Bugün 27 Nisan 2024 Cumartesi
  • Antalya24 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2440.177
    %0.51
  • Dolar
    32.4575
    %-0.23
  • Euro
    34.7559
    %-0.63

Kahraman Köktürk

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Kahraman Köktürk

Osmanlı da Venezuelalı Paşa

23 Haziran 2023 Cuma 10:58
 Osmanlı ordusunda çarpışan Venezüella’lı Nogales Bey
 
Osmanlı da bir tane Venezüella’lı Paşa olduğunu biliyor muydunuz? 1879 yılında Venezüella’nın Táchira eyaletinin başkenti olan San Cristóbal şehrinde Rafael Indxauspe Méndez aile büyüklerinden atası olan Yüzbaşı Diego Mendez, Kristof Kolomb‘a dördüncü Amerika yolculuğunda eşlik eden maceracı biridir.
 
Belki de bildiği tek meslek askerlik olduğu için 1914 yılında çıkan Birinci Dünya Savaşına katılmak için Belçika, Fransa, Karadağ, Sırbistan ve Rusya ordularına başvurur, ancak Venezüella pasaportunu bırakmak istemediği için kimse başvurularını kabul etmez.Rus elçisi ile konuşmak üzere gittiği Bulgaristan’da talebi yine reddedilince, Sofya’da General Savoff ile tanışması, hayatında bir dönüm noktası olur. Savoff, Nogales’e “Biliyorsun, Fransızlar ve İngilizler Latin Amerika halklarının düşmanıdır. Asya ve Afrika’nın yoksul halklarını eziyorlar. Onlar için ne diye savaşacaksın? Sana Türk ordusunda savaşmak yakışır; onlar senin kardeşlerindir” diye öğüt verir. Ayrıca yine orada tanıştığı ve demek güven sağladığı Mareşal Colmar Freiherr Von der Goltz‘un oğlu olan Alman Ataşe Binbaşı Baron Von Der Goltz ile Osmanlı Ortaelçisi Fethi Bey‘in (Okyar) ortak referansları ile yabancı askerî uzman olarak 1915 Ocak ayında İstanbul’a gelir. Osmanlı bayrağı altında savaşmak için Venezuela vatandaşlığından çıkması gerekmediğini de öğrenir Nogales.
 
Kendi deyimiyle; İtilaf Devletlerinin kapılarında boş yere aradığı konukseverliği, bir anda cömertçe ve hiç beklemediği taraftan görmüştür. Şubat ayında Tekirdağ’daki 3. Ordu’ya atanan Nogales, 12 Şubat 1915’te Doğu Cephesi’nde savaşmak üzere yola çıkar. Nogales, Ermeniler konusunda özel bir hassasiyetin yaşanmakta olduğunu fark etmiş ve özetle savaş öncesi Meclis-i Mebusan’da Erzurum mebusu olarak görev yapmakta olan Garo Pastırmacıyan’ın, savaşın patlak vermesi sonrasında III. Ordu’da görevli bulunan tüm Ermeni asıllı er ve subaylarla birlikte Rus tarafına geçtiğini öğrendiğini aktarmıştır. Nogales, Rus kuvvetleri ile birlikte bölgeyi işgal eden Pastırmacıyan önderliğindeki Ermeni kuvvetlerinin Müslüman köyleri yaktıklarını ve ahaliyi öldürdüklerini de anlatısına eklemiştir. Nisan-Mayıs 1915 tarihlerinde gerçekleşen Van İsyanı sırasında, bölgedeki jandarma birimlerinde görev alır. Van İsyanı’nın Taşnak Lideri Aram Manukyan‘ın 30 bin kişilik ordusunu 12 bin kişilik askeriyle bozguna uğratır. Daha sonra İran sınırında bulunan Kotür Dağı eteklerinde girdiği çatışmada iki büyük Rus birliğinin Osmanlı topraklarında ilerlemesini engeller. Nogales, Doğu Cephesinde Ruslara ve bölgedeki, Ermeni çetelerine karşı gösterdiği başarıların ardından 1915’te Suriye’deki cepheye tayin edilir.
 
Yüzbaşılıktan, binbaşılığa terfi eden Nogales Mendez Suriye’de savaştan hastalığı sebebi ile ayrılmak istediğini söylemesine rağmen, Bahriye Nazırı ve 4. Ordu Komutanı Cemal Paşa buna izin vermez. Özel bir trenle Halep’e gelen Enver Paşa’nın, “Siz ordumuza kabul edilen biricik tarafsız subaysınız. Bunun sonucu olarak, bu milletin bir misafirisiniz. Ne için bizi bırakmak istiyorsunuz? Sizden rica ediyorum, savaşın sonuna kadar bizi bırakmayın” sözleri üzerine orduda kalır. Yeni görevi Adana’ya yakın Mamure istasyonunda irtibat subaylığıdır. Sağlığı tekrar bozulunca kısa süreli izin kullanmış bir yük treniyle Suriye’ye Şam, Hama ve Humus üzerinden Beyrut’a geçmiş ve 20 Kasım 1915’de Kudüs’e ulaşmıştır.
 
Nogales’in savaş içinde gönderileceği bir sonraki görev yeri, Filistin ve Ürdün Irmağının doğu kıyısıdır. Cemal Paşa’nın komuta ettiği 4. Orduya bağlı Ramle’nin askeri yöneticisi olarak atanır. Bu görevden sonra Kudüs’teki Kamu Güvenliği ve Müfettişliği, Beytullahim’deki Onikinci Piyade Alayı Komutanı Binbaşı Kiehl’in kamu sağlığının korunması gibi idari işlerde yardımcılığını yapmış, antik Galaad’taki en büyük Müslüman Hıristiyan kasabası olan Es-Salt Garnizonunun komutasını üstlenmiştir, 1917 yılı başlarında Gazze’yi güçlendirmek üzere Güney cephesine gönderilmiş, burada ve Sina’da görev almıştır. 1. ve 2. Gazze savaşlarında oldukça yararlılık gösterdiğini ifade eden Nogales’e, kendi yazdığı anılarına göre 3. Gazze savaşında Mıntıka Komutanı ve Mısır Sina Valisi görevleri verilmiş, bu savaşın İngilizlerin lehine dönmesi üzerine Ürdün’de bulunan Bir-Üsseba’ya dönme emrini almıştır. Nogales, 1917 yılı itibariyle atandığı Güney cephesinde görev yaptığı sırada 3. Süvari Tümeni emrine verilmiştir. Osmanlı Ordusu’nda görev yaparken Türkçe de öğrenen kurmay binbaşı, doğal olarak Türk askerini yakından tanıma fırsatı bulmuştur. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerine tanık olan Nogales’in anlatılarından, katıldığı çarpışmalarda kendini bir Türk gibi gördüğü ve özveriyle görev yaptığı anlaşılmaktadır.
 
Nogales anılarında, 1918 yılı bahar aylarında İstanbul’a döndüğünü, iznini uzatıp Anadolu’yu gezdiğini, Ankara, Afyon ve Eskişehir üzerinden İzmir’i ziyaret ettiğini anlatır. Aslında ortam hiç de turizme uygun değildir. İstanbul’a dönüşünde, üst düzey Kurmaylık kursuna, Havacılık Akademisinde resmi gözlemci kursuna ve topçu kursuna katılmış, 1 Temmuz 1918’de Dolmabahçe Sarayı Muhafız Alayının 1. Mızraklı Süvari Alayına eğitmen ve komutan vekili olarak atanmıştır. Harbiye Nezaretinin Nogales’in Almanya’da birkaç ay geçirmesine izin vermesi üzerine, 15 Eylül’de Berlin’e yerleşmiş, ancak Osmanlı Hükümetinin son günlerini yaşadığını anladığından 31 Ekim’de İstanbul’a geri dönmüş, gelişmeleri burada izlemiştir. 20 Kasım 1918’de Osmanlı Ordusundan terhis belgesini alır. Osmanlı Ordusu’nda 1919 yılına kadar önce yüzbaşı, sonra ise binbaşı olarak görev yapmıştır. Nogales’e Goltz Paşa tarafından Harp Madalyası, Müşir Abdullah Paşa tarafından Kılıçlı Mecidi Nişanı ve ayrıca Alman İmparatoru Kaiser II. Wilhelm tarafından Demir Haç madalyası verilir. Ayrıca İran’lı bir prensin hayatını kurtardığı için İran madalyası da vardır. Kaynakça www.fikriyat.com
Bu yazı toplam 858 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim