Eyüp Koçak / Muhabir Türk

 Önceki gün Antalya Genç Sanayici ve İşadamları Derneği’nin toplantısına katıldım. Toplantının onur konuğu, Ekonomist-Yazar- Akademisyen Prof.Dr. Emre Alkin’di.  Alkin yaklaşık 2 saat boyunca iş insanlarına sunum yaptı. Yaptığı sunumda o kadar kritik bilgiler aktardı ki, kitabın ortasından konuşarak öylesine gerçekçi konuştu ki; ‘hah işte bu’ dedim içimden. 

Yaşanan ekonomik krizin sebebini Türk toplumunun yaşantısına bağlayan Prof. Dr Alkin, bir gerçeği o toplantıda gözümüzün içine soktu. “Kimyasal Periyodik tabloda bir tane Türk bayrağı, Brezilya, Endonezya bayrağı görmenize gerek yok. Neden, çünkü bu işlere değer vermiyoruz.  Bu yüzden bu hale geldik. Sanat, sporu kafaya takmışız, özgürlük yok! Evimizde yaptığımız işleri doğruymuş gibi millete dikte ettirmeye çalışıyoruz. Bu bir rahatsızlıktır. Az bilmenin konforunu bütün Türkiye’ye yaymaya çalışıyoruz.  Dünyanın ilk 15’inde yer alıyorduk sanayi olarak, yer almıyoruz artık. Çünkü sanayici olmak işkence gibi bir şey! Üç gün konuşup dördüncü gün unutmaya meyilliyiz. 2001 krizi diyorum, hangi kriz diyorlar. Dünyada bir trajedi olduğu zaman gelişmiş ülkeler yaşananları unutmuyor. Bela kapımıza geliyor, yine de ilgilenmiyoruz. Dünyada en çok biz küfür ediyoruz” diyen Alkin, bu ülkenin sadece ekonomik anlamda değil, toplumsal anlamda da krizde olduğunu anlatmaya çalıştı.

Konuşmasını o kadar rahat gerçekleştirdi ki, o toplantıda işadamlarına iğne batırmayı unutmadı. İş insanlarının yüksek egosuna özellikle vurgu yaptı. Patron olmayı sadece sabah 8 akşam 17’ye endeksleyenlere, işçilerine ve çalışanlarına değer vermeyenlere ‘dikkat edin, yakında batacaksınız’ diye uyarılarda bulundu. Katma değer ürünlere yatırım yapılması gerektiğini acı gerçeklerle dile getiren Prof. Dr. Emre Alkin, eğitime yapılmayan yatırımın hangi sonuçlar doğurduğunu tane tane anlattı.

Patronlara, “ben faizden batan şirket görmedim ama yönetim kurulunda konuşulmayan sorunlardan batan çok şirket gördüm” dedi. Eğitim, bilim ve bu ülkenin öz çocuklarına fırsat verilmesi gerektiğini kendi dilince anlattı.

Eski kuşak ile yeni kuşak patronların önceliklerine dikkat çekti. Sunumda sadece genç patronlar değil, ben de konuşulanlardan nasibimi aldım.

Harika bir sunumdu,

Katılmayan çok şey kaçırdı!