Bugün 01 Aralık 2025 Pazartesi
  • Antalya8 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    5783.517
    %0.36
  • Dolar
    42.4246
    %-0.16
  • Euro
    49.2899
    %-0.13

ALİ YILDIZ / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
ALİ YILDIZ / KONUK YAZAR

URUMMİ'DEN RUM'A (ANADOLU)-4

01 Aralık 2025 Pazartesi 22:44

RUM ADININ DOĞUDA KULLANILIŞI

M.Ö. 3 ncü bin yılın sonlarında Anadolu’da Anadolu’nun yerli halkı olarak adlandırılan Hattiler(sonra Hititler), Frigler, Lidyalılar, Arzawalılar, Lukkalar, Luviler vardı. Fakat bu bölgesel güçlerin hepsi son durumda Akad krallığının egemenliğini kabul etmişlerdi. Bu dönemde Akad kralı Naram-Sin Anadolu’yu 17 valilik halinde yönetiyordu. İçlerinden bir tanesi de Türki krallığı idi. Türki kralın adı da İlşu-Nail idi. Ama sadece bir satraplık yani valilik büyüklüğünde.. Merkezi tam neresiydi bilinmiyor. (Memiş. S.32) Buna ek olarak İran’da Ahamenişler’den önce kadim bir medeniyet kuran Medlerin de Sakalar’dan kopan bir kol olarak; onlardan önce Orta Asya’dan İran topraklarına yerleştiği ve Ön-Türk asıllı oldukları iddia edilmektedir. (Bayrakdar. Medler ve Türkler/ Yunanistan’da Saka Türkü Üç Filozof.) M.Ö. 2000 yılları.. Ortada Roma diye bir devlet yok, günümüzde kendilerine Rum dediğimiz Grekler de yok. Peki, Akadların torunu olan Araplar “Roma ve Rum’un olmadığı” bu Anadolu toprağına neden Rum dediler? Anadolu’nun adı çok uzun zaman Akadların ve onların torunu Arapların koyduğu Rum adıyla anıldı. Araplar bu adı atalarından miras aldılar. Akadlar’dan İslam Peygamberi Hz Muhammed’e kadar bilgi ve belgemiz yok. İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in M.7nci asır başlarındaki mektubuna bakalım. 10 Hz Muhammed Medine’ye hicret ettikten(M.622 ) sonra çevresindeki İslam olmayan devlet adamlarına mektuplar yazıp, onları İslam Dini ’ne davet etti. Bu mektup da Bizans kralı Heraklius’a yazılan davet mektubudur. “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla Allah’ın kulu ve Elçisi Muhammed’den Rum’ların Başbuğu Heraklius’a..” Diye başlar bu davet mektubu. Mektup hicretten 6 yıl sonra yazılmıştır. Yaklaşık olarak M. 628 yıllarına tekabül eder. Yani günümüzden 1400 yıl önce. ( Hamidullah. C-I, S.332 vd.) Mektupta hitap ettiği kişi Bizans kralı Heraklius o yıllarda Anadolu ve Kuzey Suriye topraklarının hâkimidir. Devlet’in adı Bizans devletidir ama hükmettiği topraklar Araplar tarafından Rum olarak bilinmektedir. En yaygın söylenişi Bilad-ı Rum, Diyar-ı Rum, Rum Beldeleri, Rum Memleketleri demektir. M.620 yılında imparator Heraklius İranlılarla harb etmek üzere Avarlardan bir kısmını celb etmeye muvaffak olmuş ve bunları İran hududuna yerleştirmişti. Heraklius bu savaşta hırpalanmıştı. Sonra Tebük seferinde Hz. Muhammed’e yenilecektir. Mesudi, Müru-ül Zeheb, Yedi Iklim Üzerine ara başlığında; “….Beşinci İklim, Şam, Rum ve ElCezire’dir. Altıncı İklim, Türk, Hazar ve Sakalibedir (bunların oturdukları yerlerdir) der. Arap tarihçisi Mesudi M.957 yılında öldüğüne göre eserin yazıldığı yıllarda Selçuklular henüz Anadolu’da olmadığından burası İklim-i Rum olarak belirtilmiştir. (Mesudi. S.25) El-Ömeri Mesalik-ül Ebsar’da, “Turan’nın iki kısmından kuzeyde bulunanlar vardır ki orası Türkistan ve Mâverâü-nehir’dir. Turan elinin ikinci kısmı Harezm ve Kıpçak topraklarıdır, kuzeyden doğuya uzanır, doğusu Çin sınırıdır. Kuzeyinde Saklabların toprakları, güneyinde Horasan ve civarı, batısında Rum Denizi’nden Kırım’a kadar körfez bulunur. Bundan ötesi İslam yurdudur. Rum’un tamamı İslam topraklarıdır. RUM TÜRKLERİ’NİN topraklarının tamamı buradadır. RUM TÜRKLERİNİN kuzeyinde Konstantiniye bulunur.” (El Ömeri, S.26 vd) El Ömeri (Ö.1331) zamanın yetkin bir tarihçisi sıfatıyla, o günün Türk coğrafyasını tarif ederken Anadolu’ya Rum demeye devam etmiş, Bizans’ı ise Konstantiniye olarak ayırmıştır. Rum olarak kastettiği Anadolu ana karasıdır. 11 Israrla ve sadece Arap kaynaklarında bulunan Rum adı nereden geldi? Çünkü Araplar kapı komşusu Anadolu’yu bildiklerinde orada Roma ve Yunan yoktu. Anadolu’yu anlamak için, onun derin tarihi çevresine biraz vakıf olmak gerek. Bir köprü veya at başı şeklindeki bu toprağa, eski medeniyetlerin insanları nereden ve hangi şartlarda geldiler? Eski çağlara doğru kısa bir yolculuk yapalım. Üç tarafı denizlerle çevrili Anadolu yarım adasının en eski sakinleri çoğunlukla doğudan gelmişlerdir. Efsanelerin dışına çıkarak tarihsel sürece bakıldığında Kafkaslar üzerinden Hattiler(Hititler),doğudan Hurriler, güney doğudan Akadlar, Karadeniz ve boğazlardan Luviler M.Ö. 3. bin yılda Anadolu’ya gelmiş görünmektedir. Asya’da çoğalan insan kaynakları, bir birini iterek Anadolu ve çevresinde yerleşmiş ve eski çağ Anadolu medeniyetine katkıda bulunmuştur. Biraz doğuya gidelim. Anadolu’nun doğu komşusu İRAN topraklarında M.Ö. 3. Bin yılda Elamları görmekteyiz. Elamlar Asya kökenli bir halk olarak, İran’ın batısında ve Mezopotamya’nın doğusunda önemli yerleşimler ve medeniyet merkezleri kurmuş bir toplumdur. Başkentleri antik Sus şehridir. Elamların ve İran’nın kuzeyinde de Proto Alpen olarak adlandırılan, Türkistan’dan buraya göçen veya Türkistan bağlantısı olan halklar vardı. Bunların hangi itkilerle buraya taşındığına dair ancak teorilerden söz edilebilir. Elamların öncesinde Persiya denilen bölgede sonradan İranlı olarak bilinen ve Hindistan tarafından gelen Proto- Negroidler olarak isimlendirilen başka halklar vardı. Asyanik bir toplum olan Elamlar, Proto-Negroidleri yenerek topraklarına yerleşti. Bu halkın kuzeydoğudan gelen göç yolları, onların bugünkü Türkistan topraklarından buraya aktıklarını göstermektedir. Kuzey-Doğu İran sınırında 1904’te bir Amerikan kazı grubu tarafından Rapfhael Pompelly başkanlığında söz konusu sınır bölgesi Anav’da yapılan kazılarda ortaya çıkan arkeolojik bulgular, daha sonra Damgan yakınlarındaki Tepehisar’da, Astarabad bölgesinde, Rey’de, Güney Batı İran’da Sus’ta, Dicle vadisinde yapılan kazılarla birlikte değerlendirildiğinde, Anadolu’ya doğru gelen bu akımın dil yapısı bakımından benzerlikler tespit edilmiştir.( Günaltay. S.9) Ön Asya’ya kadar yayılan bu halk gruplarından, Elamlar, Kaslar, Lulubiler, Zağros Guttileri, Medye Haldileri, Fırat dirseğindeki Hurriler, Küçük Asya Hattileri, Likler(Likya-Lukka), Lidler(Lidya halkları) 12 hatta İtalya’ya göçen Etrüsklerin, bitişken bir ana dil köküne bağlı oldukları tespit edilmiştir. Brakisefal kafa yapısına sahip ve bitişken dil kullanan bu halkların, Hindu-Germenlerden ve Samilerden olmadığı anlaşılmış, bunlara geldikleri coğrafyaya atfen Asyanik halklar denilmiştir. Bu halklar için Firdevsi’ye uyarak Ön Turanlılar adını uygun görmektedir. Daha sonraki yüz yıllarda Van Gölü çevresi ve kuzeyinde hâkim olan Urartular, Guttiler ve Kimmerlerin de dillerinin Ön-Turani olduğu artık çok iyi bilinmektedir. ( Günaltay. S.9) Asyalı veya Ön Turanlı Elamlar, güney batı İran’da yaşarken kuzey Mezopotamya insansızdı. Elamlar bu insansız bölgeye doğru sarktılar. Bu sırada Güney Mezopotamya’da Sümerler vardı. Sümerler Güney Mezopotamya’ya daha erken gelmiş Ön-Turani kökenli halkların oluşturduğu bir medeniyet kurmuş, Türkistan merkezli Anav kültüründen taşıdıkları tekerleği, seramik aletleri, geometriyi, Mezopotamya’ya getirmiş, yazıyı icat etmiş, bronz çağını başlatmış, astronomi, hukuk, tarım, sulama teknikleri gibi konularda insanlığa miras bırakmış bir medeniyetti. Bu medeniyet bir zaman sonra refahın artmasıyla savaşçı gücünü kaybederek kuzey tarafa yerleşmiş olan Elamlara yenildi. Elam bölgesi Batı İran yaylalarından Dicle Nehri ve Diyala nehri vadisine, Van Gölü’nün doğusunda günümüzdeki Urmiye Gölü civarına, yine günümüzdeki Güney Azerbaycan’a hâkim olmuştu: Sonradan bu medeniyetin sahiplerini savaşarak yıkan Akadlar, bu bölgeye YÜKSEK MEMLEKET anlamında Elamtu adını vermişlerdi. Ancak çok daha sonra İbraniler bu adı Elam olarak kayda geçirdiler ve artık Elam olarak anılmaya başladı. Oysa bu topraklara daha önceki yerliler Hatamti, Sümerler ise Nim veya Nin adını veriyorlardı.(Günaltay. S.10) Akadların Yüksek Memleket(Elamtu) adını verdikleri bu bölgeye gelen halkın gerçek adı neydi, kimse bilmiyor.. Aralarında sıkı münasebetler bulunan Sümerler buraya Nim veya Nin adını vermişti. Görüldüğü gibi adını başkalarının verdiği bu halkın kendi adı gerçekten bilinmiyor. Hiçbir medeniyet ortadan kalkmaz ve o medeniyeti kuranlar bir kısmı öldürülse de tamamen yok olmaz, bilakis dönüşür. Sümerler Elam kültürüne yazıyı kattılar, birçok medeni vasıtaları hediye ettiler ancak kendileri de Elam savaşçılarının egemenliğine girerek dönüştüler. Elamlar İran’ın güney batısında iki merkez kurdular. Bunlar Sus ve Avan siteleridir. Sus veya Şuşun, Şuşan adıyla anılan Sus-I ve Sus II merkezleri güneyde şimdiki antik şehir civarında ve Avan kuzeyde idi. Avan krallığı şimdiki Urmiye gölü civarıdır. 13 Elam yazısı ile Sümer piktogramları arasındaki benzerlikten, bir ana köke bağlı oldukları, bunların yazıyı Sümerlerden aldıkları veya kendi yazılarını(Proto-Elamit) bırakıp Sümer yazısını seçtikleri şeklinde yorumlar vardır. (Günaltay. S.10) Sözünü ettiğimiz Elamlar, güneyde Sus ve kuzeyde Avan olarak iki egemenlik merkezi halinde devam ederken, Aşağı Mezopotamya’da yeni bir güç olarak doğan Akadlar; kral Sargon-I zamanında Elam’ın zayıflayan güney kanadını Sus’u ele geçirmeye çalışmıştır. Bu sırada kuzey kanadından Avan kralı Luhhi-İşan ile de çarpışmış ve bu harplerde Luhhi-İşan ölmüş ve onun toprakları Diyala vadisi ile Dicle’nin kuzey doğusu ( bu günkü Kuzey Irak) Akad kralının eline geçmiştir. Akad kralı Sargon-I’e karşı birleşen kuzey-güney Elamlılar son bir çırpınışla isyan etmiş, ancak başarılı olamamışlar ve Sus antik merkezi de Akadların eline geçmiştir. Bir süre sonra yaşlı Akad kralı Sargon ölmüştür. Böylece, Akad kralı Sargon-I’in yerine geçen oğul kral Urummi (M.Ö.2670-2660) Mezopotamya, Güney Doğu Anadolu ve Batı İran’ın hâkimi olmuştur. ( Günaltay. S.20-21) Sargon’dan sonra 10 yıl kadar koca bir coğrafyayı idare eden Kral Urummi şerefine bu coğrafyaya Urum-Rum adı verilmiş olması yadırganacak bir şey değildir. Yukarıda örneğini verdiğimiz Elamtu ve Nin adları, isim verme geleneğinin varlığını göstermektedir. (DEVAM EDECEK)

Bu yazı toplam 121 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim