Osmanlı coğrafyasının mirasçısı olduğumuz tartışmasızdır; güvenlik, ekonomi ve insaniyet boyutları bundan ayrıştırılamaz. Osmanlı emperyal bir kültürdü, Roma’nın devamı olduğunu iddia ediyordu. Ancak Kurtlar Vadisi yaklaşımı bu mirası çözümleyemez. Öte yandan İzmir Marşı’na yüklenen anlam —“biz bu yeni devleti kurduk, geçmişin acı travmalarından ancak kesin inkârla kurtuluruz”— da çözüm değildir. Osmanlı mirası iddialarını yalnızca Kurtlar Vadisi’nin iktidarla tanımladığı fotoğraf ile özdeşleştirmek ise bazı muhalif aydınların yanılgısıdır.
Kurtlar Vadisi ya da benzeri yapımlara duyulan düşkünlük, aslında bir yönüyle gizlenemeyen taşralılığın kentte güç, iktidar ve statü arayışının popüler-kültürel bir yansıması olarak görülebilir. ‘Kural dışılık’, ‘mafya’ ya da ‘devleti perde arkasından koruyan gizli güç’ algısı ise, toplumsal görgüden ve kurumsal meşruiyetten yoksun güç devşirme arzusunun taşra kökenli bir tezahürü şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Sonuç olarak, Kurtlar Vadisi gerçeklere dayanmasa da Vatanım Sensin tarihsel olgulara yaslansa da her ikisi de post-Osmanlı emperyal travmasının belirtileridir. Fark, maksimalist imtiyazlı mağdurlar ile minimalist seküler orta sınıfın tarih algısı ve kimlik kargaşasından kaynaklanmaktadır.
“Sağ” ve “seküler” mahallelerin post-Osmanlı travması karşısındaki söz konusu örnek refleksleri, aslında aynı tarihsel kırılmanın iki farklı yüzü. Biri imparatorluğu kaybetmenin, kimlik çözülmesinin acısını Türk-İslam sentezi kotlarıyla bastırıyor; diğeri Cumhuriyet’in modernleşme devrimlerini kurtuluş reçetesi ilan ederek imparatorluğun geri dönülmez çöküşüne mesafe koyuyor. Ortak sorun ise her iki tarafın da bu travmayı doğrudan konuşamaması gözükmekte.
Sağ ve seküler mahallelerin Post-Osmanlı emperyal travması, “çift taraflı bastırılmış köylülük”, kimlik konfüzyonu ve sınıfsal boşluk ile doğrudan bağlantılıdır. Sağ mahalle Osmanlı’yı, seküler mahalle Cumhuriyet’i birer telafi ve estetik mekanizma olarak kullanmakta. Her ikisi de köylülük kökeni üzerinden kendi toplumsal statüsünü ve kimliğini yeniden üretmekte. Kurtlar Vadisi ve Vatanım Sensin-İzmir Marşı mahalleleri şu an bu tartışmaların en somut örnekleri olarak karşımızda durmaktalar.
Medyascope'tan alıntılanmıştır.