- IMKB
% - Altın
4897.716
%0.25 - Dolar
41.3014
%-0.00 - Euro
48.7449
%0.23
- GÜNCEL
- RESMİ İLANLAR
- SPOR
- SAĞLIK
- POLİTİKA
- EKONOMİ
- YAZARLAR
- EĞİTİM
- KÜLTÜR SANAT
- DÜNYA
- GENEL
- YEREL
- ASAYİŞ
- ÇEVRE VE İKLİM
- 11:03 - ISPARTA’DA DUYARLI VATANDAŞ BULDUĞU CÜZDANI POLİSE TESLİM ETTİ
- 10:53 - MERSİN’DE MERCEK’TEN ÜCRETSİZ ‘AŞÇI ÇIRAĞI KURSU’ DESTEĞİ
- 10:53 - ANTALYA’DA AĞUSTOS AYINDA 6 BİN 999 KONUT SATILDI
- 10:48 - ISPARTA’DA UYUŞTURUCU OPERASYONU: 4 ŞÜPHELİ YAKALANDI
- 10:43 - MERSİN’DE ÜRETİCİYE ‘BADEM KABUK SOYMA MAKİNESİ’ DESTEĞİ
- 10:33 - KAZADA YARALANAN UKRAYNALI TURİST, HASTANEDE PARA ALINABİLECEĞİNİ DUYUNCA YARALI OĞLUYLA BİRLİKTE AMBULANSTAN İNDİ
- 10:33 - ANTALYA’DA AYNI KAVŞAKTA 5 DAKİKA ARAYLA İKİ MOTOSİKLET KAZASI KAMERADA
- 10:23 - BAŞKAN KARA: "BUGÜN BU BAŞARILAR, YARINLARIN GÜÇLÜ TÜRKİYE’SİNE ATILAN EN DEĞERLİ İMZALARDIR"
- 10:23 - MARKETE BIRAKILAN EKMEK VE SİMİT DOLU POŞETİ ÇALDI
- 10:23 - ALANYA’DA YARIM KİLO KOKAİN ELE GEÇİRİLDİ
- 10:08 - GAZİPAŞA’DA 2 BİN PAKET KAÇAK SİGARA ELE GEÇİRİLDİ
- 10:08 - ’YÜZME BİLMEYEN KALMASIN’ PROJESİYLE 11 BİN 443 KİŞİYE YÜZME EĞİTİMİ VERİLDİ
- 10:08 - ADANA’DA NARKOTİK POLİSLERİ OKUL ÖNLERİNDE GÖREVDE
- 10:03 - OSMANİYE’DE 4 GÜN ÖNCE KAYBOLAN YAŞLI ADAMIN MOTOSİKLETİ SULAMA KANALINDA BULUNDU
- 10:03 - SAĞLIĞI YAPAY ZEKAYA EMANET ETMEK SAKINCALI
EŞREF URAL / JOURNAL-KONUK YAZAR





DENİZ BAYKAL’IN İNFAZINA GİDEN YOL
2003 yılının ilk ayları. Ak Parti üç ay önce yapılan seçimden birinci olarak çıkmış, ancak partinin kurucu lideri Recep Tayyip Erdoğan yasaklı olduğu için o seçime girememiş. Evet, hükümet kurulmuş ama birinci partinin genel başkanı parlamentoda olmadığı için hükümeti bir başka Ak Partili Abdullah Gül kurmuş. Tablo bu.
Bu günlerde parlamentonun iki büyük partisinin liderleri, Ak Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, baş başa bir gizli görüşme yapıyorlar. Görüşmede neler konuşulduğu hâlâ sırdır! Bilen de konuşmuyor, görüşmeye katılanlar da. Ama bu görüşmeden kısa bir süre sonra Erdoğan’ın seçilme yasağının TBMM’de görüşülüp kaldırılmasına ve Siirt seçimlerinin yenilenerek Erdoğan’ın milletvekili olmasına bakarsak, bu görüşmede nelerin konuşulduğu görülebilecektir.
Burada asıl soru şudur; CHP lideri Deniz Baykal niçin, neyin karşılığı, hangi vaatlere ve kimlere güvenerek bu işe “evet” dedi ve parti grubunu da buna ikna etti? Bu soru Deniz Baykal’a, -elbette genel başkanlıktan düştükten sonra- ve benim de bulunduğum ortamlarda sık sık soruldu. Ve Deniz Bey, her seferinde, demokrasilerde yasaklama olayına ilkesel olarak karşı olduklarını, eğer bu yasak devam etseydi Erdoğan’ın daha da büyüyerek ve devleşerek yoluna devam edeceğini falan söyledi. Bu cevaptan elbette tatmin olan oldu, olmayan oldu, bu ayrı. Kaldı ki TBMM’de bu tarihi oylamaya milletvekili olarak katılmış ve Erdoğan’ın siyasi yasağının kaldırılmasına “EVET” oyu vermiş siyasi aktörler yaşıyor Antalya’da ve siyaset yapmaya devam ediyorlar. Ama onlar da bu güne kadar bu konuda konuşmamayı ve susmayı tercih ettiler.
Madem ki onlar konuşmuyorlar, o halde biz konuşalım. Peki işin aslı neydi? Burada merceği doğrudan Deniz Baykal’a tutmak durumundayız. Evvela şunu söyleyelim; Deniz Bey Erdoğan’ın siyasi ömrünün çok kısa olacağını, birkaç yıl içinde oyundan atılacağını ve başbakanlık ve belki de cumhurbaşkanlığı sırasının kendisine geleceğini düşünüyordu. Ve hatta o gizli görüşmede bizzat Erdoğan’ın kendisine A. Necdet Sezer’den sonraki Cumhurbaşkanı olarak onu destekleyeceğini söylemiş olduğu neredeyse kesin bir kanaattir. Deniz Baykal’ın gerçekte Erdoğan’ın yasağını kaldırmasına sebep olan mevzu büyük ihtimalle budur.
Kuşkusuz Deniz Baykal gibi bir siyasetçinin devlette etkili olan ve yüksek mevkilerde yer tutan bazı çevrelere bu konuyu danıştığını tahmin etmek zor değildir. Baykal’ın bu kararında o görüşmelerin belirleyici olduğuna hiç kuşku duymuyorum.
Ama tarihsel süreç hiç de Deniz Baykal’ın umduğu ve tahmin ettiği şekilde ilerlemedi. Erdoğan, hiç kimsenin beklemediği bir şekilde hem ülke içinde hem de uluslararası camiada, buna ABD ve Avrupa da dahil, çok büyük destek almaya başladı. Bunlar hiç hesapta yoktu! Ve 2007 yılının ilk aylarında, meşhur “367 krizi” gündeme getirildi. Cumhurbaşkanı Sezer’in görev süresi dolmuştu ve mecliste yeni bir cumhurbaşkanı seçilecekti. Deniz Baykal kendisinin Cumhurbaşkanı adayı olamayacağını anlamıştı ve hava gergindi. Belli ki Erdoğan sözünde durmamıştı ve Ak Parti’li bir ismi Çankaya’ya göndermeye karar vermişti. Ve Yargıtay Başkanı Sabih Kanadoğlu bombayı patlattı; parlamentonun cumhurbaşkanı seçebilmesi için muhakkak 367 milletvekilinin meclis oturumuna katılması şarttı! Ve o günkü mecliste Ak Parti’nin mebus sayısı bu rakama ulaşamıyordu.
Ak Parti Yargıtay’ın bu kararını millet iradesine bir dayatma olarak yorumladı ve genel seçimlere gitme kararı aldı! Ve 2007 Temmuz ayında yapılan seçimlerde de %47 civarında oy alarak, tartışmaya noktayı koydu, Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçildi ve Ak Parti’nin çok sık dile getirdiği “Yeni Türkiye” yolculuğu bu seçimden itibaren başlamış oldu. Ergenekon Davaları ve Gülen Cemaatinin devlete çökme süreci bu seçimden sonra ortaya çıktı.
Deniz Baykal mı? Bütün tahminleri ve beklentileri boşa çıkmıştı. Kendisine söz veren de, güvence verenler de sözlerinin arkasında durmamışlardı. Muhtemelen ihanete uğradığını düşünüyordu. Ve bu nedenle daha agresif, daha sert bir üslup üzere konuşuyor, grup konuşmalarında çok öfkeli bir dil kullanıyordu. Bu süreçte tek yapabildiği laiklik ve cumhuriyetin tehlikede olduğu söylemi üzerinden Ak Parti karşıtı bir cephe oluşturmaya çalışmaktı. Ama 2007 seçim sonuçları o kadar net bir mesaj içeriyordu ki, artık medyadan, iş dünyasından ve güvenlik - yargı bürokrasisinden hiç kimse Baykal ile aynı fotoğraf karesine girmek istemiyordu.
Zaten 1 Mart tezkeresine “hayır” diyerek küresel sistemin radarına takılmıştı, 2009 yılında Türkiye-Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi sürecine itiraz etmesi ve konuyu yüksek yargıya taşıması nedeniyle üzeri kırmızı kalemle çizildi. Artık Türkiye ve Ortadoğu yeni bir dönemin kapısından girmişti ve bu yeni süreçte Deniz Baykal’a yer yoktu. Ve 2010 yılının Mayıs ayında fişini çektiler, işini bitirdiler. Hepsi bu kadar.
FLAMİNGO İLE FLAMENGOGAZANFER ERYÜKSEL
CEMAATLER VE TARİKATLAR EVRENSEL DEĞER SUNAMAZLAR MI?TARIK ÇELENK
12 MART 1971'DEN 12 EYLÜL 1980'E UZANAN SARMALMUHARREM YELLİCE
SİZİ GİDİ KÜÇÜK HESAPÇILAR!SÜLEYMAN EKİN
AKIL, DİN VE HAYATHASAN YAKUP CANGÜVEN
GAZETECİLİĞİN VİCDANI VE CESUR KALEMİGÜRSEL KAYA
ANTALYA TRAFİĞİNİN HÂL-İ PÜR MELÂLİAV CENGİZHAN GÖKÖZ
TÜRKİYE'DEKİ AKADEMİK YOZLAŞMA VE BİLİMSEL HAYSİYET SORUNUPROF DR RAMAZAN DEMİR
SUYU ARAYAN ÜLKEEŞREF URAL
DURUŞMA / TARTIŞMA AŞAMASIPROF DR SAMİ SELÇUK
GEÇMİŞİYLE TERS DÜŞEN ERDOĞANALİ İHSAN DİLMEN
OKULLAR AÇILIRKENHALİL ERDEM
PASSOLİGİN ANTALYASPOR'A GARAZI MI VAR?KAHRAMAN KÖKTÜRK
DEMOKRASİ SANDIKTAN DEĞİL, MAHKEME KORİDORUNDAN MI ÇIKACAK?ERDOĞAN KAHYA
2026 İÇİN ZORUNLU BİR DÖNÜŞÜMHÜSEYİN BARANER
SAHTE İŞLERİN SORUMLUSU KİM?RAZİYE GÖK AKTAŞ
EFSUNKÂR DEMOKRASİNURİ SEZEN
78 KUŞAĞI BİR ROBİN HOOD KUŞAĞI MIYDI?YALÇIN DUMAN
Bitmeyen sorun…ÖMER YETGİN
GÜVENSİZLİK ÇAĞINDA EKONOMİPROF DR MUSTAFA YILDIRAN
Kaldırım işgalleri meselesiMustafa Yetgin
Bayram tatilleri; kamu ve özel sektör çalışanı arasındaki derin farklarİSA KAVLAK
MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…BİNALİ EFE
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim