Eyüp Koçak / Muhabir Türk

 

Dün magazin dünyasına bomba gibi düşen bir haber vardı. Aslında normalde magazin haberlerinden nefret ederim ama yaşanan olayın çirkinliği,  toplum olarak nereye geldiğimizin somut bir göstergesi. Yıllardır hep tartışılıp duran, bu konuda çok farklı fikirlerin uçuştuğu bir konu var. 

Sanatçı topluma örnek olmalı mıdır?

Sanatçı mı toplum mu yönlendirir yoksa toplum mu sanatçıları var eder?

Bu iki soru yıllardır sorulur, bir türlü net cevap verilemez.  Herkesin bu konuda çok farklı ve ilginç düşünceleri var. Topluma örnek olmak istemeyen, dilediği gibi yaşayıp dilediği gibi ölmek isteyen sanatçılarda var, bu düşüncenin tam tersini savunanlar da…

 

Neyse, magazin dedik ya devam edelim. 

Muhafazakârlığı ile tanınan, bu konuda çok ciddi bir kitle edinen pop sanatçısı, yıllar önce karısını aldattığı gerekçesiyle eşinden boşanıyor. Bu sanatçı kitapları ücretsiz dağıtılan ve Amerika’da yaşayan bir din görevlisinin grubuna da üye sanırım. Zira bu konuda muhafazakâr sanatçının pek çok kez yaptığı paylaşımları görmüştüm.  İşte bu dini bütün, tertemiz muhafazakâr sanatçımız önceki günlerde inanılmaz bir şey yaptı. Ayrıldığı eski eşinin evini, gizli kamera ile kaydedip elde edilen görüntüyü magazin basınına servis etti.  

 

Bu görüntüyü kendisinin servis ettiğini, tazminat davası açan eski eşine mahkemede koz olarak kullandığını söyleyenler var. Bu ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmiyorum.  Görüntüleri ben de izledim. Nereden bakarsanız bakın rezalet! Gizli kamera ile kaydedilen görüntüde; ünlü kadın fantezi müzik sanatçısı ile Muhafazakâr sanatçımızın eşi uygun bir vaziyette cinsel dürtülerini tatmin ediyor.  Boşanma sürecinden tam 1,5 sene geçmiş. Bu sene içerisinde bir çocuğunun annesi kadınla hiçbir yakınlaşma olmamış. Buna rağmen muhafazakâr sanatçımız,  eski eşinin evine gizli kamera yerleştirip, rezilliği başka bir rezillikle kapatmaya çalışıyor. 

 

Allah kimseyi böyle bir durumla imtihan etmesin. Hem sanatçı için hem de sanatçının eski eşinin ailesi ve çocuğu için inanılmaz kötü bir anı.  Her şeyden evvel ikili arasındaki hesaplaşmada bir evlat çocuk yok yere harcanmış. Onun psikolojisi, geleceğe bakışı hiç düşünülmemiş.  Bu olaylar basına cereyan etmeden halledilebilirdi. Bu muhafazakâr sanatçı arkadaş tereyağından kıl çeker gibi haklı olduğu davayı kazanabilirdi. Hem eski eşi hem de kendi bu davada kötü bir sınav verdi. 

 

Saygınlığı, sanat itibarı zedelendi

 Değer miydi?