Bugün 13 Kasım 2025 Perşembe
  • Antalya13 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    5703.924
    %0.17
  • Dolar
    42.2264
    %0.08
  • Euro
    49.0747
    %0.23
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“SANAYİ VE TARIM SEKTÖRÜMÜZÜN İTHAL ÜRÜNLERLE İŞGAL EDİLMESİNE KARŞI DURACAĞIZ"
13 Kasım 2025 Perşembe 00:13

“SANAYİ VE TARIM SEKTÖRÜMÜZÜN İTHAL ÜRÜNLERLE İŞGAL EDİLMESİNE KARŞI DURACAĞIZ"

Zafer Partisi Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Fikret Artan, Erdemir Ereğli Demir Çelik Fabrikaları’nın kapatılması ve 700 personelin işten çıkarılması hakkında basın açıklaması yaptı.

Zafer Partisi Ekonomik Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Fikret Artan açıklamasında; Erdemir Ereğli Demir Çelik Fabrikaları’na ait Divriği'deki maden sahalarının 1 Ocak 2026'dan sonra kapatılması kararı alınması ve burada çalışan 700 işçinin 1 Ocak'tan sonra işsiz kalacağı konusunda sessiz kalmayacaklarını belirterek şunları söyledi:

"Tabi 700 kişi çok düşük bir rakam gibi görünebilir ama bunları aileleriyle beraber dikkate aldığımızda 2 bin 800 kişilik bir nüfus söz konusu. İlçenin nüfusunun 16 bin olduğunu dikkate alırsak, ilçe nüfusunun 5'te 1'inin, yüzde 20'sinin işsiz kalması ve bunun da ilçe ekonomisine, ticaretine çok büyük bir darbe vurması anlamına gelmektedir. Bu mikro ve mahalli konudan aslında daha vahimi olan, özellikle AKP hükümetinin düşük kur ve ithalata dayalı politikalarının sanayimizi getirdiği nokta maalesef bu olmaktadır. Bu kapanmadan sonra muhtemelen birçok fabrikamız, üretim tesislerimiz de ithalat baskısına dayanamayarak kapanmak durumunda kalacaktır. Oysa yine Divriği’deki alınan kapatma kararının gerekçesi olarak da Çin dahil dış kaynaklı çelik ürünlerinin ülkemize daha ucuz gelmesi bahane edilmektedir. Bu bahane bir yere kadar geçerlidir, ama 700 kişinin de birdenbire kapının önüne konulması için haklı bir gerekçe yoktur. Makro açıdan baktığımızda özellikle bu düşük kur ve ithalata dayalı modelle daha uzun süre bir yere gidilemeyecek, Türk sanayisi, yerli ve milli üretimimiz çok büyük bir darbe alarak ekonomide bir yıkıma doğru gidileceği sinyalini de vermektedir. Özellikle bu 700 işçinin durumuyla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sanayi Bakanlığı’nı buradan uyarıyoruz. 700 işçi ve aileleriyle birlikte 2 bin 800 kişiyi ilgilendiren bu sorunun mutlaka çözülmesi gerekir."

Makro olarak hükümetin çözmesi gereken konularda bazı tavsiyelerinin olacağını belirten Artan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yurt dışından ekonomimize faydalı gelmiş gibi görünen ancak yurt içinde yerli üretime ve istihdama zarar veren başta demir çelik sektörü ithalatı olmak üzere derhal mercek altına alınmalıdır. Yine düşük maliyetli ithalatın yerli ve milli üretimi çökertmesini önleyecek koruyucu tedbirleri hükümet derhal almalıdır. Bu tedbirler içerisinde de ithalatta tarife değişiklikleriyle denetimi, Anti Damping soruşturmalarını ve yerli üretime teşvikleri de içermelidir. Bu tesis gibi üretimi durdurulma aşamasına gelmiş tesislerin yeniden faaliyete geçirilmesi için yerinde inceleme, bütçe desteği ve devlet-sanayi iş birliği mutlaka oluşturulmalıdır. Kapanma riski taşıyan tüm maden ve fabrika sahaları için özel bir stratejik üretim koruma programı ilan edilmelidir. Söz konusu tesislerde çalışanların ve ailelerinin mağduriyeti derhal sona erdirilmelidir. Üretmeyen, milli katma değer ve istihdam sağlayamayan, sadece ithalata bel bağlayan böyle bir ekonomiyle daha nereye kadar gideceğiz?"

Zafer Partisi olarak bu konularda çözümlerinin ve politikalarının olduğunu da ifade eden Fikret Atan; "Biz kendi emek gücümüzü, kendi teknolojimizi, kendi sanayimizi ve üretimimizi koruyan bir ülke konumuna ne zaman geleceğiz? Elbette Zafer Partisi iktidarında uygulayacağımız sürdürülebilir planlı kalkınma ve karma ekonomi modeliyle ihracat ve istihdamı önceleyen yerli ve milli üretimi temel alan öz kaynaklarımıza dayalı reel ekonomiye öncelik veren temel ekonomi politikalarımızla biz bu tür sorunların da üstesinden geleceğiz. Bu vesileyle biz Zafer Partisi olarak üretimi durdurulma tehlikesi altındaki bu tesisten geçimini temin eden bilhassa çalışanlarımız ve aileleriyle Divriği halkının da yanında olduğumuzu açıkça ifade ediyoruz" dedi.

 Süreci yakından takip edeceklerini söyleyen Artan açıklamasını şöyle tamamladı: 

"Meclis dahil, parlamento dahil her platformda, meydanlarda tüm demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanarak mücadele edeceğiz. Ülkemiz sanayisinin yok edilmesine, insanlarımızın işsiz kalmasına asla göz yummayacağız. Son olarak ifade etmem gerekir ki nasıl yasa dışı sığınmacıların ülkemizi işgal etmelerine bugüne kadar göz yummadıysak başta sanayimiz ve tarım sektörümüzün ithal ürünlerle işgal edilmesine, tasfiye edilmesine de aynı kararlılıkla karşı duracağız.”

Kaynak: HABER MERKEZİ
Bu haber toplam 115 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim