Bak Erol hoca.
Sendeki diplomadan ülkede sahip olan çok.
“O zaman sizin yöneticiler beni neden getirdi ki” deme sakın.
Herkes senin gibi kendisini pazarlayamıyor olabilir mi?
Madem ki Antalyaspor’da gündemde kalabilmek adına başarınla değil de, hainlikten falan bahsederek başarmayı amaçladın sana tek kelimelik soru soracağım.
Bırak muhbiri. Nuri Hoca Antalyaspor’un Başakşehir maçı öncesi tüm antrenmanlarını bizzat izlese. Maçtan önce Antalyaspor'un soyunma odasında da olsa. Tüm taktikleri konuşmaları takip etse, sonra gidip kendi takımına her şeyi anlatsa da Antalyaspor'un gücü varsa Başakşehir’i yine yenerdi.
Velev ki bilgiler gitsin. Zor oyunu bozar.
Antalyaspor’un teknik patronu olarak sen o zoru bozdurabildin mi?
Hayır.
İşte teknik adamlığın başladığı yer de tam burası değil midir?
Daha geleceğin gün paranı almadan imzayı atmayan sen değil misin?
O zaman kilit açmak senin işin, asli görevin.
Bahane üretmek.,
Başta başkan olmak üzere yöneticilerin kafalarını karıştırıp, yaptığın deli saçması açıklamalarla camianın midesini bulandırmak senin işin değil.
Konuşma hoca.
Takımı daha çok çalıştır. Taktikler üret. Çareler bul ve Antalyaspor’u başarılı kıl.
Zira senin bu işin.
Konuşmak istiyorsan kahvehanelere git.
Spor kulübünün antrenman tesislerine değil.
Bu takım Eyüp deplasmanında bazı şeyleri bozmuştur. Hafta sonunda takımın isminin de Beşiktaş olması hiç ama hiç önemli değildir.
Bana göre Antalyaspor iyi futbolculardan oluşmaktadır. Önemli olan onlardan faydalanabilmek. Dolayısıyla o işlere de bakmakla yükümlü olan kişi Erol Bulut’un ta kendisidir.
Buyur hoca.
Saha bizde, Seyirci bizde. İnanmış ve güvenli futbolcular da.
Peki ya teknik adam da bizde mi ki?
Cevap “Evet” ise o zaman hodri meydan.
Bu yazı toplam 496 defa okunmuştur.