Bugün 19 Mart 2024 Salı
  • Antalya10 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2246.816
    %0.11
  • Dolar
    32.3324
    %0.08
  • Euro
    35.1911
    %-0.04
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Baş boyun kanserleri yetim”
20 Eylül 2022 Salı 17:08

“Baş boyun kanserleri yetim”

Baş boyun kanserlerinin diğer kanserlere göre daha geri planda kaldığına ve yeni jenerasyon hekimler tarafından yeteri kadar ilgi görmediğine dikkat çeken uzmanlar, “Baş boyun kanserleri yetim” dedi.

19-23 Eylül Baş ve Boyun Kanserleri Farkındalık Haftası nedeniyle Türkiye Baş Boyun Kanserleri Derneği tarafından Antalya Memorial Hastanesi’nde bir basın toplantısı düzenlendi. Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Bölümü Öğretim Üyesi, Avrupa Baş Boyun Kanserleri Cemiyeti Genel Sekreteri ve Türkiye Baş Boyun Kanserleri Derneği Kurucusu Prof. Dr. Şefik Hoşal ile Türkiye Baş Boyun Kanserleri Derneği Başkanı Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan’ın konuşmacı olduğu toplantıya uzmanlar, hasta ve hasta yakınları da katılım sağladı. Hasta ve hasta yakınlarının hikayelerini paylaştığı toplantıda uzmanlar önemli bilgiler paylaştı. Prof. Dr. Şefik Hoşal ve Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, baş boyun kanserlerine yeterli önemin verilmediğine ve yeni jenerasyon hekimlerin çok fazla tercih etmediğine dikkat çekti. Kanser tedavilerinin çok geliştiğine de dikkat çeken Özdoğan, erken tanıda yüzde 90’ın üzerinde başarı sağlandığını vurguladı.

sam-3860.jpg

“EN ÇOK BAŞ BOYUN KANSERLERİNDEN KORKARIM”

Onkolog olarak kanser olmaktan kendisinin de korktuğunu söyleyen Türkiye Baş Boyun Kanserleri Derneği Başkanı Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, kanser olmamak için çaba gösterdiğini belirterek yakalanmaya en çok korktuğu kanser türünün baş boyun kanserleri olduğunu açıkladı.

 

“ERKEN EVREDE BAŞARI YÜZDE 90, İLERİ EVREDE DÜŞÜYOR”

Baş boyun kanserlerinde hastaların çoğuna ileri evrede tanı konduğuna işaret eden Özdoğan, “Hastaların çoğunu ileri evrede tanıyor ve ileri evrede tanı koyuyoruz. Tedavi için de çok güçlü bir ekip olarak karşılarına çıkmamız gerekiyor. Erken evrede yakalarsak yüzde 90’ın üzerinde sağ kalım elde ederken, daha ileri evrelerde başarımız düşüyor” dedi.

mustafa-ozdogan.jpg

“KANSER ÇOK DAHA ÖNEM KAZANACAK”

Kanserin ileride çok daha önem kazanacağını ifade eden Özdoğan, geleceğin pandemisinin kanser olacağının düşünüldüğünü söyledi. İyi haberin uzun yaşamak olduğunu kaydeden Özdoğan, “Uzun yaşamanın sonucunda vücudumuzda bir takım toksit durumlar biriktiriyoruz. Eğer çevresel faktörler konusunda bilinçli olmaz isek, sigara, alkol, kötü ağız hijyeni, obezite, sağlıksız beslenme, kimyasallara maruziyet gibi bunların sonucunda uzun yıllar vücudumuzda bir takım toksit maddeleri biriktirir, genetik hasarlar oluşturup DNA’mızı onaracak tamir genlerini bozarsak kanserle daha sık karşılaşacağız” dedi.

 

“SİGARA PAKETLERİ ÜZERİNDEKİ RESİMLER DOĞRU”

Sigara paketleri üzerindeki resimlerin doğru olduğunu vurgulayan Özdoğan, “O resimlerin doğru olmadığını düşünürüz ama hepsi doğru. Günlük hayattan, maalesef bizim sıklıkla gördüğümüz resimlerdir” diye konuştu.

sam-3886.jpg

“TEMEL SORUN FARKINDALIĞIN OLMAMASI”

Kanserin tek bir hastalık olmadığının altını da çizen Özdoğan, birbirine çok yakın organlardaki kanserlerin bile davranışlarının, nedenlerinin farklı olduğunu ve yönetim şeklinin de değişken olduğunu söyledi. Neredeyse 150 çeşit kanserin bir çoğunda başarılı tedaviler sağlandığına işaret eden Özdoğan, önemli gelişmelerin olduğunu, erken evrede başarının yüksek olduğunu, temel sorunun farkındalığın olmaması olduğunu vurguladı.

 

“GENİŞ BİR ALANI İLGİLENDİRİYOR”

Baş boyun kanserlerinin diğer kanser türlerine göre biraz daha geri planda kaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Şefik Hoşal ise, “Sıklık olarak kanserler arasında 6’ncı sırada geliyor. Hemen hemen dünya ile aynı düzeydeyiz. Meme, kolon, prostat, akciğer kadar yaygın olmayınca çok fazla ön plana çıkmıyor. Baş boyun kanserleri, ağız-burun bölgesinden başlayarak dil, yanak, ağız içi, geniz, boğaz, yutak, gırtlak bölgeleri gibi geniş bir alanı ilgilendiriyor” dedi. Baş boyun kanserlerinin her şeyin geçtiği bir bölgede ortaya çıktığına dikkat çeken Hoşal, “Sıklık olarak fazla olmamasına rağmen hayat boyu yaşam kalitesini bozan sorunlarla karşılaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

sam-3870.jpg

“FARKINDALIK TEDAVİYİ CİDDİ ETKİLİYOR”

Baş boyun kanserlerine karşı farkındalığın artırılması için çalışmalar yapıldığına işaret eden Hoşal, “Avrupa’da baş boyun kanserine karşı toplumun bilgisi ne kadar diye araştırıldı, ancak yüzde 36’sı biliyordu. Türkiye’de bu oran yüzde 38’dir. O nedenle farkındalığın artırılması gerekiyor. Çünkü, farkındalık tedaviyi ciddi etkiliyor” dedi.

 

“SİGARA YÜZDE 80’İNDEN SORUMLU”

Dünyada ve Avrupa’da daha çok boğaz, ağız içi kanserler görülürken Türkiye’de gırtlak kanserinin daha çok görüldüğüne dikkat çeken Hoşal, sigaraya dikkat çekti. Baş boyun kanserleri nedenlerini sigara, alkol, HPV, kötü ağız hijyeni ve diğer çevresel faktörler olarak sıralayan Hoşal, etkenlere bakıldığında hastalığın önlenebilir olduğunu vurguladı. Etkenlerin ortadan kaldırılmasıyla hastalığın görülmeyeceğini söyleyen Hoşal, sigaranın baş boyun kanserlerinin yüzde 80’inden sorumlu olduğunu açıkladı. Hoşal, HPV’de de aşılamanın önemli olduğunu vurguladı.

sam-3884.jpg

BELİRTİLERE DİKKAT!

Gırtlak kanserindeki en büyük bulgunun ses kısıklığı olduğunu belirten Hoşal, 3 haftadan fazla süren ses kısıklığında, 3 haftadan uzun süren ağız içi yaralarının oluşmasında, boyundaki 3 haftadan fazla süren şişliklerde kulak, burun, boğaz hekimine gitmek gerektiğini kaydetti. Hoşal, burunda geçmeyen kanlı akıntı, yutma güçlüğü gibi şikayetlerin de üzerine gidilmesi gerektiğini söyledi ve erken teşhisin önemine dikkat çekti. Erken evrede başarının yüzde 80-90 olduğunu ifade eden Hoşal, ileri evredeki hastaların 5 yıl içinde yüzde 66’sının kaybedildiğini söyledi.

 

“BAŞ BOYUN KANSERLERİ YETİM”

“Biz hekimler son yıllarda biraz kolaya kaçmaya başladık, özellikle genç jenerasyonlar” diyen Hoşal, “Baş boyun kanserleri maalesef yetim kalıyor. Kulak, burun, boğazcılar için diğer burun ameliyatı, kulak ameliyatı, kozmetik cerrahilerin daha çok ön planda olduğu zamanı yaşıyoruz. Baş boyun kanserleriyle uğraşmak çok özveri istediği için maalesef genç jenerasyon çok istekli değil. Aynı şey radyasyon onkolojisi, medikal onkoloji için de geçerli. Çünkü, komplikasyonları fazla, takip sıkıntıları var. Bir meme kanserine göre yan etkilerinden dolayı baş boyun çok daha zor oluyor. O yüzden yetim. Bu 3 branşta sadece gönül vermişler katkı sağlıyorlar” şeklinde konuştu.  

sam-3888.jpg

HASTA, ZORLU SÜRECİ ANLATTI

Uzmanların sunumundan sonra hasta ve hasta yakınları da yaşadıkları zorlu süreçleri anlattı. Gırtlak kanserine yakalandıktan sonra 1 yıl boyunca hiç konuşamayan ve daha sonra uygulanan tedavilerden sonra tekrar sağlığına kavuşan Mehmet Daldal, “30 yıl sigara içtim, alkol kullandım. Kansere yakalandıktan sonra 1 yıl boyunca hiç konuşamadım. Konuşmayı kaybedince insan kendini kaybediyor. Psikolojim bozuldu. Çok kötü bir şey. Şükürler olsun tekrar konuşmaya başladım” şeklinde konuştu. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 3222 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim