




Köylüler tankerlerle meyve bahçelerine su taşıyor
Eğirdir'e bağlı Serpil köyünde Devlet Su İşleri'nin (DSİ) "sorun çözülecek" sözüne rağmen uzun süre geçmesine rağmen sulama suyu verilmediğini iddia eden çiftçiler kendi imkânlarıyla traktörlere bağladıkları tankerlerle tarlalarına su taşımaya başladı. Köyde birçok çiftçi, günde defalarca su taşıyarak ürünlerini kurutmamaya çalışıyor. Tanker dolumu, yakıt ve bakım giderleriyle birlikte traktör başına ortalama günlük bin lirayı bulan maliyetler, üreticiyi ekonomik olarak zor durumda bırakıyor. Ağaçlarını ve meyvelerini kurutmamak için çabalayan çiftçiler, hem maddi hem manevi olarak tükendiklerini belirtiyor. Su taşımanın yeterli olmadığını ifade eden üreticiler, sulama sorununun kalıcı olarak çözülmesini talep ediyor.
"Ağaçlarımız gözümüzün önünde kuruyor"
Serpil Köyü Muhtarı Ahmet Şenol, "Yetkililer defalarca ‘kapak açıldı, açılıyor' diyerek bizi oyaladı. Bugün geliyoruz, hâlâ su yok. Artık ağaçlarımız kuruma noktasına geldi. Bize baştan ‘bu sene su yok' deseydi, köylü çare arardı. Kimisi arabasını satar, kimisi traktörünü satar, bir şekilde havuz yapardı, sondaj açtırırdı. Ama sondajdan da su çıkmıyor. Köyde yüzde 80'in havuzu yok. Şimdi elimiz kolumuz bağlı, ağaçlarımız gözümüzün önünde kuruyor" dedi.
"Bu çiftçi bu halde nasıl üretim yapsın"
MHP Eğirdir İl Genel Meclisi Üyesi Abdurrahman Sinap ise duruma tepki göstererek, "Üretelim ki ülkemiz kalkınsın, kazansın. Ama bu çiftçi bu halde nasıl üretim yapsın? Boğazova dışında, Eğirdir Gölü çevresindeki bütün yerleşim alanlarında sulama suyu veriliyor. Ceremeyi çeken yine Boğazova'nın çiftçileri. Biz Boğazova çiftçisinin sesini duyurmak için valimize gittik. Bize ‘sorun çözülecek' sözü verdiler. Ama hâlâ çözüm yok. DSİ, bütün çiftçilerden beyanname aldı. Beyanname, ‘suyu vereceğiz' demektir. Madem beyanname alıyorsunuz, neden suyu vermiyorsunuz?" ifadelerini kullandı.
"Bahçelerde 30 yıllık ağaçlar kuruyor"
Köyde yaşayan çiftçiler ise yaşanan mağduriyetin artık dayanılmaz bir hale geldiğini söylüyor. Çiftçi Alim Özkan, "Ben bu köyde doğdum, bu topraklarda yaşadım. Ama bizi ölmeden öldürdüler. Haziran başında ‘su gelecek' diye bizi oyaladılar. Temmuz bitti, Ağustos'a geldik hâlâ su yok. Bahçelerde 30 yıllık ağaçlar kuruyor. Ben 61 yaşındayım, bu ağaçları tekrar yetiştirip ürün alacak zamanım yok. Köylü milletin efendisiydi hani? Ne oldu bizim efendiliğimiz?" dedi.
"Çok rezillik çekiyoruz ve sadece istediğimiz tek şey su"
Köyde yaşayan bir kadın çiftçi ise çocuğunun traktörle su taşıdığını belirterek, "Benim çocuğum hiç durmadan traktör ile tarlaya su çekiyor. Çocuğum bu araçların altında da kalabilir. Çok rezillik çekiyoruz ve sadece istediğimiz tek şey su" şeklinde konuştu.
"Köylü bütün parasını harcadı, hâlâ çare yok"
Dindar Demirbaş ise tanker fiyatlarının iki katına çıktığını belirterek, "Bu sıkıntı bir-iki ayın değil. 2-3 yıldır devam ediyor. Artezyen açtırıyoruz, su yok. Tanker almak zorunda kaldık. Geçen yıl 60 bin liraya aldığımız tanker bu yıl 120 bin lira oldu. Köylü bütün parasını harcadı, hâlâ çare yok. Artık dayanacak gücümüz kalmadı" dedi.

Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim