Mart ayının artık sonlarına yaklaştığımız bugünlerde yoğun kömür kullanımı nedeniyle hava kirliliği görüntüleri oldukça düşündürücü. Özellikle akşam saatlerinde ciddi bir hava kirliliği olgusu yaşıyoruz. Gecekondu bölgelerinde başta olmak üzere şehrin neredeyse tamamında hava kirliliğini net biçimde görmek mümkün. Her ne kadar doğal gaz kullanımı yavaş yavaş da olsa artmaya başlasa bile doğal gaz ve elektrik fiyatlarının yüksekliği karşısında vatandaşlar kömür kullanmaya devam ediyorlar. Bu bir realite ve kısa süre içerisinde değişecek gibi de görünmüyor. Çünkü elektrik fiyatları da doğal gaz fiyatları da dar gelirli vatandaşın farklı yakıt türleri kullanmasına neden oluyor. Doğal gaz temiz ve sağlıklı, çevre dostu bir yakıt türü. Ancak fiyatlar insanları düşündürmeye başladı. Elektrik fiyatları da oldukça yüksek. Durum böyle olunca maddi durumu iyi olmayan ve asgari ücretle çalışan aileler kömür kullanmaya devam ediyor. Çarpık yapılaşma ve binalar arasında hava sirkülasyonları için uygun boşluklar yaratılamadığı için de hava kirliliği eksilmiyor. Diyebilirim ki özellikle son 10 yıldır Antalya’da ciddi biçimde hava kirliliği sorunu var ve bu sorun maalesef küçümseniyor… “Antalya’da hava kirliliği korkulacak düzeyde değil” gibi yaklaşımlarla bugün ve gelecek adına ürkütücü bir tabloyla karşı karşıyayız… Gözle görülen, hissedilen, birebir yaşanılan ve yüz yüze olduğumuz bir gerçek var ki hava kirliliği giderek artıyor… Bu bağlamda Korkuteli Elmalı, Aksu, Serik, ve Kepez ilçemiz; hava kirliliği tehditinin en yoğun yaşandığı bölge olarak dikkat çekerken, bu ilçelerimizi diğer ilçelerimiz takip ediyor. Dikkatimi ceken diğer ayrıntı ise Korkuteli ve Elmalı ilçesinde de son yıllarda hava kirliliği artmaya başladı. Hava kirliliği olgusunu havalar ısınınca azalır ve geçer mantığıyla bakamayız! Her zaman dile getirdiğim üzere çarpık yapılaşma ile birlikte hava koridorları oluşturulamadığı için, yapısal tıkanıklık ön plana çıktığı için, kalitesiz kömür kullanımı giderek yaygınlaştığı için “kirlilik” artıyor… Antalya’da hava kirliliği tehlikesini maalesef yıllardır yaşıyoruz. Ve özellikle kalitesiz kömür kullanımının artmasıyla birlikte bu sorun depreşiyor!.. Ancak; bu “risk” kalitesiz kömür kullanımı devam ettiği sürece, ve en önemlisi bu soruna yüzeysel baktığımız sürece devam edecek. Öncelikle koordineli bir çalışma ile kademeli olarak bu kirliliği durduracak, sonrasında azaltacak ve yok edecek tüm tedbirleri artık acilen devreye sokmalıyız…
Bu yazı toplam 437 defa okunmuştur.