Yaşamakta olduğumuz pandemi süreci keskin bir realiteyle aslında yüzleşmemize imkan tanıdı.
Bir bakıma tüm hatlarıyla acı bir gerçekle yüzleştiriyor bizleri.
Yıllardan beri ihmal ettiğimiz yeşil doku ile barışık projelerin eksikliğinden tutun da, üretimdeki ihmaller zinciri.
Dahası; hızlı bir betonlaşmanın uzantısında sessiz sakin bir ortamı hayal edenlerin sayısı ‘’rekor’’ derecede arttı!
Özlemi duyulan köy yaşantısı için artık tüm imkanlarını seferber ederek bahçeli bir ev hayali iyice depreşti!
Günümüzde her geçen gün biraz daha artan ve ‘’hissedilen’’ bu olgunun gerçeğe dönüşmesi için imkanı olanlar hobi bahçelerine kavuşmak için adımlarını atmaya devam ediyor.
Madalyonun bir diğer tarafında ise; şehirdeki yaşayanlar köylere, köylerde yaşayanlar ise şehir yaşantısına özlem duyuyor.
Son zamanlarda köylerde yaşayan vatandaşların da kent merkezindeki yapısal tıkanıklığı, trafiği, görüntü kirliliğini ve en önemlisi hava kirliliğini gördükten sonra ya da duyduğunda, ‘’Aman ben köyümde son derece mutluyum!..’’ der oldu.
Bu realite de maalesef doğru.
Bir anlamda kent yaşamındaki sorunlar zinciri somut verileriyle ortada.
Hızlı kentleşme, şehir yaşantısının zorlu şartları, gürültü, trafik, stres insanları bir süre sonra sakin ortamlara özlem duygusunu tetikliyor.
Bu özlem; beraberinde yeni beklentileri ve planlamaları getiriyor.
Bir anlamda; yaşamını toprağa adayan, tarımla uğraşan insanlar şehre göç ederek yeni bir iş bulma hedefine odaklanıyorlar.
Yani; köyden kente göç bu yönüyle şekillenmiş oluyor.
Burada bir tezatlık oluşurken, tarım ve hayvancılık da aslında güç kaybediyor.
Tarım ve hayvancılık sektöründe şartların ağır olması, maliyetlerin sürekli artması iş gücü kaybına neden oluyor…
Köyden kente göç edenler ise başka bir manzara ile karşılaşınca gerçekten ne yapacağını bilemiyorlar.
İş bulma hayaliyle Antalya’ya gelen, ancak mutlu olamayan ve yıllar sonra tekrar köyüne yerleşen aileler tanıyorum.
Ve tekrar köylere göç eden ailelerin sayısındaki rekor artış pandemi ile birlikte çok net biçimde kendini gösteriyor.
5-10 yıl öncesinde kıraç toprakların şimdilerde ekilip dikilmeye başlandığı görmek beni mutlu ediyor.
Ve gelecek adına umutlandırıyor…
Bu yazı toplam 647 defa okunmuştur.