Bugün 01 Temmuz 2025 Salı
  • Antalya23 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    4248.188
    %0.45
  • Dolar
    39.8239
    %0.04
  • Euro
    46.9602
    %0.16

Mustafa Yıldıran

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Mustafa Yıldıran

Güvensizlik Çağında Ekonomi

30 Haziran 2025 Pazartesi 20:11

Türkiye’nin sınırlarının dışının dört tarafında savaşlar başlıyor, kızışıyor veya mola veriyor, fakat kesin bir karara bağlanmadan sona eriyor. İnsanlar, güvenliklerini sağlayamadığı için ülkelerini terk ediyor veya ülkelerinde temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadan uluslararası yardımlara muhtaç bir şekilde yaşıyor. En son İsrail’in İran’ı saldırması ile on iki gün süren savaş, ABD’nin askeri ve siyasi müdahalesi ile zorunlu ateşkesle duraksadı. Fakat İsrail öncelikli olmak üzere taraflar birbirlerini tehdit etmekten vazgeçmiyorlar. Savaş ortamında ekonomi, insanların güvenliği olmadan devam ediyor. Ekonomide işlerin yapıldığı, alıcı ve satıcıların birbirine kavuştuğu mekân olan piyasalar iki temel görünmez direk üzerinde çalışır. Birincisi insanların piyasaya güven içinde ulaşması; ikinci de işler bozulduğunda devletin adaleti sağlayabilme gücüne sahip olmasıdır. Bu direkler sarsıldığında piyasa ekonomisi çalışmaz ve ‘güvenlik merkezli devlet yönetiminde kamu ekonomisi’ faaliyetleri başlar. Artık ekonomiler, korkuların yönlendirdiği ve piyasanın ihtiyaç duyduğu güvenden uzak ekonomi politikaları ile yönetilmeye başlar. Yani devletler en iyi bildiği konudan yani güç kullanarak ekonomiyi yönlendirirler. Güce dayanan ekonomik yapının en temel göstergesi de askeri harcamalardaki artıştır. Dünyada askeri harcamalarını en hızlı artıran ülkeler arasında Rusya, İsrail, Ukrayna, Polonya, Romanya, Yunanistan, Çin, Suudi Arabistan ve Hindistan gibi ülkeler öne çıkıyor. Özellikle geçtiğimiz on yılda bu ülkeler askeri harcamalarını %10’dan daha fazla artırmaktadır. 2024 yılında 997 milyar dolar askeri (Türkiye’nin yıllık milli gelirinin cari değerinden yaklaşık 150 miyar dolar daha az parasal büyüklük) harcama yapan ABD, dünyanın en çok askeri harcama yapan ülkesidir. Trump yönetimi, askeri harcamaları artırmaya karar verirken, Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine askeri harcamalarını artırması yönünde baskı yapmaktadır. 24/25 Haziran 2025 tarihinde yapılan NATO toplantısında üye ülkelerin on yıl içerisinde askeri harcamalarını milli gelirlerinin %5’ine ulaşacak şekilde artırmasına karar verildi. Başta Almanya olmak üzere AB ülkeleri ilk aşamada 600 milyar Avro tutarında askeri harcama yaparak ordularını yeniden kuracaklar. Yani dünya ülkeleri bundan sonra hızlı bir şekilde silahlanacak ve dünyada güvensizlik daha yaygınlaşacak. Dünyada cüssesinden daha fazla silah sahibi olan ve para harcayan İsrail, yaklaşık 47 milyar dolar harcamaktadır. Bu tutar İran’ın askeri harcamalarının yaklaşık 6 katıdır. İsrail daha fazla silaha ve askeri güce sahip oldukça da Ortadoğu başta olmak üzere dünyada güvensizliğin kaynağı haline gelmektedir. Dünyanın ikinci büyük askeri harcamasını yapan ülke, 314 milyar dolar harcayan Çin’dir. Çin’i 149 milyar dolar harcayan Rusya izlemektedir. Bu rakamlar dünyada silahlanma ve askeri güç çılgınlığı yaşandığını göstermektedir. Artık dünya tekin bir mekân olmaktan çıkmaktadır.

Türkiye’ye gelince Türkiye dünyanın en güçlü on beş ordusundan birisine sahiptir. 2024 yılında 25 milyar dolar seviyesinde askeri harcama yapmıştır. Türkiye’nin askeri harcamaları savunma harcamalarından daha fazla PKK terör örgütü ile devam eden yarım asırlık mücadele nedeniyle iç güvenlik harcaması yapmaktadır. Türkiye ulusal savunmasını NATO ile tanımladığı için savunma yapısını bu esasa göre oluşturmaktadır. Artan İsrail riski ve bölgesel savaşlar, Türkiye’nin uzun menzili savunma sistemleri, füze sistemleri, kapsamlı bir hava savunma sistemi ve deniz savunma sistemlerinden oluşan büyük bir teknolojik yatırımlarının yapılmasını gerektirmektedir. Ayrıca nükleer savunma sistemlerinin de Türkiye’nin envanterinde bulunması, İsrail, İran gibi ülkelerin nükleer güçlerine karşı bir ihtiyaç olarak karşısına çıkmaktadır. Türkiye özelikle insansız hava araçlarındaki üstünlüğünü istihbarat ve terörle mücadelede etkin olarak kullanmakta; fakat daha gelişmiş bir savunma konseptine de uzun vadeli yatırım yapmak zorundadır. Bu gelişmeler, ekonomilerin zaman içerisinde uzun süreli savaş ortamına dayanıklı olmayı zorunlu tutacaktır. Ülkeler vatandaşlarının gıda güvenliği ve hayat güvenliğini sağlayacak şekilde yeni bir kamu ekonomi politikasına hazır olmak zorundadır. Dolayısıyla güvensizlik cağında ülkesini ve insanlarını korumak isteyen devletler, iktisadi milliyetçilik temelinde güvenlik esaslı bir kamu ekonomi politikasına geçmelidir.

Prof.Dr. Mustafa YILDIRAN

Bu yazı toplam 180 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim