Gürsel Kaya

Cumhurbaşkanı Erdoğan turpun büyüğü heybede diyerek iç siyaseti ateşlemişti. Ve her önüne gelen siyasetçi acaba ben miyim bu büyük turp diyerek kendini fasülyeden nimet  sanmaya başladı. Gerçi fasülyeye de lâf söylemeyelim; son yıllarda sofraların en pahalı yiyeceği arasına girdi.. Biz iç siyasette büyük turp kimdir oyununu oynarken, daha doğrusu iç siyasetin sığ sularında debelenirken, etrafımızda olan bitenleri kaçırdığımızın farkında bile değiliz. Kim derdi ki yıllar, hattâ yüzyıllar sonra Abd ile Rusya müttefik olacak. Kim derdi ki her iki ülke de Kafkaslar’da ve Ortadoğu’da ortak çıkarlar etrafında buluşacak.. Tarih ve tarihî olaylar bile kendini inkâr etme noktasına geldi neredeyse.. Abd ve Rusya iki önemli müttefik ülke artık. Zaten dünyanın hiçbir yerinde doğru dürüst karşı karşıya gelip sıcak çatışmaya girmeyen bu iki büyük güç, vekâlet savaşlarıyla yürütüyorlardı mücadelelerini.. Abd Rusya’yı ikna edebilirse bu gidişle Çin’e karşı da bir müttefik güç olarak çıkacak.. Ya da ne bileyim ömrümüz olur da görürsek, yıllar yıllar sonra Çin ile de üçlü bir ittifak kuracak. Ben artık olmaz ya da olamaz dediğim her şeyin olabilirliğine, hattâ olurluğuna inanmaya başladım.. Biz basit siyaset oyunlarıyla oyalanırken, Dünya nereye gidiyor? Neleri kaçırıyoruz? Ve kaçırdıklarımızı ne zaman yakalayacağız? İşte nihayet Trump ağzından baklayı çıkardı.. Burnumuzun dibindeki yeni özerk Kürt devletinin kurucusu niteliğindeki Mazlum Abdi ya da Mazlum Kobani’nin isteği doğrultusunda Türk askerinin Suriye’den çekilmesini istedi.. Artık Türk askerine Suriye’de ihtiyaç yok diyor açıkça.. Suriye’den Türk askeri çekilecekse, on üç yıldır biz neyin mücadelesini verdik? Bu arada Ukrayna ile Rusya arasındaki göstermelik savaş bitiyor. Rusya’nın savaşta aldığı topraklar, Rusya’da kalacak. Zelensky denen beşinci sınıf komedyen, müthiş tufaya getirildi. Yemen ve Lübnan bombalanıyor. Ortadoğu’da petrol petrol diye çalan çanlar, artık İran için çalmaya başladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, İran’a karşı yapılacak operasyonda tarafını Türkiye’ye bildirdi. Abd ve İsrail’in yanında olacağını ve Türkiye ile de ortak hareket etmek istediğini fısıldadı.. Gerçek şu ki; Abd ve İsrail göstere göstere geliyor.. Peki ya sonra? Yıllardır Rus tehlikesine karşı Türkiye’nin müttefiki olan Abd, artık Türkiye’ye ihtiyaç duyar mı? Ya da şöyle söyleyelim; Türkiye’yi bu gelişmeler sonrasında hangi nedenle müttefik olarak görmek ister? Suriye’ye İsrail’i yerleştirmişken, Türkiye’nin hemen dibinde ikinci bir Kürdistan devleti kurdurmuşken, Türkiye’nin müttefikliğine ihtiyaç duyar mı sizce? Kafamızı sığ, kısır ve basit iç siyaset çekişmelerinden kaldırıp şöyle bir etrafımıza bakma zamanı gelmedi mi? Bütün bu gelişmeler neticesinde sizce torbadaki büyük turp kim? Artık bazı gerçekler net bir şekilde görülüyorsa, ne yapmamız gerek; ne yapmalıyız? Gelin biz de gerçek bir oyun oynayalım..110 yıl önce bu toprakların asla işgal edilemeyeceğini göstermiş, Çanakkale ruhuyla yoğrulmuş bir millet olarak, hep birlikte el ele verelim ve turpun büyüğünü küçüğünü tüm dünyaya bir kez daha gösterelim.. Bu gücümüz var; yeter ki inanalım. Vesselam…