31 Mart tarihinde yapılacak olan seçimler öncesinde artık “kararsızların” oyunu netleştirmeye başladığı kritik günlerdeyiz…
Hem genel seçimlerde, hem de yerel seçimlerde kararsız seçmenin oyunu alabilmek tüm siyasiler için büyük önem taşır. Ya da daha önce değişik nedenlerle sandığa gitmeyen seçmeni bu kez “ikna” edebilmek için artık sayılı saatler kaldı.
Daha önceki yazılarımda dile getirdiğim gibi, 31 Mart tarihinde yapılacak seçimde gürültü kirliliğinden bu kez biraz uzağız… Seçim otobüslerini bu kez daha az görüyoruz. Ve aslında adayların daha çok ilçelere ağırlık verdiğini görüyorum.
Seçimler gelir geçer…
Tıpkı daha önce seçimlerin gelip geçtiği gibi…
Demokrasi için seçimlerin ne kadar önem taşıdığı bir gerçek…
Siyasetin kendi ekseni içindeki en belirleyici kulvarlardan birisi olan ve aslında sonucu olan sandık gerçeği bir kez daha 31 Mart’ta yansımalarını gösterecek.
Bu tarihe kadar da adaylar seçmeni ikna edebilmenin uğraşını verecekler.
Bu noktadan hareketle; siyasetten uzak durmaya çalışan seçmen olaylara bakışıyla aslında seçim ve sonuçları ile ilişkili “bekleyiş” içerisinde…
Gerginlik ve kutuplaşma siyasetinin ağır travmalarını geçmişte yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz… Siyasi gerginliğin kutuplaşmayı ve hoşgörüsüzlüğü tetiklediğini geçmiş deneyimlerimde yaşadım.
Özellikle genç seçmen gergin siyaseti çok fazla dikkate almıyor…
Gazeteci kimliğimle belediye başkan adaylarının söylemlerine baktığımda “kararsız” seçmenin hiç de küçümsenmeyecek oranını hissedebiliyorum.
Geçtiğimiz gün bir semt pazarında yerel seçimin nabzını tuttum. Seçmen 31 Mart’taki yerel seçime ‘’genel seçim’’ gözüyle bakıyor.
Hayat pahalılığı, fiyatların yüksekliği vatandaşın en çok şikayetçi olduğu konular.
Tam da bu noktada asgari ücret kavramı, emeklilerin durumu, işsizlik gerçeği, atamayı bekleyen binlerce öğretmenin durumu, iç ve dış politika gibi konular 31 Mart’a yansıyacak gibi görünüyor.
Aslında genel ve yerel seçimin stratejisi farklıdır.
Öyle de olması gerekir.
Ancak; adayların vaatlerinden ve projelerinden çok seçmen genel seçim gibi bakıyor olaya.
İttifaklar, tabanda birleşmeler, ayrışmalar ve yerel seçimin kendi bünyesindeki gerçekleri seçime mutlaka etki edecek.
Yerel seçim heyecanı bu anlamda artarken artık sandığa gitmek için son günlerdeyiz.
Anketlerin dili, meydanların görüntüsü ve fiyatlar…
Tüm bunların hangisi ‘’belirleyici’’ olacak?
Az bir süre kaldı.
Bekleyip göreceğiz.
Bu yazı toplam 418 defa okunmuştur.