Bugün 30 Mayıs 2025 Cuma
  • Antalya17 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    4154.675
    %-0.38
  • Dolar
    39.22
    %0.31
  • Euro
    44.523
    %-0.06

Eşref Ural / Journal - Konuk Yazar

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Eşref Ural / Journal - Konuk Yazar

ÖLDÜRÜLMESİ GEREKEN ÖLÜLER

29 Mayıs 2025 Perşembe 10:43

“Öldürülmesi gereken ölüler vardır!”. Bu ifadeye Cemil Meriç üstadın bir kitabında rastlamış ve çok etkilenmiştim. Meriç hangi konu üzerine bu cümleyi dile getirmişti hatırlamıyorum, ama cümlenin bizzat kendisi etkiliydi.

 

Ve benzeri bir duruma A. Hamdi Tanpınar’ın meşhur “Beş Şehir” eserinde de rastladım. Kitabın bir yerinde Tanpınar, Bektaşi tekke şairi Hasan Dede’nin şu şiirini alıntılıyor;

 

“Eşrefoğlu al haberi

Bahçe biziz gül bizdedir

Biz de mevlanın kuluyuz

Yetmiş iki dil bizdedir”.

(Biliniyor ama, yine de hatırlatalım, Eşrefoğlu Rumi, Hasan Dede’den yaklaşık yüz elli sene önce yaşamış bir şairdir ve Tanpınar, Hasan Dede’nin bu şiiri bir buçuk asır sonra Eşrefoğlu Rumi’ye cevaben yazdığını düşünüyor). Ve bu dizelerin hemen arkasına, şaşkınlık ifade eden şu muhteşem cümleyi ekliyor; “demek ki ölüm de mutlak değil!”. Yani Tanpınar mealen şunu söylüyor; “insan bazen ölünce de kurtulamıyor”.

 

Ve işte bu noktada Cemil Meriç’in başlığa çektiğim ünlü aforizması tekrar akla geliyor; “öldürülmesi gereken ölüler vardır!”.

Evet, aynen öyledir, çünkü bazı “ölüler” fiziken göçmüş olsalar da, ruhen halen canlıdırlar. Hatta o kadar öyle ki, bazı “ölüler”, öldükten sonra daha da canlanırlar ve daha da büyürler. Tarihi şartlar onları tuhaf bir şekilde “büyütür”. Örneğin Mustafa Kemal Paşa, hiç kuşkusuz “öldürülmesi gereken ölüler” listesinin başındadır. Çünkü bütün dünyanın Anadolu’da bin senelik Türk hakimiyetinin sona erdiğini düşündüğü bir zaman diliminde bütün hesapları alt üst etmiş ve dünyanın en büyük emperyalist ittifakına rağmen Anadolu’yu kurtarmayı başarmıştır. Bu kadar da değil, dünyanın geri kalan uluslarına milli mücadele fikrini ve pratiğini göstermişlerdir ki, şu halde suçu katmerlidir, her on yılda bir “öldürülmeli”, yaşamasına zinhar müsaade edilmemelidir.

 

Örneğin Enver Paşa ve Talat Paşalar da “öldürülmesi gereken ölüler” listesindedirler.  Bu iki büyük evladımızın ölümlerinin üzerinden yüz sene geçtiği halde, hâlâ haklarında, lehte yahut aleyhte, yazılar, makaleler yazılmakta, paneller düzenlenmekte, kitaplar basılmaktadır. Bu iki vatansever devlet adamımızın aleyhinde yüz senedir üretilen yalan, yanlış ve iftiraları toplasak kamyonlara sığmaz. Ölüm şekilleri ve öldüklerinde beş parasız olmaları bile onlara duyulan husumetin şiddetini, elbette bazı kesimler için söylüyorum, azaltamamıştır. Hâlâ ve günümüzde bile Enver’in yahut Talat’ın adını duyduğu anda tansiyonu fırlayan adamlar, kadınlar var.  Demek oluyor ki bu iki evladımız halen aramızda yaşamaktadırlar. Şu halde tekrar tekrar öldürülmeleri elzemdir, mecburiyettir.  

 

Bir başka “öldürülmesi gereken” büyük evladımız hiç kuşkusuz Fatih Sultan Mehmet Han’dır. Fatih’in bağışlanmaz suçu, İstanbul gibi bir şehri Türkler adına fethetmiş olmasıdır. Üstelik Hıristiyan bir imparatorluğu tarihe gömmek suretiyle bu muhteşem şehri fethetmiştir ki, bağışlanmaz bir suçtur. Bu nedenledir ki Batı, beş yüz senedir İstanbul’a tekrar kavuşma umudunu hep sıcak tutmaktadır. Napolyon’un “yine de şu büyük soru ortada duruyor; İstanbul’a kim sahip olacaktır” dediğini biliyoruz. Batı medeniyeti ve kütür coğrafyası açısından İstanbul dünyanın başkentidir ve bu muhteşem şehir Fatih Sultan Mehmet nam bir Türk hükümdar tarafından “gasp edilmiştir”. Bu nedenle Fatih hâlâ canlıdır ve bu nedenle her yüzyılda en az bir kere “öldürülmelidir”. Tâ ki İstanbul şu lanet ve cahil Türklerin esaretinden kurtulana kadar!

 

Kuşkusuz liste bu kadar değil, hem ülkemizin hem de başka halkların yetiştirdiği “öldürülmesi gereken ölüler” var tarihin sayfalarında. Umarım başka bir yazımızda da onlardan söz ederiz. Kalın sağlıcakla.

Bu yazı toplam 428 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim