




SAZLIKLARIN KESİLMESİNE TEPKİ
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, sazlıkların kesilmesini ekolojik yıkım olarak nitelendirdi.TTKD bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, Eğirdir Gölü'nün Altınkum kesiminde onlarca dönümlük su içi kıyı ve kara bağlantısında sazlık, maki, çalılık, otsu alanların geri dönülmez şekilde zarar görmesine neden olan kesim nedeniyle ekolojik yıkım yaşandığını kaydetti. Dr. Kesici, "2000 yılında Altınkum Koyu'ndaki 50 dönümlük alan Eğirdir Belediyesi'ne devredildi. Eğirdir Belediyesi burayı Eğirdir Belediyesi Halka Açık Piknik Alanı (EBHAP) ilan etti. İçerisine Altınkum ve İstasyon mahallelerinin ilk çocuk parkı da konumlandırıldı. Uzun yıllar il içi ve dışından gelen çok sayıda kişi ve aile burayı rekreasyon, yürüyüş, kamp, olta ile balık avı sahası olarak kullandı" dedi.
SU KUŞLARININ YUVASI
Yüzlerce yetişkin çam, ladin, katran ve yaklaşık 20 dönüme yakın makilik alanda böceklerin, kaplumbağanın kuş ve yöreye özgü kır çiçeklerinin yaşadığını, göl kıyı kesiminde yaklaşık 8 dönümlük alanda sazlık bitkilerin hakim olduğunu ve birbiriyle sürekli etkileşim içinde bulunan canlıların yer aldığını aktaran Kesici, "Eğirdir kent merkezinde önemli bir ekosistem oluşturan bu sulak alanda, kara ve su ekosistemlerinin birleşmesiyle yeryüzünün en zengin doğal ortamı oluşmaktadır. Türkiye'nin en fazla su kuşunun sayıldığı ikinci büyük alanıdır. EBHAP alanı, biyolojik çeşitlilik yönünden çok zengindir. Üniversitelerin ve öğrencilerin bilimsel çalışmalarına da katkı sunmaktaydı" diye konuştu.
OT ÖLDÜRÜCÜ KİMYASAL İLAÇ KULLANIMI
Birçok tez ve bilimsel çalışmalarda bu koyda 4'ü endemik 300'ün üzerinde bitki ve hayvan türü tespit edildiğini kaydeden Dr. Erol Kesici, şöyle devam etti:"Koydaki sazlık alan; Eğirdir Gölü'ne gelen göçmen kuşların konaklarından-uğrak-mola yerlerinden biridir ve her yıl, uzak diyarlardan kuşlar burayı bilerek gelmektedir. Kuşların, balıkların, memeli canlıların ve su canlılarının doğal ve korunaklı bu alanlarda çok sayıda yuvaları bulunur. Önce göl kıyısındaki 8 dönüme yakın alandaki sazlık sulak alanda nisan ayında 2 kez yangın çıkarıldı, daha sonra iş makineleriyle sazlar bertaraf edildi. Kamış ve sazlık su bitkileri çok dirençli ve kökleri birbirine ayrık otu gibi bağlı bitki topluluklarıdır. Kısa süre sonra alanda kamışlık ve saz bitkileri filizlenmeye başladı. Bu kez yeni yeşermeye başlayan sazlık alana 2 kez aralıkla ot öldürücü kimyasalların döküldüğü belirtilmektedir. Diğer bir kıyım ise sulak alanla bütünlük oluşturan, daha önce tahrip edilmesini önlediğimiz kara kesimindeki; yüzlerce maki ve çalı topluluklarının iş makineleriyle bertaraf edilmesi ve gölün kıyı kesiminde oluşan devasa kayalıkların parçalanmış olması."
SAZLIKLARIN SÖKÜLMESİ VE YAKILMASI YASAK
Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği madde 11'e göre mutlak, hassas ve sürdürülebilir koruma bölgelerinde saz ve diğer bitki türlerinin yakılması, sazların sökülmesi ve tahrip edilmesinin yasak olduğuna vurgu yapan Dr. Erol Kesici, şunları söyledi: "Sazlıklar, birçok nadir ve hassas tür de dahil olmak üzere bitkiler, kuşlar ve omurgasızlar için önemli bir yaşam alanıdır. Yüzlerce omurgasız canlı türü sazlıklarla ilişkilidir. Sazlıkların yakılması, yıllarca depolanmış karbonun atmosfere sera gazı karbondioksit olarak salınmasına neden olabilmektedir. Sazlık yangınlarından sonra, ilkbaharda kuşların üremesi için uygun habitat koşulları ortadan kalkmış olacaktır. Sazlar yeniden yeşerene kadar güvenli üreme ve barınma alanlarını kaybetmiş birçok kuş türünün üremesi gecikebilir ve yeni yerler bulmak zorunda kalacaklar. Sazlıkların yakılması sonrası kelebeklerin, böceklerin ve bazı örümceklerin sayılarındaki azalma sonucu ötücü kuşların bolluğunda büyük oranda azalmalar görüldü. Bu durumun muhtemel besin kısıtlanmasıyla ilişkili olduğu belirtilmektedir."Eğirdir Belediye Başkanı Mustafa Özer ise belediyle ekipleri tarafından sazlıklarda kesim ve yakma işlemi yapılmadığını öne sürdü.

Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim