Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

            Belediye başkanlarının sıkça kullandığı sözcüklerden birisi de eşit hizmet kavramıdır. ‘’Her mahalleye eşit hizmet götürüyoruz’’ söylemleri ise zaman zaman kendi içinde çelişkiler içerir.

            Kentlerin planlamasında yapılaşma ‘’farklılığına’’ baktığımızda ve ağır aksak işleyen hizmetlere baktığımızda bunun aslında tam da böyle olmadığı gerçeği ile karşılaşırız.

            Zaman zaman köşe yazılarımda ‘’Bu kente karşı sorumluyuz. Planlamasından sosyal donatı alanlarına, ortaya konamayan prestij projelerden zamanında toplanamayan çöplere kadar geniş bir alanda ağır aksak yapılan hizmetlerin zamanında yapılması gerektiği gerçeğine kadar sorumluyuz.

   Öyle ki; 19 ilçesiyle birlikte Antalya’yı bir bütün olarak değerlendirdiğimde bazen çelişkili görüntülerle karşılaşıyorum.

            Mahallelerin planlaması, imar planı, sonrasında bu plan doğrultusunda oluşturulan ya da oluşturulamayan sosyal donatı alanları çekim gücü oluşturuyor. Ya da; sosyal donatı alanlarının ‘’yetersizliğinden’’ dolayı büyük eksiklikler göze çarpıyor.

            Çekim alanları oluşturulamamış mahalleler ise sorunlarla baş başa kalıyor… Yatırımcının ilgisini gerçek anlamda çekemediği için de gelişim çok yavaş ilerliyor…

            Bunu bir çok mahallede görmek mümkün.

            Mahalleleri denize yakın ve deniz kıyısına uzak diye tanımlamak ve gelişmelerini bu faktöre göre de değerlendirmek mümkün.…

   Örneğin; Muratpaşa ilçesinde Dünya kenti Antalya tanımlaması ile özdeşleşen öyle mahalleler var ki, bu kentin bir Dünya kenti olduğu imajını ilk görüşte veriyor bizlere… Ancak; aynı ilçede öyle mahalleler de var ki, tam bir tezatlık yaşıyoruz…

   Daha önce bazı yazılarımda da dile getirdiğim gibi, Yeşilbahçe, Çağlayan, Fener, Meltem, Bayındır, Güzeloba gibi mahallelerde “hizmet” olgusu sözcüğün tam anlamıyla karşılığını bulmuş mahalleler… Gelin görün ki, Tahılpazarı, Elmalı, Kışla, Muratpaşa, Konuksever, Etiler, Sinan, Üçgen, Sedir, Dutlubahçe, Varlık, Altındağ gibi mahallelerde görüntü kirliliği fazla.

            Diğer taraftan Kırcami bölgesindeki mahallelerdeki sorunları ve olmayan hizmetleri dile getirmeye cümleler yetmez!

   Aynı şekilde benzer ifadeleri Kepez’in bazı mahalleleri için de söylemek gerekiyor. Teomanpaşa, Güneş, Habipler, Sütçüler, Hüsnü Karataş, Şafak, Baraj, Karşıyaka, Masa Dağı bölgesi ve Varsak bölgesinde görüntü kirliliği göze çarpıyor. Ciddi anlamda sosyal donatı alanları eksikliği var. Mazı Dağı bölgesinde öyle sokaklar var ki evlerin durumu tehlike sinyalleri veriyor. Bu mahallelerde daha çok sosyal donatı alanlarına ve geniş parklara gereksinim var.

Bu anlamda Kepez’de de ciddi anlamda görüntü kirliliği sorunu var.

Konyaaltı ilçemizde ise hızlı bir değişim ve gelişim göze çarpıyor. Bununla birlikte Zümrüt, Yeni, Suiçecek, Liman, Kuruçay, Gökdere ve Bahtılı gibi mahallelerde ve yerleşim birimlerinde alt yapı sorunları başta olmak üzere çevre düzenlemesi ve sosyal donatı alanları eksikliği göze çarpıyor.

Bu ilçemizde Toros, Siteler, Arapsuyu, Altınkum, Pınarbaşı ve Öğretmenevleri mahalleleri sosyal donatı alanları ve görsel güzellik bakımından ön plana çıkıyor.

            Aksu’da ise gerçek anlamda tüm mahallelerde çekim merkezleri oluşturulamamasının sıkıntıları var.  Serik, Korkuteli, Gündoğmuş, Elmalı, Demre, Kumluca ve Akseki’de de benzer sorunlar var.

            Örneğin Korkuteli’ de yıllardır çözümlenmeyen bozuk yollar sorunu var ki bu yolların neden düzenlenmediği ile ilgili tepkiler giderek artıyor…

            Sonuç olarak eşit hizmet kavramı sözle değil icraatla olur!