Binali Efe / KONUK YAZAR

Döviz tüm zamanların rekorunu kırarken, ne oluyoruz diye herkes bir birine soru sorarken ne oldu ise oldu Cumhurbaşkanı her şeyi ters yüz ediverdi.

 

Bir gece ansızın her şeyin bu kadar hızlı değişeceğini birçok insan gibi en ünlü ekonomistler dahi tahmin etmemişti.

Cumhurbaşkanı ve çiçeği burnunda yeni Merkez Bankası Başkanı ile birlikte beklenmeyen bir anda herkesi ters yana yatırdılar.

 

Ülkem ve milletim adına fevkalade mükemmel bir gelişme olduğu için sevinmemek mümkün mü?

Bütün samimi ve vatan sever vatandaşların arzu ve isteği Türk Lirasının hak ettiği yere gelmesidir.

Ancak… Vatandaş ve ekonomisiler “bu kararı uzun süre sürdürmeleri pek mümkün görmüyor” olduğunu söylüyorlar.

 

Örneğin; “Merkez Bankası rezervleri 50 Milyara Dolara yakın ekside olduğunu” birçok muhalefet parti sözcüleri tarafından yüksek sesle haykırmaları umutsuzluğu artırıyor.

Ayrıca; “Değirmen taşıma su ile dönmez” diye iddia edenler yok değil.

 

Ama birçok vatandaş, gazete, televizyon ve bazı ekonomistler, Cumhurbaşkanı “Ne eder ne yapar 2023 seçimine daha güçlü gire bilmek için dövizi en aşağılara çekmekte karalıdır “derler.

 

Benimde şahsi kanaatim bu minvaldedir. Ancak Cumhurbaşkanı yeni kaynak veya kaynaklar yaratırsa dövizi istediği seviyede tutmaması için hiçbir sebep yok gibi. Lakin 2022 yılı sonuna kadar 190 milyar diş borç ödememizin olduğunu da unutmamak gerekir.

 

Resmi makamlara göre enflasyon 20 ila 25 bandında açıklamaları olsa da gerçek rakam %35’in çok üstünde olduğunu resmi makamlar ve muhalefet kanadı tarafından sık sık dilendirmektedir.

 

Bir yanda İşsizlik, diğer yanda bütçenin açık vermesi, insanların sağlıklı beslenmeleri ve zorunlu temel gıda olan yiyecek ve içecek nerdeyse her gün zamlanması ile elektrik, gaz ve akar yakıt her gece yarısı yeniden zam görmesi hiç de hayırlı olacağına benzemiyor.

 

Yani Cumhurbaşkanı her ne kadar can siper hane çalışarak dövizi en alt seviyelere tutmaya caba harcamış olsa da işi biraz zor görünüyor!

 

Türkiye’nin, ASELSAN, AYESAŞ, TUSAŞ, TUSAŞ, HAVELSAN ve ROKETSAN, TÜRK HAVA YOLLARI gibi sanayi devlerine ihtiyacımız var.

Bu dev savunma devlerine paralel ihracata dönük yeni ve güçlü sanayi devleri yaratmak için devlet desteği şarttır.

 

Sanayi devleri üretip dış ülkelere ihracat yaparak, ülkemize oluk gibi döviz aktarılarak, güçlü bir Türkiye’yi yaratmak ve dış ülkelere olan bağımsızlığımızı asgari düzeye indirdikten sonra ne Dolar’a ne de Avro ‘ya ihtiyacımız kalmaz. 

 

Hayallerimiz bir gün gerçekleşirse, işte o zaman ülkemiz gerçekten cennet olur…

 

Merkez Bankası Başkanı yapmış olduğu toplantıda, faizi %14 bandında tutması bu işi ne denli ciddiye almış olduğunu gösteriyor.

 

Asıl mesele 2022 yılı başından sonuna kadar dikiş tuttura bilsek, Dolar 13 ile 14,00 TL bandında yürümeye devam eder. 

Diyelim ki; Yeni kaynaklar bulamadık, dikişler tutmadı, enflasyon yükselmeye devam ediyor, işte o zaman şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz gerekir…

 

Lakin Cumhurbaşkanı yeni svap anlaşmaları yanı sıra yeni ortaklar bulma yeteneği herkesçe bilinmektedir.

 

Bulaması ne olur?

 

Dolar serbest piyasa da en az 17.00 veya 18,000 TL  olmayacağını kim söyleye bilir ki?