- IMKB
% - Altın
4154.675
%-0.38 - Dolar
39.22
%0.31 - Euro
44.523
%-0.06
- 16:48 - Alanyaspor, Sivasspor maçı hazırlıklarına başladı
- 16:25 - Akdeniz Üniversitesi'nde KAP çalıştayı
- 16:23 - 1. Hukuk Fakültesi Mezunları Pilav Günü
- 15:39 - Meyve fiyatları rekor kırıyor!
- 15:37 - ‘’BU YOLLAR YAKIŞIYOR MU?!’’
- 13:28 - Burdur’da 1 Haziran - 1 Kasım tarihleri arasında ormanlık alanlara girişler yasaklandı
- 13:23 - ASAT’tan Antalya’nın altyapısına dijital dokunuş
- 13:23 - Kapalı Alanlarda Tütün Kullanımına İzin Veren 4 İşletmeye İdari Para Cezası
- 12:53 - Turunç Masa nisan ayında yüzde 94,48 memnuniyet oranına ulaştı
- 11:58 - AÜ 60+ Tazelenme Üniversitesinde mezuniyet sevinci
- 11:33 - Alanya Üniversitesi 7. dönem mezunlarını törenle uğurladı
- 11:23 - Antray ile havalimanına hızlı ve konforlu ulaşım
- 10:23 - Dünya Ms Günü’nde Erken Teşhis Çağrısı
- 23:43 - Anjiyo olan Muhittin Böcek, sağlık durumuyla ilgili son durumu paylaştı
- 19:23 - ALTSO keçiboynuzunun tescilini aldı, 3 bin fidan dağıttı
Eşref Ural / Journal - Konuk Yazar





ÖLDÜRÜLMESİ GEREKEN ÖLÜLER
“Öldürülmesi gereken ölüler vardır!”. Bu ifadeye Cemil Meriç üstadın bir kitabında rastlamış ve çok etkilenmiştim. Meriç hangi konu üzerine bu cümleyi dile getirmişti hatırlamıyorum, ama cümlenin bizzat kendisi etkiliydi.
Ve benzeri bir duruma A. Hamdi Tanpınar’ın meşhur “Beş Şehir” eserinde de rastladım. Kitabın bir yerinde Tanpınar, Bektaşi tekke şairi Hasan Dede’nin şu şiirini alıntılıyor;
“Eşrefoğlu al haberi
Bahçe biziz gül bizdedir
Biz de mevlanın kuluyuz
Yetmiş iki dil bizdedir”.
(Biliniyor ama, yine de hatırlatalım, Eşrefoğlu Rumi, Hasan Dede’den yaklaşık yüz elli sene önce yaşamış bir şairdir ve Tanpınar, Hasan Dede’nin bu şiiri bir buçuk asır sonra Eşrefoğlu Rumi’ye cevaben yazdığını düşünüyor). Ve bu dizelerin hemen arkasına, şaşkınlık ifade eden şu muhteşem cümleyi ekliyor; “demek ki ölüm de mutlak değil!”. Yani Tanpınar mealen şunu söylüyor; “insan bazen ölünce de kurtulamıyor”.
Ve işte bu noktada Cemil Meriç’in başlığa çektiğim ünlü aforizması tekrar akla geliyor; “öldürülmesi gereken ölüler vardır!”.
Evet, aynen öyledir, çünkü bazı “ölüler” fiziken göçmüş olsalar da, ruhen halen canlıdırlar. Hatta o kadar öyle ki, bazı “ölüler”, öldükten sonra daha da canlanırlar ve daha da büyürler. Tarihi şartlar onları tuhaf bir şekilde “büyütür”. Örneğin Mustafa Kemal Paşa, hiç kuşkusuz “öldürülmesi gereken ölüler” listesinin başındadır. Çünkü bütün dünyanın Anadolu’da bin senelik Türk hakimiyetinin sona erdiğini düşündüğü bir zaman diliminde bütün hesapları alt üst etmiş ve dünyanın en büyük emperyalist ittifakına rağmen Anadolu’yu kurtarmayı başarmıştır. Bu kadar da değil, dünyanın geri kalan uluslarına milli mücadele fikrini ve pratiğini göstermişlerdir ki, şu halde suçu katmerlidir, her on yılda bir “öldürülmeli”, yaşamasına zinhar müsaade edilmemelidir.
Örneğin Enver Paşa ve Talat Paşalar da “öldürülmesi gereken ölüler” listesindedirler. Bu iki büyük evladımızın ölümlerinin üzerinden yüz sene geçtiği halde, hâlâ haklarında, lehte yahut aleyhte, yazılar, makaleler yazılmakta, paneller düzenlenmekte, kitaplar basılmaktadır. Bu iki vatansever devlet adamımızın aleyhinde yüz senedir üretilen yalan, yanlış ve iftiraları toplasak kamyonlara sığmaz. Ölüm şekilleri ve öldüklerinde beş parasız olmaları bile onlara duyulan husumetin şiddetini, elbette bazı kesimler için söylüyorum, azaltamamıştır. Hâlâ ve günümüzde bile Enver’in yahut Talat’ın adını duyduğu anda tansiyonu fırlayan adamlar, kadınlar var. Demek oluyor ki bu iki evladımız halen aramızda yaşamaktadırlar. Şu halde tekrar tekrar öldürülmeleri elzemdir, mecburiyettir.
Bir başka “öldürülmesi gereken” büyük evladımız hiç kuşkusuz Fatih Sultan Mehmet Han’dır. Fatih’in bağışlanmaz suçu, İstanbul gibi bir şehri Türkler adına fethetmiş olmasıdır. Üstelik Hıristiyan bir imparatorluğu tarihe gömmek suretiyle bu muhteşem şehri fethetmiştir ki, bağışlanmaz bir suçtur. Bu nedenledir ki Batı, beş yüz senedir İstanbul’a tekrar kavuşma umudunu hep sıcak tutmaktadır. Napolyon’un “yine de şu büyük soru ortada duruyor; İstanbul’a kim sahip olacaktır” dediğini biliyoruz. Batı medeniyeti ve kütür coğrafyası açısından İstanbul dünyanın başkentidir ve bu muhteşem şehir Fatih Sultan Mehmet nam bir Türk hükümdar tarafından “gasp edilmiştir”. Bu nedenle Fatih hâlâ canlıdır ve bu nedenle her yüzyılda en az bir kere “öldürülmelidir”. Tâ ki İstanbul şu lanet ve cahil Türklerin esaretinden kurtulana kadar!
Kuşkusuz liste bu kadar değil, hem ülkemizin hem de başka halkların yetiştirdiği “öldürülmesi gereken ölüler” var tarihin sayfalarında. Umarım başka bir yazımızda da onlardan söz ederiz. Kalın sağlıcakla.
Kaldırım işgalleri meselesiMustafa Yetgin
ÖLDÜRÜLMESİ GEREKEN ÖLÜLEREşref Ural
Besicilikte aynı nakarat!Ömer Yetgin
Bayram tatilleri; kamu ve özel sektör çalışanı arasındaki derin farklarİSA KAVLAK
CUMHURİYET NEDEN İSTENMEZNuri Sezen
GAGAUZYAMuharrem Yellice
Nedim Yiğit ile Altyapı ÜzerineKahraman Köktürk
SANAL OFİSRaziye Gök Aktaş
HEYBEDEKİ BÜYÜK TURP:TÜRKİYEGürsel Kaya
NAZIM’I ABARTISIZ ANMAKYALÇIN DUMAN
Bakü’de iklim anlaşmazlığı: Dünyayı kirletenlerin YüzsüzlüğüMustafa Yıldıran
MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…Binali Efe
Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
SEÇİMEyüp Koçak
Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
Antalya’da Bayram Öncesi Marketlerde Etiket Denetimi
Antalya Ekonomisinin Nabzı Tutuldu
Kepez’de Öğrenci Kent Lokantası Hizmete Girdi
Cw Enerji Bayilik Ağını Genişletiyor
Türkiye Kasaplar Besiciler Et Ve Et Ürünleri Federasyonu Başkanı Yardımcı: "İ̇nsanlar Zincir Marketler, Avm’lerin Kilo İle Et Gi
Bayram Tatili 4,5 Güne Düştü, Tatil Planlarını Bütçeler Şekillendirecek
Türkiye Dünyanın En Çok Takip Edilen Turizm Ülkesi Oldu
Adana Osb Genç Sanayiciler Kurulu’ndan Antalya Osb Firmalarına Teknik Gezi
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim