- IMKB
% - Altın
3180.65
%0.02 - Dolar
35.6718
%-0.01 - Euro
37.4624
%0.01
- 20:43 - Sami Uğurlu: "İzleyenler adına çok keyifli bir maç olduğunu düşünüyorum"
- 20:23 - Trendyol Süper Lig: Alanyaspor: 5 - Başakşehir: 4 (Maç sonucu)
- 20:23 - Mustafa Keçeli: "Yediğimiz goller bize yakışmadı"
- 18:08 - Beşiktaş, Antalyaspor maçı için Antalya’da
- 17:24 - Trendyol Süper Lig: Alanyaspor: 2 - Başakşehir: 2 (İlk yarı)
- 15:43 - Büyükşehir’de genel sekreter yardımcılığına yeni atama
- 14:23 - Vefat eden Mürüvvet’in Başdeğirmen’in yarım kalan hayali çocuklarla can bulacak
- 13:23 - Demre’de dolu yağışıyla zarar gören seralar tespit ediliyor
- 11:23 - Büyükşehir personeline yangın eğitimi
- 10:23 - Kalp Rahatsızlığı Olan Çocuklar, Enerji İçeceğinden Uzak Durmalı
- 10:23 - Antalya’da en süslü deve seçildi
- 17:47 - “Biz olması gereken işleyişi söylüyoruz”
- 17:27 - Mumcu anıldı
- 17:25 - Alanya Belediyesi yeni binasında hizmete başladı
- 17:25 - Kepez’e Yeni Sağlık Tesisleri İnşa Edilecek
Yusuf Katrağ
Bazı memurlar metal yorgunluğu mu yaşıyor?
Memur denince akla ilk gelen devlettir.
Çünkü memurlar, devlet adına iş yapanlardır.
Yaptıkları iş karşılığında da devletten maaş alırlar.
Devlet adına vatandaşlara karşı sorumludurlar.
Bu sorumlulukları gereği vatandaşların devletle olan ilişkilerinde önemli bir köprü görevi icra ederler.
Devlet ile vatandaş ilişkilerinde önemli bir aracılık vazifeleri vardır.
Bu ilişkilerin hızlı ve doğru ilerlemesi de son derece önemlidir.
Memurluk, ‘Devlete kapak atmak, devlete sırtını dayamak’ olarak algılandığı için günümüzde milyonlarca kişi memur olabilmek için yarış halinde.
Binlerce hatta milyonlarca genç, memur olabilmenin hayaliyle yatıp kalkıyor her gün.
‘Devlete sırtını dayamak, geleceğini güvence altına almak’ kadar güzel bir şey yoktur herhalde insanlar için.
Ancak, bunun karşılığında verilen görevi layığıyla en hızlı ve doğru şekilde yerine getirmek de önemli.
Bu noktada, görevini layığıyla en hızlı ve doğru bir şekilde yapanlara asla sözümüz olamaz.
Ancak, bazı memurların vatandaşların işlerini kolaylaştırmaktan çok zorlaştırdıklarını üzülerek görüyoruz.
Bu zorlaştırmaların da hem memurların kendi yüklerini artırdığını hem de vatandaşlara zaman kaybettirerek sorunlar yaşattığını görüyoruz.
Örneğin, vatandaşın işi için kurumlar arasındaki yazışmada yapılan bir hata tekrar tekrar yazışmalara neden olarak memurlara ek bir iş yükü getirdiği gibi kısa sürede bitecek olan vatandaşın işinin de uzamasına neden olabiliyor.
Veya, bir memurun yaptığı hatanın düzeltilmesi mahkemelere taşınarak yıllarca sürebiliyor.
Bir dilekçe veriyorsunuz, üzerinden günler, aylar geçiyor ne işlem yapıldığı veya yapılacağı hakkında bir bilgi aylar sonra geliyor.
Memurdan bilgi istiyorsunuz, bilgisayara bakarak verebileceği bilgi için sizi başka birisine yönlendirebiliyor. Bilgiyi telefonla istiyorsanız ‘İllaki buraya gelmeniz lazım’ diyebiliyor.
Bir evrak vereceksiniz, adeta memur memur dolaşabiliyorsunuz.
Vatandaşların işini yapmaktan sorumlu memurların mesai saatleri içerisinde vatandaşın karşısında duruşu da son derece önemli.
İşinin yapılmasını bekleyen vatandaşın karşısındaki memurun elinde yiyecek veya içecekle iş yapmaya çalışmaması gerekiyor.
Aynı şekilde işinin yapılmasını bekleyen vatandaş, karşısında telefonla iş dışında konuşma yapan memurla da karşılaşmamalı.
Sohbet ettiğiniz çevrenizdeki kişilerden devlet dairelerindeki işleyiş veya memurlarla ilgili çok sayıda serzeniş alabiliyorsunuz.
Bu serzenişleri duydukça da ‘Bazı memurlar metal yorgunluğu mu yaşıyor?’ demekten kendinizi alıkoyamıyorsunuz.
Aslına bakarsanız devlet kurumları, teknolojiye ayak uydurarak iş ve işlemleri hızlandırma konusunda son derece ileri seviyede.
Ancak, iş ve işlemlerin hızlı ilerlemesi neticede bu kurumlardaki çalışanlara bağlı.
Bir devlet dairesine girdiğimizde masalarının üzeri dosyalarla dolmuş memurlarla karşılaşmak istemiyorsak, devlet kurumlarındaki yavaş işleyen yapının ortadan kalkmasını istiyorsak memurluk sistemimizi gözden geçirmeliyiz.
Devlet dairelerinde otokontrolü sağlayacak, memurların zaman içerisinde çalışma heyecanını kaybetmesini ve metal yorgunluğuna uğramasını önleyecek bir yapıyı hayata geçirmeliyiz.
Yoksa biz bu konuda daha çok serzeniş duyarız.
- Tatilde okullardaki oturma gruplarının bakımı yapılmadıİSA KAVLAK
- Gençlerin sosyal kültürel faaliyetleriMustafa Yetgin
- DENİZ BAYKAL’IN İNFAZINA GİDEN YOLEşref Ural
- Aksu’ya yakışmıyor!Ömer Yetgin
- Düşmeyiz ama Takviye ŞartKahraman Köktürk
- SAKALARDA ÖLÜMMuharrem Yellice
- GÖMÜLÜ MALİ YÜKÜMLÜLÜKLER GELECEKRaziye Gök Aktaş
- PEKİ YA İRAN???Gürsel Kaya
- NAZIM’I ABARTISIZ ANMAKYALÇIN DUMAN
- Bakü’de iklim anlaşmazlığı: Dünyayı kirletenlerin YüzsüzlüğüMustafa Yıldıran
- MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
- CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…Binali Efe
- Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
- SEÇİMEyüp Koçak
- Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
- Antalya’da Erzurum Günleri
- Matso’da Kosgeb’in Yeni Destek Programları Anlatıldı
- Konyaaltı Belediyesi İş Arayanlarla İşverenleri Buluşturuyor
- Matso Başkanı Güngör: "Osb Tapularımızı Aldık, Manavgat’ın 30 Yıllık Hayal Gerçekleşiyor"
- Büyükşehirden Kadın Üreticilere Mis Kokulu Destek
- Atso Başkanı Hacısüleyman: “Konaklama Vergisinin Yüzde 50’si Yerel Yönetimlere Aktarılsın”
- Seradaki Çileğin Fiyatı 1 Ayda Dip Yaptı: Fiyatı 400 Tl’den 90 Tl’ye Düştü
- Atb Kesme Çiçek Sektörüyle Kenya’da
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim