Bugün 29 Nisan 2024 Pazartesi
  • Antalya27 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2439.282
    %0.00
  • Dolar
    32.4246
    %0.00
  • Euro
    34.6533
    %0.00

Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

Kentsel dönüşüm ve deprem gerçeği…

07 Şubat 2024 Çarşamba 00:05

 

            Bu aralar gündem oldukça yoğun. Bir taraftan 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin telaşı, bir taraftan her zaman belleklerimizde derin üzüntüler bırakan doğal afetlerden birisi olan deprem felaketlerinin yıldönümleri…

            Geçtiğimiz yıl 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli ve birçok şehrimizi kapsayan deprem felaketinin yıl dönümünde yine tarifsiz acılar yaşadık.

            Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın acısı yüreğimizi yine yaktı…

            Depremin yıkıcı etkilerini azaltmaya yönelik çalışmalar ise halen devam ediyor.

            Bildiğiniz üzere Kentsel Dönüşüm olgusu son derece önemli bir olay. Ekonomik ömrünü tamamlamış, virane ve yıkılmaya yüz tutmuş binaların yıkılarak yerine yeni binaların yapılması, her şeyden önce güvenilir bir ortam açısından gerekli.

            Güvenli binalar deyince depreme dayanıklı binalardan söz ediyorum.

            Deprem gerçeğini sadece acı tecrübelerin yaşandığı olaylarda anımsamak da yanlış!

            Deprem olgusu, yaşantımızın bir gerçeği.

            Ve bu gerçeği bilerek yeni yaşam alanları oluşturmalıyız.

            Bu anlamda ekonomik ömrünü tamamlamış binaların yıkılarak yerine depreme dayanıklı binaların yapılması kaçınılmaz…

  

   Deprem kuşağında olan ülkemizin; asla ve asla unutmaması gereken en önemli faktör; mevcut binaların depreme dayanıklılığı ne durumda?

  Özellikle 2000 yılından önce yapılan binaların fiziki durumunun ne olduğu sorusu; birçok kez tartışılmasına, gündeme getirilmesine rağmen, bu acı gerçeği gözden kaçırıyoruz ne yazık ki…

  Bu anlamda  şehir merkezindeki Işıklar, Güllük, Şarampol, Dokuma, Kışla, Yüzüncü Yıl, Varlık, Yıldız, Altındağ, Deniz mahallesi ve Konyaaltı Caddesi gibi yerleşim birimlerinde öyle binalar var ki, görüntüsü ile her şeyi anlatıyor bizlere.

Kent merkezinde özellikle eski yerleşim birimlerindeki binaların fiziki yapısının yetersizliği bu endişeyi çağrıştırırken, deniz kenarına yakın bölgelerdeki çok katlı binaların durumu da bir başka tartışılması gereken konu.

  Çoğu zaman önemsemediğimiz bu en önemli konu; aslında sadece Antalya’nın meselesi değil elbet…

   Ülkemizin temel bir gerçeği…

Deprem gerçeğiyle yaşamamız gerektiğini unutmadan, çok katlı yapılaşma modelinden az katlı ve doğal dokuyu koruyan bir planlama modeline geçmemiz, eski, yıpranmış, fiziki yapısı yetersiz binaların durumuna bir neşter vurmamız artık kaçınılmaz…

            Her deprem sonrası bu gerçeği yeniden gözden geçirmek yerine; zaman kaybetmeden, acılar yaşanmadan, kararlı adımlar atılmalı.

            Bu noktada Antalya örnek bir şehir olabilir.

            Depreme dayanıklı binalar kent merkezinde yerini alırken, görsel güzellikle buluşan kent estetiğine yeni halkalar da eklenebilir.

  Tam da bu noktada özellikle belediye başkan adaylarının projelerinde depreme hazırlık çalışmaları konusunda özgün bir projeye rastlayamadım.

                Oysa bu konu yaşamsal öneme sahip bir konu ve ilgili bakanlıkla koordineli projelerin hazırlanması ve bunun kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor.

Bu yazı toplam 282 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim