Bugün 12 Kasım 2025 Çarşamba
  • Antalya13 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    5626.449
    %0.40
  • Dolar
    42.2223
    %0.07
  • Euro
    48.9292
    %0.16

PROF DR RAMAZAN DEMİR / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
PROF DR RAMAZAN DEMİR / KONUK YAZAR

Z KUŞAĞI ATATÜRK'Ü ANLADI

11 Kasım 2025 Salı 23:45

 

Dün, 10 Kasım 2025, Pazartesi. Gazi Paşa’yı saygı, sevgi ve minnetle andık. Ona şükran borçluyuz; bıraktığı en büyük eseri olan Cumhuriyet ve onun kazanımlarını tekrar hatırladık. 600 yıllık Osmanlı’nın küllerinden kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yeni kuşak Z Kuşağı Atasının mirasına sahip çıkıyor. Bugün burada bunu yazabiliyor, konuşabiliyor, eserleriyle övünebiliyorsak, işte o kurduğu çağdaş Cumhuriyet ortamı sayesindedir. Bunun için minnettarız. Bütün olumsuzluklara, engellere, takılan çelmelere rağmen, az ya da çok, eksik ya da fazla halleriyle yaşadığımız demokrasiyle taçlanmış Cumhuriyet için şükran borçluyuz.
*
Yazılı basın, dün Gazi Paşa’ya olan sevgi ve saygısını manşet, sürmanşet, haber ve özgün resimlerle dile getirdi; Atatürk sevgisiyle dolup taşan bu yayınlar, ona olan bağlılığın, düşüncelerine olan inanç ve güvenin bir yansımasıydı. Sosyal medyada paylaşımları izledikçe insanın ruh hâli bir tuhaf oluyor. Gazi Paşa’ya olan özlemi yansıtan müziklerin, marşların, türkülerin eşliğinde kilometrelerce uzayan insan zincirini gördükçe, insanın boğazında bir düğüm oluşuyor; yutkunsan yutkunamıyorsun, ağlasan tam ağlayamıyorsun… Öylesine etkileniyorsunuz ki yüreğinizin hassas teline dokunuldukça dokunuyor ve bulut yüklü gözlerinizden iki inci deprem hendeklerini andıran yanaklarınıza akıyor.
*
Dolmabahçe ve Anıtkabir’deki görüntüler, Türk milletinin kurtarıcısına olan sevgisi kadar özleminin de en üst düzeyde olduğunu gösteriyor. Bu insanları oraya koşmaya zorlayan hiçbir resmi güç, hiçbir mecburiyet yok. İnsanlar sabah erkenden kalkıyor, o merkezlere koşuyor, saatlerce sıra bekliyor; sadece o ulu öndere sevgilerini göstermek, örgütlü cehalettin eseri kararan atmosferde sıkışan ruhunu rahatlamak için… Hiçbir zorlama olmadan, isteyerek, gönülden ve iç huzuruyla bekliyorlar o insan zincirinde... İçlerinden hissettikleri özlem, minnet ve şükran bütünleşmesi, onları bir yumak hâline getiriyor. 
Bu sevgi zorla oluşmaz; zorla güzellik olmadığı gibi, zorla sevgi de olmaz. Türk halkının ruhunda, vicdanında, yüreğinde, beyninde, hafızasında büyüyor. Düşündükçe, onu anladıkça, Gazi Paşa’ya duyulan sevgi, saygı ve özlem giderek daha da büyüyor.
*
Her yaştaki insan selinin içinde en dikkat çekenler gençlerdi. Özellikle Z Kuşağı, 23 yıldır aynı iktidar dönemini yaşayan, aynı politik yüzleri sabah akşam defalarca gören ve hiçbir değişikliğe tanık olmayan gençlerin tepkileri olağanüstüydü. Z Kuşağı ve devamı olan Alfa ve Beta kuşaklarının sınırlı sayıdaki temsilcilerin hafızasından Atatürk’ü silme çabalarına rağmen, Atatürk’e dört elle sarılmış olmaları bir tesadüf değildir. Bu milletin evlatları müthiş bir eylemin temsilcileridir.
*
Y Kuşağının temsilcileri, bu gençlerin yaşındayken belki kurtuluşu farklı ideolojilerin simge isimlerinde aradılar. Öncekiler, yani 68 ve 78 kuşakları, farklı ideolojilerin kurbanı oldular ve önlerindeki olağanüstü bir değeri görememiş olmanın hayfını yaşıyor olabilirler. Bu bir öz eleştiridir. Bugün 40 yaşından sonra Atatürk’ü keşfeden Y Kuşağı ile 65 yaşından sonra Gazi Paşa’ya hayranlığını ifade edenleri düşündükçe, Z Kuşağının ne denli akıllı ve milli bilinç sahibi olduklarını anlıyorum. Öncekilerin Gazi Paşa’yı geç anlaması onların kusuru olsa da, Z Kuşağının mevcut iktidarın son 20 yılda bıraktığı olumsuz etkiler ve yaptığı yanlışlar sayesinde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptıklarının daha kolay anlamasını sağlandı. Böylece herkes Gazi Paşa’nın yaptıklarının kıymetini daha iyi anlayabildi ve Cumhuriyet’in kazanımlarına dört elle sarılmanın tek çıkış yolu olduğunu fark etti.
*
Z Kuşağına, gençlere şunu belirtmek isterim: Atatürk’ü okuyun, tanıyın ve anlayın. Bıraktığı mirasın değerleri üzerinde düşünün; o değerli kazanımlara sahip çıkın. Cumhuriyet ve demokrasi vazgeçilmezimizdir; bunun farkına varalım. Onun bıraktığı miras sadece tarih değil; bir medeniyet, bir çağdaşlık, bir düşünme ve akıl sistemidir. Aklı merkeze koymuştur ve aklımızı kullanmayı önermiştir. İnsan olmanın gereği de zaten budur: Aklını kullanabilen, sorgulayan insanlar olmaya mecburuz. Z Kuşağı bunu başarıyor.
*
Atatürk hep kalbimizde, hep yanımızda olacak; ama onu anmak yerine anlamak zorundayız. Hiçbir zorlama olmadan, doğal şekilde ortaya çıkan bu sevgi duyguların en güzeli. Her 10 Kasım günü saat 9’u 5 geçe Türkiye’nin her yerinde hayat duruyor; tıpkı dün durduğu gibi. Artık Atatürk hakkında laf eden “kıl suratlıları” hiç umursamıyorum; onları konu ettikçe değer verilmiş oluyor. “…Ülkenin kurucusuna saygı göster” gibi ifadeleri de artık kullanmıyorum. Biri Atatürk’e düşman olmuşsa, onun nesebinde bir problem var demektir. Değmez.
*
Gazi Paşa’yı anlayarak anmak ve onun fikir felsefesini kavrayıp hayatımıza uygulamak amacımız olmalıdır. Dileğim; Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Tanrı’nın himayesinde ve vaat ettiği cennetinde ışıklar arasında dinlensin; ruhu şad olsun.

Bu yazı toplam 114 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim