Bugün 26 Ağustos 2025 Salı
  • Antalya24 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    4436.472
    %0.04
  • Dolar
    40.9879
    %0.07
  • Euro
    47.5956
    %0.15

PROF DR RAMAZAN DEMİR / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
PROF DR RAMAZAN DEMİR / KONUK YAZAR

KOCATEPE'DE SABAH EZANI

25 Ağustos 2025 Pazartesi 23:08
Yarın 26 Ağustos 2025. Zafer yürüyüşü devam ediyor. Kocatepe’nin eteklerine doğru süren gece yolculuğunda ne kağnı sesi, ne camus böğürtüsü, ne de at kişnemesi var. Toynaklara sarılmış çul-çaputlar adeta bu cephane kervanında ölüm sessizliği sağlamış; yokluğa ve zorluğa karşı akıl ötesi çareler bulunmuş… Çaresizlik yoktu; mutlaka çare yaratılmalıydı. Şuhut yolunu kat eden vatan evlatlarının taşıdığı her mermi, her top, her tüfek düşmana ölüm demekti; bu yüzden cephane cepheye sessizlik içinde aktarılıyordu.

Planlanan saat geldi. Kocatepe’nin sarp yamaçlarına tırmanan güneş yanığı bir yüz… Avurtları çökük, elmacık kemikleri çıkık, yay gibi esneyen bacakları taşıyan o muhteşem beyin ve güçlü iradenin sahibi: Gazi Mustafa Kemal Paşa… Büyük Taarruz’u başlatacak irade, beklenen tarih: 26 Ağustos… Sabah ezanıyla başlayan taarruz emri…

Kocatepe’ye bazen at sırtında, bazen yaya olarak tırmanan Mustafa Kemal ve silah arkadaşları, taarruz saati olarak önceden kararlaştırdıkları vakit olan sabah ezanının okunduğu saat 04.30’da, yoğun sis nedeniyle harekâtı başlatmazlar. Yarım saat ertelenir ve sabah 05.00 sularında taarruz başlatılır.

***

Türk milletinin bağımsızlık zaferidir Büyük Taarruz; işte onun sayesinde bugün varız. O günlerin ruhunu şahlandıran kahramanların kaynağı, geçmişten gelen milli bilinçtir. Mustafa Kemal’in yokluk ve sefalet içindeki Anadolu’yu bize öz vatan olarak bırakmasının temelinde onun yetiştiği okulların, çevrenin ve ordu sisteminin rolü çok büyüktür. İmkânsızlıklar içinde kazanılan zaferin kaynağı, Türk milletine olan inancıdır.

Nitekim bu ruhun çekirdeği, Mustafa Kemal’in Manastır Askerî İdadisi’nde öğrenci iken Mehmet Emin Yurdakul’un “Ben bir Türküm…” dizeleriyle milli bilincini canlı tutmasıdır. İşte bu milli bilinç sayesindedir ki, artık var oldukça tekrar edeceğimiz “Ne mutlu Türküm diyene!” vecizesiyle bizlere hedef noktayı göstermiştir. Ait olduğu cevherin özünü asla unutmadan yaşamış ve Türk milletine uyarısını yapmıştır.

***

Yıkılan Osmanlı’nın küllerinden yaratılan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, işte bu ruh haliyle “Ya İstiklal ya Ölüm” diyerek Türk milletinin varlığını dünyaya kabul ettirmiştir. Kahraman Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde, emperyalistlerin kuklası palikarya ve Batılı destekçilerine ikinci ölümcül şamar Kocatepe’de indirilmiştir.

İlk tokadı Çanakkale’de yemişlerdi emperyalistler. Kocatepe’de kazılan siperlerin çevresindeki volkanik taşların her biri, Mehmetçiğin “volkan” gibi yüreğini temsil eder. Buraya gidememiş olan herkesin Kocatepe’ye tırmanıp o atmosferi algılaması gerekir.

***

Kocatepe ikinci bir Anafartalar’dır, Conkbayırı’dır, Alçıtepe’dir… Mustafa Kemal, İsmet Paşa, Fevzi Paşa ve diğer sınırlı sayıdaki kurmay heyeti tam 37 saat boyunca bu mevzide, bu siperlerde taarruzu yönetmiştir. 24 saat içinde Afyon tepeleri düşmandan temizlenmiş, düşman Sincan Ovası’na doğru kaçmaya başlamıştır.

26 Ağustos sabahında başlayan Büyük Taarruz’un devamında düşmana vurulan kesin darbe, Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde gerçekleşmiştir.

***

“Benim yaratılışımda fevkalade olan bir şey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk milletinin nefesinin sönmeyeceğini, onun ebedî olduğunu göstermelidir.”(Bozkurt Mustafa Kemal). Bu ifadelerin taşıdığı derin anlamı, yaşadığı kısacık hayatının her anında hisseden ve buna sadık kalarak çalışan eşsiz kahraman Gazi Paşa’m, sana ömür boyu minnettarız.

Aşağıda bir harita göreceksiniz. Mustafa Kemal olmasaydı, gördüğünüz bu haritada biz belki sömürge olarak kalacak, belki de yok olup gidecektik. Türk milletine yeniden bir Kurtuluş Savaşı yaşatmasın, yeniden bir İstiklal Marşı yazdırmasın Tanrım! diyen Mehmet Akif Ersoy’u da burada rahmetle anmak gerekir.

Günümüzde devletimize ve vatanımıza karşı yürütülen örtülü savaşın, İstiklal Savaşı sırasında Batı emperyalizminin yediği dayağın rövanşını alma gayreti olduğunu asla unutmayalım.

Bu satırların ardından, 30 Ağustos Zaferi’ne giden yolda, yüreği Mustafa Kemal ve İstiklal Savaşı ruhuyla çarpan herkesi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, silah arkadaşlarının ve şehitlerin ruhu için bir Fatiha okumaya davet ediyorum.

***

Bir noktayı özellikle belirtmeliyim: Atatürk düşmanı gafiller! Ona kin kusanlar, Cumhuriyet ve devrimlerine karşı olan zavallılar! Sizlere sesleniyorum: Nefret kusmadan önce şu haritaya bakınız. Eğer hâlâ zerre kadar vicdanınız, izanınız, inancınız varsa “imana” gelirsiniz.

Kocatepe’nin ikinci bir Çanakkale olduğunu idrak edersiniz. Bu kahramanlara küfretmekten vazgeçersiniz. Emperyalizmin kuklası olmuş lafazanların peşinde sürüklenmeyi bırakırsınız. Ülkemizi karanlığa sürükleyen bu hain zihniyetten kurtulursunuz.

Dileğim, Tanrım sizleri de ıslah etsin.

NOT 1

Türk tarihinde Ağustos ayı zaferlerle doludur. Örneğin: Malazgirt Zaferi, Otlukbeli Zaferi, Çaldıran Zaferi, Mercidabık Zaferi, Mohaç Zaferi, Kocatepe Büyük Taarruzu ve Dumlupınar Zaferi… Onun için Kocatepe’de başlayan taarruz, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş destanının başlangıcıdır. En az Çanakkale Zaferi kadar tarihi, askeri ve stratejik öneme sahiptir. Böyle bilinmelidir.

NOT 2

Malazgirt Zaferi’ni, Büyük Taarruz sonucu kazanılan 30 Ağustos Zaferi’ne alternatif göstermek isteyen sapık zihniyeti kınıyorum. Malazgirt de, Kocatepe de, Dumlupınar da, 30 Ağustos Zafer Bayramı da özüyle, ruhuyla Türk milletinindir.Bunlar ayrım değil, bütünün ayrı ayrı zaferleridir. Türk Ordusu, Kocatepe’de ve Dumlupınar’da 2002’den önceki gibi görkemli ve gerekli törenleri yapmalıdır.

 

 
 
 
 
 
 
 
 
Bu yazı toplam 145 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim