Eyüp Koçak / Muhabir Türk

 Geçtiğimiz günlerde eşim Nurgül Şahballı Koçak ile Cuma mesajları konusunda fikir alışverişinde bulunduk. ‘Ne kadar çok Cuma mesajı var ama hepsinin içi boş’ deyince, bana bu konuda yazdığı yazıyı getirdi. Yazıyı okuduğumda çok beğendim. Eşimin yazdığı yazının, benim gibi pek çok kişinin hislerine tercüman olacağını düşünüyorum. Bu yüzden bugünkü köşemi, eşim Nurgül Şahballı Koçak’ın  ‘Hayırlı Cumalar’ yazısına ayırdım. 

Keyif almanız dileği ile… 

“Bu hafta Cuma mesajlarına değinmek istedim sevgili okurlarımız.

Her cuma gerek telefonlarımıza, gerek maillerimize gelen Cuma mesajları bende biraz samimiyetsiz bir topluluk hissi uyandırdı.

Neden mi? Hafta içi birbirlerini aramayan, 'nasılsın' demeyen ve hatta hatta sosyal medyadan siyasi ve dini farklılıklara saygı göstermeyen, yapılan paylaşımları beğenmediğinde özelden yazıp tenkit eden ve kalp kıran samimiyetsiz topluluklar, Cuma mesajlarıyla günah çıkarmaya başladı!

Şunu açıkça belirtmeliyim ki, Cuma mesajlarına karşı mıyım? 

Hayır asla! 

Ben sadece bu samimiyetsizliğe karşıyım. 

 ‘Hayırlı Cumalar, Cuma'mız mübarek olsun’ deyip, sadece Cuma günleri dostlarını arayan, sadece Cuma günleri iyi olan, sadece Cuma günleri hoşgörülü olan, bu melekliği sadece Cuma günü hatırlayan insanlar; diğer günlerde hal hatır sormayan, resmen birbirlerini linç eden, sosyal medyadan arkadaşının duygularına saygısızlık edip verip veriştirenler, Cuma mesajlarıyla günah çıkardığını mı sanıyor?

Cuma mesajlarını paylaşanların bazıları daha tuhaflar. 

Cuma günlerini sadece belli bir zümreye ait sanıyorlar.

 

‘Diğer zümre ne anlar Cuma'dan’ deyip alay ediyorlar. Bu nasıl anlayış, böyle bir alay etmekte kasıt nedir? Beyler Bayanlar Bizim dinimiz hoşgörü dinidir. Hoşgörü ne demek? Siyasi düşüncesi ne olursa olsun, şahsi düşüncesi ne olursa olsun, giyimi, kuşamı ne olursa olsun insanları yargılamamak gerek. Hafta içi markete gelen müşterisini dolandıran, karşı çıkınca da,  ‘işine gelirse almazsan alma’ diyen bir esnafın Cuma mesajı bana samimi gelmiyor.   

 

İnsanları dinden soğutmayın. Allah’a korku ile değil aşk ile sevgi ile bağlanmayı özendirin. Sadece Cuma'ları Allah'ı anmayın. Dostları o gün hatırlamayın. Dürüst, ahlaklı ve hoşgörülü olmaya özen gösterin. Sevgi ve gülümsemenin açamayacağı hiç bir kapı yoktur. Eleştirmeden sevin, sevilin.

Artık iletişim çok kolay, artık nasılsın demek ne yapıyorsun demek çok kolay. Telefon ile aramaz isen yazarsın 2 saniyeni bile almaz. Haftada bir sadece sosyal medyadan samimiyetsiz Cuma mesajı yerine, Cuma'nın anlamını daha iyi ifade eden bir anlayış içerisinde olun. Yani Cuma günleri sevdiklerinizi arayın, Cuma günü gerçekten eşinizi dostunuzu arayıp hal hatır sorun. 

Emin olun, o zaman o Cuma'lar size daha hayırlı olacak” (Nurgül Şahballı Koçak)