beri bir türlü çözülemeyen sorunlar var.

     Antalya kent merkezine baktığımızda caddelerin, refüjlerin, yol kenarlarının bakımsızlığa terk edildiğini görüyorum.

    Antalya gibi yeşilin her tonunun neredeyse tüm yıl boyunca görülebildiği bir şehirde Muratpaşa, Konyaaltı, Kepez, Döşemealtı ve Aksu ilçelerinde kişi başına düşen yeşil alan miktarının çok daha fazla olması gerekiyor.

     Yerel yöneticilerin hizmet tanıtımlarına bakarsanız; kişi başına düşen yeşil alan miktarı standartların üstünde… Ancak; yeşil doku ile barışık projelerde ciddi anlamda eksiklik var Antalya’da…

     Hızla betonlaşan, yapısal tıkanıklığa doğru yelken açan Antalya’da kişi başına düşen yeşil alan miktarı iddialı rakamların aksine; beklentilerin ve hedeflerin altında bana göre.

     Antalya’yı genel anlamda yeşil dokunun ön planda olduğu bir şehir olarak aklımıza getirmek istiyoruz.  İklimi, doğal güzellikleri ve ormanı bu anlamda bu şekilde algılamamız için yeterlidir bize göre! Gerçekten de Antalya yeşil doku ile barışık bir şehir mi?

     Antalya gibi doğal güzellikleri ile bilinen bir kentte yeşille yoğunlaşan prestij projelere acilen gereksinim var…

     Ve maalesef bu paralelde;  görüntü kirliliği  Antalya’nın bir türlü aşamadığı bir sorun…

     Bu görüntülere bakıp gelecek adına çok iyimser bir tablo çizmek mümkün değil!

            Bunu net olarak söyleyebilirim.

     Hele hele çarpık yapılaşma gerçeği ile yüzleşmediğimiz sürece, tarım alanlarının rant uğruna birbir elden çıkarılışına sessiz kaldığımız sürece, düzenli yapılaşma anlayışını beton bloklar olarak algıladığımız sürece, plan tadilatları ile bu kentin doğal dokusunu yok ettiğimiz sürece yarınki sıkıntılara bugünden çanak tutmuş oluruz.

Bu bakımdan belediye başkanlığına aday gösterilen  isimlerle, aday olması ‘’muhtemel’’  isimlerin seçmeni ikna etmesi zor gibi görünüyor.

            Antalyalı seçmen yerel siyasette ‘’gerçekçi’’   ve insan odaklı projeler istiyor.

            Fark yaratan projelerde betona yatırım değil, insana yatırım öncelik olmalı…