Bugün 28 Nisan 2024 Pazar
  • Antalya29 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2439.282
    %0.00
  • Dolar
    32.4246
    %0.00
  • Euro
    34.6533
    %0.00

Binali Efe / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Binali Efe / KONUK YAZAR

Yapay Zeka Çağındayız!..

26 Ekim 2018 Cuma 12:05
Bilimsel ARGE araştırmaları gelişmiş ülkelerde tüm hızla devam ederken, bizimkiler Müspet bilimi referans almak yerine, insanları değer verdikleri sembolleri veya inançları üzerinden oy devşirip idare etmeye kalkmakla ülkemiz sizce Dünya ile ciddi manada rekabet edebilecek düzeye gele bilirler mi? Avrupalılar; Matbaa gibi ulusların kaderini değiştiren buluşunu dahi bile; Müslümanlar 300 sene sonra anlaya bildiler.
 
Batılılar 15’inci ve 16’ncı yüz yılarında Rönesans (Yeniden doğuş) devrimiyle sanat, bilim, ilim, düşünce ve güzel sanat alanında dev adımlar atarken bizimkiler Saray Hareminde yan yatıp keyifl erini çatıyorlardı!  Yirminci asrın sonlarına gelmek üzere olan Türkiye ve diğer Müslüman ülkeler halen bilim, ilim şöyle dursun, Mezhep savaşlarıyla bir birlerini öldürmekle meşguller. Bizimkiler; “Uyanmaları gerekirken uyuyor, uyumamaları gerekirken uyutuluyorlar. Örneğin; Çağımızın en büyük icattı “Yapay Zekâ” gelişimleri tıpkı Matbaa icattı kadar önem arz etmekte olduğunu,
 
Türkiye ve diğer Müslümanlar tarafından hiçe sayılıyor ve ciddiye alınmıyor. Başta hükümet olmak üzere, Siyasi Partiler ve STÖ gibi ülkenin bütün sınıfl arı çağın gereksinimlerini fark edip kendilerini yenilerlerse bilemem? Aksi takdirde yakın bir zaman diliminde tarih önünde dün olduğu gibi bugün yaptıkları hatalarıyla yargılanacaklar. Artık bu çağda, benimsediğiniz ideolojinizden çok benimsemediğiniz ideolojilerin bilim konusunda ki konumlaması yapılmaktadır. asıl mesele. Kırmızıçizgi ise ideolojinizin “pozitif hukuk” taraft arı olup olmaması ile alakalıdır. (Din’i ideoloji olarak saymıyorum, çünkü bana göre ideolojileştirilmiş bir din, dini vasfını yitirmiştir) Özel hayatınızda öncelikleriniz faklı olabilir, ama ülke yönetiminde öncelikli referans noktanız nedir? İdeolojiniz mi, inancınız mı, yoksa bilimin/ilimin gereği mi? “Batı’da öncelikli referans noktası sırasıyla bilim, ideoloji, inanç gibi dururken biz de sırası ile 
 
inanç, ideoloji, bilim gibi durmakta. Güç odakları tarihler boyu ‘gelecek endişesi’ yaşatarak onun kaçınılmaz sonucu olan ‘korkular’ üzerinden toplumları yönetmişlerdir. Eskisi kadar olmasa da, Dünya bu ilkel anlayışla bugün bile hala büyük ölçüde yönetilmektedir. Sizce, toplumu endişelere sevk ederek korku üzerinden yönetenler mi, yoksa o yaşadığımız korkuların nedenselliğini dahi bize en ince detaya kadar izah edebilen müspet bilim odaklı yönetim biçimleri mi insanlara fayda sağlar? Bir toplumun bilim ile pozitif hukuka dayalı bir yönetim anlayışı ile yönetildiğinde, o toplumun gelecek endişenin ve korkularının aynı oranda azalması sizce tesadüf mü? Gelişmiş ülkelerde insanları artık sadece vaatlerle, umutlarla yönetmeniz mümkün değil, çünkü referans noktaları bilim.
 
Onun için hayatlarını nesnel gerçeklik dışı vaatlerle, boş umutlara teslim etmezler. Korkulara değil özgür akla ve vicdana, tekleştirmeye değil çoğulcu demokrasiye itibar etmektedirler. Üretime dayalı gerçek bir kalkınma bir toplumun bilime ne derece itibar ettiğine bağlı. Sanıldığının akdine siyaset kurumu her sorunu çözemez, hele hele bilim hiç üretemez, zaten görevi de değil.
 
Siyaset kurumu olaylara yön verir, ideolojik algısına veya kapasitesine göre bilimin önünü ya tıkar, ya Frenler ya da teşvik eder. Siyaset kurumunun her derde deva gibi görülmesi de yanlıştır. Mesele toplumun ortalama bilinç düzeyidir. İdareye yansıyanda odur, o ortalama yükseldikçe siyasi kurumlarda o derece kendine çeki düzen verir, nicelik düşer nitelik artar. Aklı gereksiz endişelerden, ruhu gereksiz saplantılardan kurtarıp, yani çağımız gereği bu her iki nesneyi de özgür kılmadan size desem ki; “Buna rağmen ülkemiz isteğimiz ölçüde kalkınacak” ne kadar gerçekçi olur bilememe? Nesnel gerçeklik dışı olan umut etmekten başka? 
Bu yazı toplam 1599 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim