- IMKB
% - Altın
4270.078
%0.16 - Dolar
40.063
%-0.02 - Euro
46.9281
%-0.18
- 18:38 - Daha yeşil bir eğitim
- 15:05 - Chp'nin Adayı Özdemir
- 12:57 - İklim Kanunu Resmi Gazete'de yayımlandı
- 11:10 - Denizi çöp kutusu gibi kullanıyoruz
- 00:32 - Kanalda can pazarı
- 00:21 - Polisle çatışan cinayet zanlısı öldürüldü
- 00:06 - Başkan Böcek'e destek mitingi
- 23:47 - Kaya: ‘’Milletin vicdanında boğulacaksınız!’’
- 23:35 - ASKON'dan liderlik vurgusu
- 23:15 - Corendon Airlines'tan 20. Yılında Büyük Başarı
- 22:59 - Antalya'da uyuşturucu operasyonu
- 20:49 - MATSO'dan nefes kredisi
- 19:32 - Burdur’un Yeni Yatırım Gücü
- 19:17 - Otellerde doluluk beklenti altında kaldı
- 14:58 - Eğitim Bir Sen’den Muharrem ayında aşure ikramı
Eyüp Koçak / Muhabir Türk





Keşke anlayabilseler…
Hayatımın hiçbir döneminde siyasetten bu denli nefret ettiğimi hatırlamıyorum. Siyaset öyle kötü, öyle ucuz bir iletişim aracı oldu ki, insan evlatlarına doğru ve yanlışı , ‘siyaset yapma’ oğlum cümlesi ile tam ve doğru bir şekilde anlatabilir.
Altı üstü bir kent seçimi bu!
Ucuz, popülist politikalara ne gerek var?
31 Mart seçimlerinde oy çokluğu ile başkan seçilen Ekrem İmamoğlu, büyük bir haksızlığa uğradı. Seçim günü ‘3 bin oyla başkan seçildik, hayırlı olsun’ diyenler, alınan farklı zafer karşısında büyük bir yanlışa daha imza attı. Devletin bütün imkânları elinde olan iktidar, çocukların bile inanmayacağı sudan bahanelerle iftira kampanyasına giriştiler. Oyların çalındığını iddia ettiler. Oysa çalınanın oy olmadığı, çalınanın İstanbul’un 3 aylık geleceği olduğu aşikâr.
Yanlışı, hatayı görmek, kabullenmek bir erdemdir. Yenilirsiniz, hata da yapabilirsiniz. Ama yenilgilerden ve hatalardan ders almaz, bu yenilgi ve hataları toplumu ayrıştırma aracı olarak kullanırsanız, kazandığınız 19 yıllık itibari çok hızlı bir şekilde kaybedebilirsiniz.
Ben Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden biliyorum. O dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayıydı. En güçlü rakibi Zülfü Livaneli’ydi. Çocuk bir gazeteci olarak onun tüm çalışmalarını imkânlarım çerçevesinde takip ettim. Hatta Esenler Kıraathanesi’nde yaptığı seçim konuşması çok etkileyiciydi. İstanbul, sorun yumağı, İstanbul yeni ve taze bir kan arayışındaydı. Oturduğumuz Esenler’e haftada bir gelen su tankı, insanların birbirine girdiği, hatta öldüresiye kavgaların olduğu çok anlara şahitlik etmiştir. O dönem İstanbul’da İSKİ yolsuzluğu patlak göstermişti. İstanbul’un paraları, başkalarının ceplerindeydi. İşte tam o anda ortaya çıkan, çözümcül yaklaşımlar sunan Recep Tayyip Erdoğan, başkanlık koltuğuna oturdu. Onun ortaya koyduğu vizyon ve beceri, bugün kendisini Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına kadar getirdi.
Bugün Ekrem İmamoğlu’na baktığımda, Recep Tayyip Erdoğan’ın o yıllardaki hali geliyor aklıma. İmamoğlu taraftarlarının coşkusu, tıpkı Refah Partisi adayını iktidara hazırlayan seçmenlerin o yıllardaki coşkusu gibi. Duruşu, açıklamaları, ortaya koyduğu çözümcül yaklaşımlar, Erdoğan zamanıyla, Erdoğan’ın iktidara çıkışı ile birebir benzerlik gösteriyor. 23 Haziran’da yapılacak seçimlerde İmamoğlu ipi göğüsleyecek gibi görünüyor. Ama emin olun bu seçimin kaybedeni asla Ekrem İmamoğlu olmayacak. Geçmiş insanlara çok iyi bir yol göstericidir. Geçmiş, kıymetini bilenlere çok iyi bir rehberdir.
23 Haziran’da İstanbul’u Ekrem İmamoğlu kazanırsa, bunu Ak Parti sayesinde kazanacak buna emin olun. Çünkü Ak Partili vekillerin akıl almaz iftiraları, toplumu ve milleti ayrıştıran performansı Ak Parti’yi değil, Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul’da iktidara taşıyacak. Ak Parti bu seçimi kazansa bile emin olun toplumun yarısında gönüllerden kazınacak. Gönül belediyeciliğine talip olan bir partinin gönüllerden kazınması, ne büyük bir paradoks keşke bilebilseler…
Ekrem İmamoğlu’na ‘Rum’ diyerek ne kazandınız? Trabzon’a, Karadeniz’in mert ve milliyetçi çocuklarına, PKK’yı köyüne sokmayıp şehit olan Eren’lere çok büyük hakaret ettiniz de ne elde ettiniz? İmamoğlu’nun PKK ile işbirliği yaptığı yalanını ortaya attınız da ne oldu?
Ben size söyleyeyim; hiçbir şey!
Böyle yaparak sadece kendilerine, 19 yıllık başarı grafiklerine, mücadele ve emeklerine kötülük ediyorlar. Keşke bunu anlayabilseler…
1923 DARBESİ (!) VE CUMHURİYETİN İMTİHANIEşref Ural
Bitmeyen sorun…Ömer Yetgin
YERALTINDAN FUTBOLKahraman Köktürk
ÇIRAĞIN AYDINLANMA DEFTERİGazanfer ERYÜKSEL
Güvensizlik Çağında EkonomiMustafa Yıldıran
NURİ ERKAL'IN ARDINDANGürsel Kaya
Trump, Evanjelizm ve Yeni Dünya DüzeniMuharrem Yellice
Kaldırım işgalleri meselesiMustafa Yetgin
Bayram tatilleri; kamu ve özel sektör çalışanı arasındaki derin farklarİSA KAVLAK
CUMHURİYET NEDEN İSTENMEZNuri Sezen
SANAL OFİSRaziye Gök Aktaş
NAZIM’I ABARTISIZ ANMAKYALÇIN DUMAN
MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…Binali Efe
Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
SEÇİMEyüp Koçak
Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
İlçe arıtma suyuyla yeşerdi
Antalya'da rüşvet operasyonu
Mersin'in 'İklime Hazır' projesi Barcelona'da tanıtıldı
Çamlıbel Mahallesi’ne basketbol ve futbol sahası
Akdeniz akşamları ‘Müzik Şehrin Kalbinde’ konseriyle renkleniyor
Yediemin Otoparkları Araç Mezarlığına Döndü, 25 Yıldır Bekleyen Araçlar Var
Antalya’da Bayram Öncesi Marketlerde Etiket Denetimi
Antalya Ekonomisinin Nabzı Tutuldu
Tel : 0532 474 99 63 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim