Bugün 21 Ekim 2025 Salı
  • Antalya22 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    5758.783
    %-1.98
  • Dolar
    41.9604
    %-0.14
  • Euro
    48.7893
    %-0.41
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
MODERN YAŞAMIN SESSİZ TEHDİDİ: ARTAN KALP KRİZLERİ
21 Ekim 2025 Salı 09:58

MODERN YAŞAMIN SESSİZ TEHDİDİ: ARTAN KALP KRİZLERİ

Kardiyoloji Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Hakan Tibilli, kalp hastalıklarının en sık görülen ölüm nedenlerinden olduğunu belirterek, "Sanayileşme, hareketsiz...

Kardiyoloji Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Hakan Tibilli, kalp hastalıklarının en sık görülen ölüm nedenlerinden olduğunu belirterek, "Sanayileşme, hareketsiz yaşam, kötü beslenme alışkanlıkları ve stres kalp sağlığımızı ciddi şekilde tehdit ediyor" dedi.

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kardiyoloji Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Hakan Tibilli, son yıllarda hem Türkiye'de hem de dünyada artan kalp krizi vakalarına dikkat çekerek, kalp sağlığının yalnızca bedensel değil, ruhsal bir bütünlük içinde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Dr.Tibilli, "Kalp, yalnızca duygularımızı etkileyen bir organ değil; aynı zamanda duygularımızdan da doğrudan etkilenen bir organdır. Kaygı ve stres düzeyi yükseldiğinde kalbimiz hızla çarpar, ritim bozulur. Tersi durumda, kalp ritmindeki bozukluklar da anksiyeteyi artırır. Bu nedenle ruh sağlığıyla beden sağlığı birbirinden ayrı düşünülemez" şeklinde konuştu.

Kalp krizlerinde artışın nedenleri

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kalp hastalıklarının en sık görülen ölüm nedenlerinden olduğunu belirten Dr. Tibilli, "Bu artış modern yaşamın getirdiği değişikliklerle doğrudan ilişkili. Sanayileşme, hareketsiz yaşam, kötü beslenme alışkanlıkları ve stres kalp sağlığımızı ciddi şekilde tehdit ediyor. Sedanter yaşam tarzı, egzersiz eksikliği ve yüksek kalorili beslenme kalp krizi riskini artırıyor" diye konuştu.

Risk faktörlerinin ikiye ayrıldığını anlatan Dr. Tibilli, "Değiştirilemeyen risk faktörleri arasında yaş ve genetik yapı yer alır. Erkeklerde 45, kadınlarda 55 yaş üstü bireyler risk grubuna girer. Ailesinde genç yaşta kalp hastalığı öyküsü olanlar da bu gruptadır. Ancak sigara içmek, yüksek tansiyon, diyabet ve yüksek kolesterol gibi kalp krizi riskini belirgin biçimde artıran değiştirilebilir risk faktörleri üzerinde özellikle durulmalıdır. Sigaranın bırakılmasıyla risk bir yıl içinde yüzde 50 azalıyor, iki yıl sonra ise içmeyenlerle aynı seviyeye iniyor" ifadelerini kullandı.

Belirtiler ve ilk müdahale kritik öneme sahip

Kalp krizinin en sık nedeninin koroner arter hastalığı olduğunu aktaran Dr. Tibilli, "Ailesinde kalp hastalığı bulunan, özellikle diyabet geçmişi olan ve 10 yılı aşan şeker hastaları, kalp damarlarında tıkanıklık varmış gibi değerlendirilmelidir" dedi.

Kalp krizinin uyarı sinyallerine karşı dikkatli olunması gerektiğine vurgu yapan Dr. Tibilli, "Göğüs ortasında baskı, yanma veya sıkışma tarzında ağrılar, sırta, kola yayılabilir. Bu ağrılar bazen mide ağrısı ile karıştırılır. Göbek deliği ile çene arasındaki bölgede oluşan ağrılar uyarıcıdır. Bu tür şikayetlerde vakit kaybetmeden harekete geçilmelidir. Ağrı 15 dakikadan uzun sürüyorsa artık akut koroner sendromdan söz ederiz. Bu durumda hasta istirahat ettirilmeli, 112 acil yardım çağrılmalı, hasta sakin bir ortamda tutulmalıdır. Aspirin varsa, 300 mg çiğnemesi önerilebilir. Zaman faktörü hayati önem taşır. Kalp krizinde her 30 dakikalık gecikme, ölüm riskini yüzde 8 oranında artırır. En önemli kriter zamandır; en yakın sağlık kuruluşuna bir an önce ulaşmak gerekir" diye bilgi verdi.

Doğru beslenme, haftada 150 dakika egzersiz hayat kurtarır

Dr. Tibilli, egzersizin kalp sağlığındaki önemine ve sağlıklı beslenmenin kalp krizlerini önlemede temel unsurlardan biri olduğuna da dikkat çekerek şunları söyledi:

"Amerikan Kalp Birliği ve Avrupa Kardiyoloji Derneği'nin önerdiği şekilde haftada en az 150 dakika, idealde 200 dakikalık tempolu yürüyüş, aerobik egzersizler, yüzme ve bisiklet en güvenli ve etkili yöntemlerdir. Ağırlık kaldırma gibi yüksek yoğunluklu egzersizler haftada iki-üç günü geçmemeli. Doymuş yağ ve trans yağ asitlerinden fakir sebze, meyve ve lifli gıdalardan zengin bir beslenme modeli kalp dostudur. Tuz miktarı günde 6 gramı, yani bir çay kaşığını geçmemelidir. Unutmamak gerekir ki tüm besinlerde az da olsa doğal tuz bulunur. Özellikle salça gibi hazır ürünler gizli tuz kaynaklarıdır. Karbonhidrat, protein ve yağ dengesine dikkat edilmelidir. Beslenmede karbonhidrat oranı yüzde 50-60, protein yüzde 15, yağ yüzde 25-35 olmalı. Trans yağlardan, yani margarinlerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Kolesterol alımı günlük 200 miligram olmalıdır. Zeytinyağı kolesterolü düşürmez ama nötral etkidedir, yani yükseltmez. Bu nedenle tercih edilmelidir. Haftada iki kez balık tüketmek kalp sağlığını korur. Balıktaki omega-3 yağ asitleri trigliserit düzeylerini düşürür, pıhtılaşmayı azaltır ve ani kalp ölümü riskini azaltır."

Hastalanmadan önce önlem alınmalı

Son olarak kalp krizlerinin önlenebilir bir hastalık olduğunu önemle vurgulayan Tibilli, "Hastalandıktan sonra değil, sağlıklıyken önlem almak gerekir. Kalp krizinin neden olduğu ölümlerin büyük bir kısmı alınacak basit önlemlerle engellenebilir. Sigara bırakmak, egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve düzenli kontrolleri ihmal etmemek yaşam kalitesini artırır" diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 80 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim