EYÜP KOÇAK / MUHABİR TÜRK- KONUK YAZAR

 Dünyanın film, dizi ve dağıtım alanında bilinen markalarından Netflix, Türkiye’de takipçi kitlesini artırıyor.  Amerika’da dâhil toplam 60 ülkede hizmet veren platformun, Türkiye’ye girişi büyük bir heyecan yaratmıştı. Bugüne kadar hiçbir şekilde bu platforma üye olmamışsanız, hiçbir ücret ödemeden platforma üye olabilirsiniz. Ancak üye olmadan önce kredi kartı bilgilerinizi vermeniz ve size verilen bir aylık süre içerisinde aboneliğinizi iptal etmeniz gerekiyor. Aksi takdirde temel, standart ve özel üyelik kapsamında kredi kartınızdan ücret kesileceğini unutmayın.  Netflix’in sunduğu hizmete benzer Türk yapılanmalar da var.  Ben üye olmadım ama forum sitelerinde şikâyet eden insanlardan edindiğim izlenime göre, pek çok filmde Türkçe dublaj ve alt yazı sorunu yaşanıyormuş.

Dünyada popüler, Türkiye’de oldukça sıkı takip edilen bu platforma üye olmadım. Çünkü üyelik ücretleri bana oldukça pahalı geldi.  Fiyatlar, aylık 15,99 ile 39,99 TL arasında değişiyor. En düşük fiyattan abone olursanız, görüntüleri HD ve Ultra HD izleyemiyorsunuz, bunu da bilin istedim.

Netflix’ten hoşlanmadıysanız ve deneme sürümünde içerikler hoşunuza gitmediyse o zaman buna benzer Türk platformlardan yararlanabilirsiniz.   Blu TV ve Puhu TV bu alanda bilinen ve en sıkı platformlar. Özellikle oldukça sıkı takip edilen diziler, bu iki platforma sansürsüz izlenebiliyor. Aslında izlenebiliyordu desek daha yerinde bir cümle olur.  Çünkü RTÜK artık TV’lere müdahale ettiği gibi, dijital platformlara da müdahale edebilecek. Bu yetkiyi geçtiğimiz günlerde TBMM’den aldı.

Blu TV’de aylık ücretlendirme söz konusu iken, Puhu TV’de tüm içerikler ücretsiz izlenebiliyor. Blu TV’de aylık ödeme yaptığınız için içerik içinde reklam yok.  Puhu TV’de ise içeriklerin arasına konulan reklamları zorunlu izlemeniz lazım.

 Ben dijital TV ve dizi platformlarını TV’lerden daha başarılı buluyorum. TV’lerde yayınlanan dizi ve sinema içeriklerinden daha başarılı yapımlara yer veriyorlar. Reyting kaygısıyla saçma sapan programları şimdilik içlerinde barındırmıyorlar.  Ya da en azından bir dayatma yok. İsteyen izliyor, istemeyen izlemiyor. Amerikalı şirkete göre aylık fiyatlandırmaları daha ucuz. Ülkemizde ve dünyada alışkanlıklar inanılmaz bir hızda değişiyor. Düne kadar vazgeçilmez olan ne varsa,  bugün o alışkanlara daha iyi bir alternatifler var.  Korsan DVD ve CD ile temelleri zarar gören sinema sektörü bu platformların varlığı ile rahat bir nefes alacak diye düşünüyorum.

Umarım yanılmam…